Gurbet Elde Bir Ozan: Reyhani
Sevgili okuyucularım geçen hafta Raci Alkır’dan bahsetmiştim bu sütunlarda. Bu hafta da iki ay kadar önce kaybettiğimiz, saz ve söz üstadı Aşık Reyhani’yi anmak ve hatırlatmak istedim sizlere.
Reyhani 1932 yılında Hasankale’nin Alvar Köyünde doğmuş. Asıl Adı Yaşar Yılmaz. On sekiz yaşında şiir yazmaya ve aşıklığa başlamış. İran’dan Avrupa’ya bir çok ülkede türkü söyleyen Reyhani, katıldığı yarışmalarda çeşitli ödüller almış. Ayrıca ABD Michigan Üniversitesinden de fahri öğretmenlik ünvanı almış ünlü aşığımız.
Reyhani şiirlerini,”Avlarlı Reyhani”, ”Böyle Bağlar” ve “Kervan” adlı kitaplarında toplamıştır. Düz yazı ve şiirlerini birlikte sunduğu kitabı ise “Şu Tepenin Arkasında” isimli kitaptır. Prof.Dr. Dilaver Düzgün’ün “Aşık Yaşar Reyhani” adlı kitabında da aşık hakkında doyurucu bilgiler bulunmaktadır. İlhan Yardımcı da Elli Yıllık Miras-Bir Kırık Saz adlı eserini üstadın hastalıklı zamanında bitirebilmiş ve kitabını aşık ölmeden önce kendisine vermiştir.
Reyhani bir duygu, bir aşk adamıdır. İçindeki aşkı mısrala ustalıkla dökmekle kalmamış bunları etkileyici sesiyle bütünleştirerek kitleleri coşturmuştur. Teması genellikle aşk olan şiirlerinde doğruluk, vatan sevgisi, Allah sevgisi gibi konuları da işlemiştir.
Bezdim şiirinde şöyle sesleniyor aşık: Ben bu aşkın abdalıyım/ Dolana dolana bezdim/ Çığ sökmüş bahar seliyim/ Bulana bulana bezdim. /Reyhani ölü yürür mü/ Kül ölür mü,kül çürür mü/ Kuru ağaç dal verir mi/Sulana sulana bezdim.
Erzurumlulara ait bir internet forumunda Reyhani’nin ailesinden birinin bir iletisi çıkmıştı ölümünden önce. Reyhaninin sıkıntı, yoksulluk çektiğinden bahsediliyordu bu yazıda. Hemşehrilerinin ilgisizliği dikkat çekiliyor, hem madden hem manen destek olunması isteniyordu. Bunu okuyunca bayağı üzüldüm. Son yüzyılın en büyük aşıklarından birinin yoksullukla mücadele içinde olmasını toplumsal bir ayıp olarak görüyorum.
Reyhani hemşehrilerinin ilgisizliğini, vefasızlığını şiirlerinde de yansıtmış; incindiğini, kırıldığını mısralarıyla hissettirmiştir.
Söyleyin adlı şiirinde bir dörtlük şöyledir: Bir duvara yaslamıştı yanını/ Sılasına çevirmişti yönünü/ Gurbet elde hasret yaktı canını/ Sitem vurdu,dert çürüttü söyleyin.
Koşma adlı şiirinden iki dörtlük: Geldi geçti bir Reyhani,/ Gören olmaz Erzurum’da/ Kara taştaki mercanı,/ Kıran olmaz Erzurum’da/ Can emanet veren alır/ Ecel görünmezken gelir/ Mezarım gurbette kalır/ Soran olmaz Erzurum’da.
Gazeteci- şair Vahdet Nafiz Aksu, üstadın ölümünden sonra yazdığı dörtlüğünde edebi kıymetlerimize gösterilen vefasızlığı , kıymet-kadir bilmezliği, ne güzel anlatmış:Her şey fani, bade hani, mey hani/ Ağa hani, paşa hani, bey hani/ Nefi sürgün idi, Emrah mezarsız/ Gün geldi bu dağda itti Reyhani.
Reyhani’ye Allah’tan rahmet diliyorum. O şiirleriyle, değişleriyle hayattadır. Türkü dolu günler sizinle olsun, hoşçakalın.
(Not:Erzurum Gürses Gazetesi köşe yazım.Tarih:16.04.2007. Aşık Reyhani 10.12.2006 tarihinde vefat etti.Allah rahmet eylesin)