- 507 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gaziosmanpaşa Üniversitesi tarih Bölümü Öğrencisi İbrahim Öğretmen ile...
GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRENCİSİ İBRAHİM ÖĞRETMEN:” GENÇLERİN SORUNLARI DEĞİL SORUMSUZLUKLARI VAR”
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız ? Hangi okulları okudunuz bugüne kadar?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- 1990 yılının Ocak ayında Bitlis’in Hizan ilçesi Koçyiğit köyünde dünyaya geldim. İlkokulu Koçyiğit köyünde okudum. İlkokuldan sonra hayat sürüvenim başlamış oldu. Çünkü bu dönem ailemden ayrıldığım ilk yıllardı. Ortaokulu 2003 yılında Hizan ilçesinde okudum ve hayata ilgim bu devrelerde biraz daha arttı. 2006 Yılında Hizan İlçesinin tek düz lisesi olan Hizan Lisesinde başladım Lise hayatımın en hareketli en duygusal ve en anlamlı yılları idi. Çünkü ben Kürt asıllıyım. Binaneleyh İlkokulu sadece Türkçe öğrenerek bitirdim. Ortaokul yıllarımda Türkçem daha da gelişti. Ama lise yıllarında tam olarak Türkçeyi öğrendim. Bu da benim yeni dünyalara açılmama vesile oldu. 2009 yılında liseyi tamamladım. Lisenin bitmesi benim için bir kabus oldu. Çünkü okulda zayıf bir temele sahiptim. Ve bu temeli de güzel bir şekilde inşaa etmedim. Ondan dolayı da YGS sınavında Herhangi bir Üniversiteyi kazanamadım. Yaz tatilinde köyde anne ve babama yardım ederek geçirdim.2010 yılında YGS sınavına hazırlanmak üzere İstanbul’a gittim. İstanbul’da her şeyin farkına varan bir insan şekline girdik. Çünkü gurbetin ne kadar zor olduğunu öğrenmiş oldum. Binaneleyh kendi ayaklarım üzerine durmaya çalıştım.
2011 yılında LYS sınavında Başarılı olarak Gaziosmanpaşa Üniversitesi tarih Bölümü İkinci Öğretimi kazandım ve halen 1. sınıfta okumaktayım.
SORU- Neden Tarih bölümünü tercih ettiniz? Neden Gaziosmanpaşa Üniversitesi tercih ettiniz?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Bendeniz araştırmayı seven ve kendi mazimi ve maziye göre istikbalimi düşünen ve araştırmak istediğim için Tarih bölümü benim içime bir amaç olarak doğdu. Tarih benim için çok farklı bir kavramdır. Belki bugün tarihimiz üstünde rantçı kesimlerin yüzü kızarmadan yalan deyip geçiyorlar. Kanaatimce Tarih günümüzde var olan medeniyetlerin ve insan topluluklarının meydana gelmesinde en küçük rolü oynayan bir kök. Misali olarak geçmişe iz bırakan ve bugünlerin aydınlanmasını sağlayan bir güneş gibi değerli kurumdur. Günümüzde oluşan bu tarih kavramı hakkında bu uygunsuz değiştirmek adına katkıda bulunmak aşkıyla bu bölümü okumayı tam olarak kendime bir hedef olarak seçtim. Çünkü bugün nasıl bizim kendi kültürümüzü çamurun içine sokarak bazı asılsız emellerine alet etmeye çalışanların yüzüne bir tokat olarak gerçekleri öğrenerek haykırmak için kendi mazimize kendi kültürümüze sahip çıkacak birey olarak bu dalı seçtim.
Gaziosmanpaşa Üniversitesine gelmemiz de bizim için sürpriz oldu. Ama kendini geliştirmek adına bir bireyin erken bir şekilde filizlenmesini sağlayan bir ortama sahiptir. Bazı belki imkanlar kısıtlı ama geliştirmek isteyen kişi için her şey bir materyal olmalı.
SORU- Bize ailenizden bahseder misiniz? Anne ve babanız ne iş yapar? Kardeşleriniz nerede okur? Onların sizin çabanıza bakış açısı nedir?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Köy hayatı yaşayan bir aileye sahibim. Babam çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşır. 6 kardeşim var. Bundan çok haz duyuyorum. Bu imkansızlıklar bizim okul hayatımıza olumsuz yansıyor. Köy hayatının yaşamanın bazı güçlükleri ve bunun getirdiği tecrübeler vardır.. Ben ailemin 2. çocuğuyum ve ailemin benden beklentisi büyüktür. Bu beklentinin büyüklüğü bazen sorumluluk bilincini bana adeta aşılamış gibi oldu. Ailemin benden beklentilerinin en büyük nedeni yaşadığımız köy şartlarıydı. Çünkü şartlar kısıtlıydı. Bu kısıtlı şartlar insanın sosyal hayatını geleceğini hatta o insanın psikolojisini değiştirebilecek zorluğa sahiptir. Ailemin bana karşı olan beklentilerinin temel nedeni bu kısıtlı şartlardan kurtulup güzel bir hayata adapte olup hayata başlamaktır.
