- 2140 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çocuk yap ülkene sahip çık
Nüfus sayımı şu veya bu şekilde yapıldı.
Zaten esas olan sayımın yapılması değil.
Esas olan sonuç ve sonucun neler getireceği.
Çok üst düzey bir beklenti var mı?
Yok.
Sonucun tam anlamıyla kamuoyuyla paylaşılma durumu var mı?
Bu nokta biraz şüpheli.
Normal bir ülkede normal şartlarda yapılan nüfus sayımlarının belli amaçları vardır.
Nedir bu amaçlar?
İlk başta atılacak adımların doğru zaman ve doğru hamleler içermesi için veri toplamak.
Daha detaya inersek o tarihte ülkede yaşayan insan sayısını,bir önceki sayıma göre doğum ve ölüm oranlarını belirlemek.
Bina anlamında yapılaşma, altyapı anlamında ihtiyaç tablosunun ortaya çıkarılması ve bunlar gibi güncellenmesi gereken bilgilerin devlet kurumlarınca elde edilmesi.
KKTC’de ise hiçbir ülkede olamayan bir amaç için nüfus sayımı yapıldı.
Devlete göre “İhtiyaçların tespiti” buna göre plan ve program yapılması.
Ama toplumun beklentisi farklı.
Toplum beklentisi Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan KKTC vatandaşları içinde güney göçmenleri ile Türkiye’den gelip yerleşen vatandaş olan kaç kişi var?
Güney göçmeni Kıbrıslı Türklerin iradesi gerçekten tehlikede mi?
Ülkede kaçak bulunan, kaçak yaşayan, kaçak çalışan, kaçak işyeri ve adam çalıştıran vergi ödemeyen insanların sayısı ve bu duruma karşı ne gibi planlamalar yapılacak.
Sorun budur?
Güvensizlik noktası budur?
Peki, bu beklenti ve bu sorunlar bu sayımla çözülebilecek mi?
Ben yine zor diyorum.
Neden mi?
Bunun cevabını Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı söylüyor “İzinsiz olan kişiler nüfus sayımlarında izinli veya izinsiz olanı ayırma diye bir misyon yok.
Nüfus sayımında elde ettiğimiz kişisel bilgileri hiçbir kurum, kuruluşla paylaşmıyoruz.
Evinize geldiğimizde sizden elde ettiğimiz bilgileri ve soru konusunda iş konusunda sorduğumuz sorularda, kayıtlı mısınız, sosyal sigortalara kayıtlı mısınız, ihtiyat sandığınız var mı?
Gibi soruları da sormayacağız.
Yalnızca çalışıyor musunuz, nerede çalışıyorsunuz gibi sorular soruyoruz.
Kişisel bilgiler hiç kimseyle paylaşılmıyor.
Biz bunu sadece istatistik amaçlar için genelleyerek kullanıyoruz.
Bu ülkeyi saydınız kim kayıtlı kim değil onu kesinlikle saptayamazsınız.
Ve saptama niyetimiz de yok.
Biz sadece o gün ülkemizde kaç kişi olduğunun fotoğrafını çekeceğiz ve ileriye dönük analizlerimizde ulanacağımızı gönül yürekliliğiyle söylüyorum”.
Yani toplumda beklendiği gibi kim kayıtlı kim kayıtsız, kim kaçak bu belli olmayacak zaten bunu saptamak gibi bir niyet de yok.
Sayımdan önce nerde ne kadar hane var, sahpleri kimler koçanları, kimlik fotokopileri hep araştırıldı.
Açıklanacak nüfus, rakam olarak da beklenenin alltında olacak.
O zaman bu sayımı niye yaptınız?
Sayılmadığını söyleyenler var, sayılmayı reddedenler var, sayımdan kaçanlar ve saklananlar olduğunu iddia edenler var.
Ama benim bildiğim tek şey var ki böyle bir tartışma dünyanın hiçbir yerinde yok.
Aslında Sayın Maliye Bakanının da söylediği gibi kabahat biraz da bizde.
Sayın Bakan sağlıklı bir nüfus politikasını vurgulayarak “Keşke biraz daha Kıbrıslı Türkler olarak ekonomik ve başka başka sıkıntılara rağmen 3-4 çocuk yapmaya gayret edebilsek, ki bu ülkeye sahip çıkabilelim çünkü bu ülkede nüfusa ihtiyaç vardır”.
Ne o bir veya iki çocuk.
Yapsanıza üç veya dört çocuk.
Allah rızkını veriyor.
E devlette arkamızda bakın çocuk yapmıyoruz diye ülke elden gitti.
Birbirlerinden arta kalanları yiyerek büyürler, birbirlerinden arta kalanları giyerek eskitirler.
Ülkede onca iş imkânı, istihdam eksikliği var.
Anlaşılan yapabildiğin kadar değil, bakabildiğin kadar çocuk düşüncesi artık eskide kaldı.
Doğru doğru bu ülkenin daha fazla nüfusa ihtiyaç var.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.