Allah Her Şeyi Hayırla Yaratır [+8]

• 17 Aralık 2011 Cumartesi 07:49:38

Sevgili arkadaşlar bugün tatil ve bugünkü yazım sizler için... Umut, öğretmeni ve arkadaşları tarafından çok sevilen bir öğrenciydi. Ailesine ve büyüklerine karşı saygılı, başarılı ve sevilen bir çocuktu. Ama Umut’un güzel olmayan bir huyu vardı. Çok heyecanlıydı; hiç olmadık konularda zaman zaman korku ve endişe duyuyordu.

Örneğin derste öğretmeni tüm sınıfa bir soru sorduğunda, cevabı bildiği halde parmak kaldırmıyordu. Hatta kendisini kaldıracağı korkusuyla bakışlarını öğretmeninden kaçırıyordu. Tahtaya kalktığında konuyu bildiği halde, "ya yanlış birşey söylersem?" endişesiyle anlatmaktan çekiniyordu. Bir sınavdan çok iyi bir not almadığında hemen ümitsizliğe kapılıyor, çok üzülüyordu.

O gün okulda son ders zili çaldığında, öğretmeni tüm sınıfa çok güzel bir haber verdi. O hafta sonu sınıfça, öğretmenleriyle birlikte göl kenarına pikniğe gideceklerdi. Gölün çevresi önceki yıl düzenlenmiş, etrafına tesisler inşa edilmişti. Hatta kenarında küçük bir hayvanat bahçesi ve lunapark bile vardı.

Okuldan eve döner dönmez kapıyı açan annesine heyecanla güzel haberi verdi. Annesi onun adına çok sevindi. Çünkü Umut şimdiye kadar hiç şehir dışındaki o göle gitmemişti.

Odasına giderek okul formasını çıkaran Umut, banyoda ellerini güzelce yıkadı. Sonra akşam yemeği için annesinin masayı hazırlamasına yardım etti.

Az sonra babası da eve geldiğinde birlikte masaya oturdular. Umut hemen ona da güzel haberi verdi. Babası çok çalıştığı için, bir türlü fırsat bulup henüz onu götürememişti. O da, "bu gerçekten güzel bir haber" dedi Umut’a gülümseyerek.

Yemekten sonra Umut okul çantasını açtı ve ödevlerinin başına oturdu. Hala çok heyecanlıydı. Ancak birden aklına bir şey geldi. Hafta sonuna 3 gün vardı ve ya o süre içinde hastalanacak olursa ne yapardı? İşte o zaman pikniğe gidemezdi. Arkadaşları orada lunaparkta eğlenir, hayvanat bahçesinde ilginç hayvanlar görür ve oyunlar oynarken o evde nasıl yatacaktı? Kafasına takılan bu düşünce yüzünden ödevlerini bitirmesi çok uzun zaman aldı.

Odasının kapısı açıldı, gelen annesiydi. Bir bardak portakal suyu ile birlikte o gün yaptığı kekten iki dilim kesip, yemesi için Umut’a getirmişti. Umut’a baktığında şaşırdı. "Ne oldu oğlum, bir şeye mi üzüldün?" diye sordu. "Hayır anneciğim bir şey olmadı. Yalnızca aklıma gelen bir düşünce yüzünden biraz canım sıkıldı." dedi Umut.

Annesi, kendisini böyle üzen şeyin ne olduğunu sorunca, hastalanmaktan korktuğunu söyledi. O sırada babası da odasına geldi. Umut’un son sözlerini o da duymuştu.

Annesi, "yavrum sen şu an çok sağlıklısın ve hasta olup olmayacağını ise bugünden bilmemiz imkansız. Olmamış ve hatta olacağından bile emin olamadığın bir şey için kendini üzmen doğru mu?" diye sordu.

Babası "bak oğlum, aklına gelen bu düşünce, aslında sana şeytanın fısıldadığı sözler" dedi. "Şeytan böyle sözler fısıldayarak, insanın içinin sıkılmasını, kendisini kötü hissetmesini ister. Şeytanın bu kışkırtmalarına vesvese denir. Böyle bir durumda ne yapmamız gerektiğini, Allah Kuran’da bize haber verir" dedi ve kitaplığımın rafında duran Kur’an’ı açarak şu ayeti okudu:

"Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese) gelirse hemen Allah’a sığın. Çünkü O işitendir, bilendir. " (Araf Suresi, 200)
Annesi, "işte yavrum, aklına böyle kötü düşünceler gelirse sen de hemen Allah’ım Sana sığınıyorum de ve O’na içten dua et."

Babası yanına gelip Umut’u öptü ve hayırlı geceler dileyerek odasından çıktı. Annesi, "bak Umut’cuğum Allah’ın dilemesi dışında başımıza hiçbir şey gelmez. Ne yaşıyorsak Allah’ın bizim için kaderimizde belirlediği olaylardır. Ve Allah bizler için her olayda en hayırlı olanı diler. Hatta sen gerçekten hastalanıp hayvanat bahçesine gidemesen, hayırlı olan odur. Belki Allah seni daha kötü bir olaydan koruyacaktır.”

"Her şeyde bir hayır vardır yavrum bunu hiç unutma, tamam mı?" diye sordu annesi. Umut annesine sarılarak şöyle cevap verdi: "Evet anneciğim anlattıklarınızı çok iyi anladım. Gereksiz yere saçma düşünceler aklıma geldiğinde hemen şeytandan Allah’a sığınacağım. Ve Rabb’imin benim için hep en güzel olanı dilediğini hiç unutmayacağım."


Fuat Türker