SORU- Kitap okuyor musunuz? Kitap okumak size ne kazandırır?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Kitap okumakla olan arkadaşlığım lise 3’te başladı. Kitap okumak benim için ayrı bir değer arz ediyor. Kanaatimce böyle bir tespite vardım. Nasıl bir ağaç susuz yaşayamazsa bir insanda kitapsız yaşayamaz. Evet belki fiziksel olarak var olacaktır ama meyve vermeyen bir ağaç kadar değersiz olacaktır. Bu tespitlerimden sonra insanlara faydalı olabilmek adına eğer faydalı bir takviye yapacaksam o da kendimi geliştirerek insanlara faydalı olabilmek için kitap okuyorum .
Kitap okumak insana bir sonsuzluk bir ölümsüzlük kazandırıyor. Kitap okuyan insan insanlık adına güzel bir eser bırakıp kendini ölümsüzleştirebilir. Okuyan bir birey, empatiyi, paylaşmayı ve insanları aydınlatacak bir güneş gibi faydalı olur. Kitap okuyan birey çok yönlü olmalı. Yani kendini kısıtlamamalı kitaplar konusunda. Dini olsun, felsefi olsun, tarih olsun her dalga okuyarak üzerinde düşünmesi lazım. Eğer insan sadece sağ kolunu ya da sol kolunu kullanırsa kesinlikle o tarafı profesyonelleşir. Ama diğer taraftan mahrum kalır. Eksiklik o insanda baş gösterir. İnsan eksiksiz, demokrat ve objektif olmak isterse kesinlikle her türlü kitapları okumalı ki onların ortak noktasına varabilsin. Lakin günümüzde çok içler acısı bir tabloyla karşılaşıyoruz. Çünkü herkes kendi ideolojisi ve fikri ile alakalı materyalleri insanlara okutup diğerlerine izin vermiyor. Bu da bizim kısır bir şekilde eksik bir kuşak olarak yetişmemize sebep oluyor. Hatta faşizanlık ve şovenistlik durumlarının ortaya çıkmasına sebep oluyor.
SORU-arkadaşlık nedir ve arkadaşlıkta neye dikkat edersiniz ?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Arkadaşlık benim nazarımda bir can kurtarmaktır. Ama günümüzdeki arkadaşlık ilişkilerine baktığımızda sahte bir zemin üzerine kurulmuş bir bina gibidir. Burada demek istediğim bazı arkadaşlıkların temeli sahte ve bizi belki biraz yüksekliğe kadar uzayabileceği fakat küçük sarsıntıdan dolayı hemen bir taraf olacak kadar sahtedir.
Arkadaşlık zaman geçirmek, top oynamak, okey oynamak hatta arkadaşlık için kavga etmek dahi değildir. Kanaatimce eğer bir birey kendi arkadaşını düşünmeden bir tür zaman çalan zaman hırsızlıklarından olursa bu büyük kötülükten başka bir şey değildir. Çünkü arkadaşlık istikbale kavuşma üstünden inşa edilmeli. Arkadaşın istikbalini düşünerek hareket etmek lazım. Eğer bugünkü zevk ve eğlence benim arkadaşımın istikbalini hüsrana uğratacaksa olmaz olsun. Dediğimiz an gerçek arkadaşlığı yaşamış oluruz.
Arkadaşlıkta dikkat edilmesi gereken bir hususta saygı olmalı.
Nasıl ki damlaların sürekliliği bir kayayı deliyorsa Arkadaşlıkta bu hususta devamlı olmalı ve inşa edilen arkadaşlık devamlı olmalı. Yoksa buzun üstüne yazdığın yazı gibi eriyerek gider..
SORU- Tarih alanında nereye gelmek isterdin?
İBRAHİM ÖĞRETEN- Tarih biliminde gelebilecek en yüksek nokta olarak oryantalistlere karşı tüm doğu medeniyetlerinin adına verebileceğim cevaptır. Oryantalistler bir egoistlik ruhuyla şad olmuşlardır ki, bundan dolayı da bütün doğu alemini yok sayıp bu dünyada tek medeniyet olarak biz varız diyerek çılgın bir şekilde nara atmaktadırlar. Peki bir millet medeniyetlikten bahsediyor da nasıl olup da bir çırpıda doğu medeniyetlerini inkar ediyor? Bir Tarihçi olarak gelebilecek en yüksek seviye objektif bir temel üzerine kendini geliştirmektir. Bu dalda atılacak her adım çok değerlidir. Çünkü insanlık tezi çerçevesinde gelişen bir dal en iyi bir şekilde temsil edebilmektir. Bu da azimli çalışmaların sonunda ancak alınır.
