- 628 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Gün biterken ne söylüyor, ruhuma sesleniyor!
Bir yabancıyız
artık, sayfaları yırtıp attık...
Gönül
ikliminden uzaklaştık,
muhabbeti bertaraf edip hınca kapıldık
Ne hüzünler yaşadık,
hicranla yıllardır arkadaşlık
yaptık, sicim gibi kadre bıraktık
Neye yaradık,
kalbin kırıklığını hiç umursamadık,
bir ömür yaralandık, çaresiz kaldık
Çok
geç olmuştu,
vicdanın sesini hiç anlamadık
Ne bir aklı
selimle yol aldık
Ve ne de
idrakin eminliğinde
hakikat için çareler aradık
Aylarca
yalnızlık yaşadık
Ve fakat
yine de barınamadık,
yıların içinde kaybolup kaldık
Korkular
eşiğinde sabahladık,
hasret yumağında
Çileyle
ilmik attık,
gönülden uzaklaştık
Ne gülü
hakkıyla kokladık, ne lalenin
mahzunluğunda karar kıldık
Niye bu kadar
aymazlık içinde bir avarelik
yaşadık, hani aşkı hak olarak anlamıştık
Ne oldu da
birden kopukluklar yaşadık,
sabrı kaldırıp attık, kanaate sığınmadık
Nasip olan
her nimeti yad edip, kalbin sahibine
sığınmadık, hevesler için ayrılık yaşadık
Hani
kızmak şer işiydi ve
cehaletin bir gerekçesiydi
Konuşma dili
hiçbir vakit terk edilmeyecekti,
gönüller tevazuu için hasredilecekti
İrşada muhtaç
kalplerimiz taviz vermeden,
hakikatle yüzleşecekti, ölümü düşünecekti
Ruhun yetisiyle
gönüllerimiz inşirah için gayret
ederek vuslata erişecekti ey hak diyecekti
Artık
mevsimler
hal değiştirdi,
gönlün sedası işitilmedi
Kuşlar uçup
aşiyanı için aşka tevessül etti,
bir an olsun ne derlere ilfifat etmedi
Yüreğin
ahenginde meşk etti,
aşkın salasında ömrünü
tüketti, söyler misin ne kaybetti
Kabir
ruhuma nazar etti,
içim haşyetle titredi, hüzün
kalbe iltica etti,kim hakkıyla bildi
Herşey
senin olsun, kalbin
sürur içinde şad olsun
Bir miskal dahi,
yüreğinde hüzün bukunmasın ve
hicran gönlüne arkadaşlık yapmasın
Aşk,
samimi kalplerin
ecri olsun, inayetle
kulluğa uzansın, hakka yakınlaştırsın
Sevdayı
bir heves için gözden çıkarttırmasın,
secdeler gözlerden yaşı sürurla bıraktırsın
Mustafa CİLASUN