BEN ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM
Ben öğretmen olmak istiyorum,doğunun bir ucunda.Öğrencilerimin öğretmenimiz ne zaman gelecek diye dört gözle bekledikleri bir köyde görevime başlamak istiyorum.Daha köye girer girmez öğrencilerimin dört bir tarafını sarmalarını ve “Öğretmenim,öğretmenim” diyen minik yüreklerin seslerini duymak,onların ışıl ışıl parlayan gözlerine bakabilmek istiyorum.Ben öğretmen olmak istiyorum.Öğrencilerimin yüreklerine merhaba diyebilmek,solan umutlarını yeniden canlandırabilmek istiyorum.Ben öğrencilerimin kalbinde akan şırıl şırıl bir sevgi nehri olmak istiyorum.Onların gözünde bir melek olabilmek istiyorum.Düştüğünde elinden tutan,ağladığında gözyaşını silen,acılar yüreğine bir diken gibi battığında sevgiyle her sorunu çözen,onlar için gerektiğinde anne,gerektiğinde baba,gerektiğinde abla olabilmek istiyorum.
Ben öğretmen olmak istiyorum.Sabah,daha güneş doğmadan öğrencilerimle birlikte yola çıkmak,üşüdüğümüzde sevgiyle ısınmak,çamurlar içinde kaldığımızda yine sevgiyle uzatılan bir yardım eliyle kurtulmak,yağmur,kar,fırtına demeden ne olursa olsun o sevgi yuvasına ulaşabilmek istiyorum.Samanlıktan bozma bir okulda,tahta sıraların arasında veya kara bir tahtanın önünde elimde tebeşir,dilimde sevgiyle onları bilgiye doyurmak istiyorum.Ben onlara bilgi öğretmek için,onları eğitebilmek için orada bulunurken,o öğrencilerimden de hayatın öğrenemediğim gerçeklerini öğreneceğimi biliyorum.
Ben öğretmen olmak istiyorum.Bir bahçıvan olarak sevgi çiçeklerimi en güzel şekilde yetiştirmek istiyorum.Sevgi çiçeklerim için bir mum misali eriyebilmek istiyorum.Öğrencilerimi,o sevgi çiçeklerimi bilgilerle donatabilmek,geleceğe emin adımlarla yürümelerini sağlayabilmek,en önemlisi de düştüklerinde yeniden kalkabilmeyi onlara öğretmek istiyorum.Ben öğrencilerimin içindeki uyuyan güzellerini canlandırabilmek istiyorum.
Ben öğretmen olmak istiyorum.Bir 24 Kasım Öğretmenler Gününde gözümde yaşlar,içimde bitmek bilmeyen bir özlemle bu sefer ben,öğrencilerim ne zaman gelecek diye beklemek,karşımda o minik yüreklerin,kimisini öğretmen,kimisini doktor,kimisini avukat,kimisini de hala eski haylazlığıyla görmek,ağızlarından değil de,kalplerinden gelen””Öğretmenler Gününüz kutlu olsun öğretmenim” cümlesini duymak istiyorum.
Yıllar önce diktiğim fidanların koskoca bir ağaç olduklarını görmek,o ağaçların meyvelerinden,gölgesinden,havasından herkesin faydalanmasını istiyorum.Her şeyden önce onlara sevgiyi,insanlığı,paylaşmayı ve elindekilerinin değerini elindeyken bilmelerini,hiç unutmayacakları şekilde öğretmek istiyorum.Ben öğretmen olmak istiyorum;ama kuru bir öğretmen değil.Gerektiğinde anne,gerektiğinde baba,gerektiğinde abla olabilen,öğrencileri için bir mum gibi eriyebilen ve her şeyden önce öğrencilerimin de çok sevdikleri bir öğretmen olmak istiyorum.
Ben öğretmen olmak istiyorum.Benim için de şiir yazan bir öğrencim çıkıncaya kadar.Öyle bir öğrenci yetiştirinceye kadar...
ŞULE ŞAHİNTEPE
YORUMLAR
ve......
çorak bir arazide insan yetiştirmek dikenlidir
onlar topraklarında açmayı hak eden bir çiçek
ki ,
hasat zamanı bayram zamanıdır
başak nasıl sıcak bir yorğan gibi sarıyorsa
nasıl kuş tüysünden hafif yatak toprağını kokluyorsa
o kadar sıcak , o kadar ince , o kadar dolu ve saf tohum
nasıl gövdesi toprağa başları güneşe doğru başağa doluyorsa
zaman gelir küf tutmaz süt kaymak mayasından toprağına filiz verir
ve ...dahi ...
kaderden ötesi olmayan SEVGİ ' ye
kendine boyun eğmek
işte öğretmenlik bunu gerektirir .
içsel sesleniç içten seslenişi tebrik ederim