SORU- Okuduğun Fakültenin ve Gaziosmanpaşa Üniversitesinin gelişimi için neler yapılmalı sence?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Gaziosmanpaşa Üniversitesinin en kalabalık fakültesi olan Fen edebiyat Fakültesinde eğitim görmekteyim. Bu kalabalığın avantajlarından faydalanmaya çalışıyorum. Fakültenin çok nüfuzlu olması bize çok farklı simaların çok farklı görüşlerini öğrenmemizi sağlıyor.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi bizim bakış açımıza göre şekillendirebileceğimiz eğitim ve öğretim babında öğrencilere katkı sağlayabilecek bir imkana sahiptir. Bunun yanında Gaziosmanpaşa Üniversitesinin bazı sosyal aktiviteler yönünden eksik olduğunu da söyleyeyim. Ama bir öğrenci için asıl amaç olan kendisini geliştirip güzel bir yere gelmek açısından Gaziosmanpaşa Üniversitesi bir artıdır. Çünkü öğrencilerin zamanını çalacak cafelerin eğlence yerlerinin azlığı dezavantajdan çok büyük avantajdır. Gaziosmanpaşa Üniversitesinin öğretim üyesi kadrosu diğer Üniversitelere nazaran daha samimidir. Öğretim üyelerinin samimiyeti öğrencilerin gelişimine katkı sağlayıp onların okula bağlılıklarını artırmaktadır. Bu da öğrenci arkadaşlar için bir avantaj ve artıdır.
SORU-Memleketiniz Bitlis ile Tokat arasında ne gibi farklar var ?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Farklılıklar her zaman cazibelik kazandıran olgudur. Bitlis ve Tokat’ın bazı farklılıkları elbette vardır. Coğrafi olsun iklim olsun bir çok farklılık vardır. Örneğin Bitlis’in Büryan’ı Meşhurdur. Tokat’ın kebabı.
SORU- Üniversite gençlerinin genel sorunları neler? Çözüm yolları nedir?
İBRAHİM ÖĞRETMEN- Üniversite öğrencilerinin bence sorunları yoktur. Onların sorumsuzlukları vardır diye ifade edersek daha doğru olur. Çünkü Üniversiteliler okullarına gelip eğitim öğretim görmekten çok okulda zaman geçirmekte .Okulu bir eğlence ortamı olarak algılıyorlar. Bunu yaparak büyük sorumluluk altında olduklarını altında olduklarını anlamıyorlar. Bu Üniversite öğrencisinin en büyük gayesi sorumluluk altında olduğunu bilmesi gerekir.
Üniversite öğrencisinin kendisini geliştirme adına ilk önce bir hedef belirlemeli ve bu doğrultuda adımlar atmalı. Yoksa Üniversite gençliğinin durumu çok hassastır. Çünkü Üniversitede her tür ortam vardır. Binanaleyh Üniversite Öğrencileri kendilerine bir rota belirlemelidir. Yoksa bir rüzgar misali gelip gençleri o kötü yollara atabilir.
Üniversite kendisini geliştirmek isteyen öğrenciler için çok cazip bir yerdir. Çünkü öğrencilere bazı imkanları sunabilecek kadar rahat ve uygun bir ortama sahiptir. İmkanlarından istifade eden gençler gelişme adına büyük işlere imza atarlar. Kendisini geliştirme ilkesine tabi tutan bir gençlik kesinlikle kötü ahlaktan ve arkadaşlardan otomatikman ayrılır. Bu da insanlık adına yapılmış büyük bir yöntem ve ilke olarak adlandırılabilir.
Üniversiteli genç hangi ideolojiye veya her hangi bir fikir akımına tabi tutarsa oda onun gelişmesine engel olabilir. Evet herkesin bir fikir ve ideolojisi olabilir yalnız demokratlık ve saygı çerçevesi dahilinde olup o birey kesinlikle bunlarla kendisini sınırlandırmamalıdır ki gelişebilsin. Nasıl ki bugün dünya bir ekosistem dahilinde hareket edebiliyorsa insanda öyledir. Eğer bu sistemin bir civatası çıkarılınca sistem harap oluyorsa insanoğlunun durumu da aynen ondan ibarettir. Binaneleyh hiçbir zaman küçük hatta deyip örtbas etmesin ve kendisini teselli etmesin. O küçük hatalar onun alemine mal olabilir.
Çok teşekkürler İbrahim Kardeşim çok güzel bir röportaj oldu. Başarılarının artarak bir ömür boyu devamını dilerim.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.