- 987 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BEN ANARŞİST OLDUM !
CEHENNEM / LİK HAYATIM - 7
BEN ANARŞİST OLDUM
Yaklaşık iki buçuk saatlik bir yolculuk sonrasında, tüm heyecanımla okuluma vardım.
Sıkı yönetim ilân edildiğinden sokaklarda sık sık askerlere rastladım. O zamanın alışkanlığı ile sanki daha güvende hissediyordu insan kendini.
Okul etrafında hatta içinde de askerler olmasına rağmen okul girişinde güvenlik kontrolunu yine polisler yapıyordu.
Giriş kat koridoru olağanüstü bir öğrenci kalabalığını barındırıyordu. Sırtımı duvara yaslayarak ben de dikilip beklemeye başladım. Sınıfımın neresi olduğunu bile araştırmadan sadece bekledim. Lise dönemi alışkanlığından olsa gerek, birilerinin çıkıp sınıflarımızı tarif etmesini bekliyordum.
Tanıdığım tek kişiye rastlamadım o gün. Herkes belli gruplar halinde sohbet ederken ben kendi başıma etrafımı seyrediyor, kimseyle konuşacak cesareti bulamıyordum. Hiç kimse de benimle ilgilenmedi.
Bir kız öğrencinin elindeki gazeteleri dağıtmaya başladığını gördüm. Benim yanıma gelmeden bir endişe,korku sardı beni. O devirde insanlar okudukları gazete , kitap ve dergiler için dövülüyor, öldürülüyor ya da hapse atılıyordu çünkü.
Kız bana gazeteyi uzattığında ellerim titreyerek aldım. Halkın Kurtuluşu ’na ait bu gazetenin manşetinde, koskoca puntalarla ’’ SIKIYÖNETİME HAYIR !’’ yazıyordu. Heyecandan hiç bir şey anlamadan okumaya başladım gazeteyi.
Epeyce sonra, okul yönetimini ellerinde bulunduran DEV-GENÇ DEV SOL’un okuldaki sözcüsü olduğunu öğrendiğim APO adlı kişi, okulu o günlük boykot edeceğimizi ve toplu olarak Akaretler Yokuşu’ndan Beşiktaş’a doğru yürüyeceğimizi duyurdu.
- ’’ KAHROLSUN FAŞİZM !’’ diye ilk slogan atılınca, askerler silâhlarını bize doğru doğrulttular.
- ’’ BAĞIRMAYIN YOKSA ATEŞ AÇARIZ !’’
Sustuk önce. Korktuk çünkü. Tabii ben ve benim gibi bu tür olaylara aşina olmayanlar aslında korkanlar.
- ’’ FAŞİST CUNTA, DEFOL !’’
- ’’ SIKIYÖNETİME HAYIR !’’
diye sloganlar atarak, askerlerin yüzüne yüzüne haykırarak yürümeye başladık. Galiba askerlerden çok siyasilerden korkuyorduk. Çünkü askerlerin tehditlerine aldırmadan en yüksek sesimizi zorlayarak bağırmaya devam ediyorduk.
Daha önce hazırlanan lâstikler yol ortasında yakılmaya başladıktan bir süre sonra, galiba askerin tutuklama yapmasından korkup dağılmaya başladık.
...............................
Sloganları atarken benim de devrimci ruhum kabarmaya başlamıştı sanki.
Evet, sıkıyönetimden önce ülkenin durumu gerçekten çok kötü idi. Bütün iş yerlerini grev dalgaları sarmış, okullar da kapanmıştı. Sıkıyönetim sayesinde fabrikalar yeniden çalışmaya başlamış, okullar da birer birer açılmıştı işte.
Fakat o kötü ortam önce sıkıyönetim ilân edilip daha sonra da darbe yapmak için suni olarak yaratılmıştı. Tüm bu karanlık senaryoların yazarı da ABD’den başkası değildi. Yıllar sonra itiraf ettikleri şekilde Sağın da solun da arkasından ABD çıkmıştı. Solculara , boşuna ’’Rus uşakları ’’ damgası vurulmuştu. Zaten Sovyetler Birliği’nin de Türkiye ile uğraşacak hali yoktu.
Kim ki haksızlığa, sömürüye, adaletsizliğe baş kaldırmış ; hepsinin adı ’’ Komunist, Rus Uşağı, Vatan haini, Anarşist ’’ olmuştu.
O asker bizim askerimizdi ama o günlerde kullanılmıştı işte. Polis deseniz zaten POL-DER (solcular), ve POL-BİR(sağcılar) olmak üzere bölünmüştü. Aynı şekilde, memurlar, öğretmenler, sendikalar hepsi de bölünmüştü.
................
Ülkenin Bağımsızlığına ABD müdahalesi vardı.
Ülkede adaletsizlik, sömürü, zulüm vardı.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu çok ihmal ediliyordu.
Yoksullar eziliyordu.
Benim tüm bunlara itirazım , isyanım vardı.
Öyleyse ben solcuydum, devrimciydim ve devlet yetkililerinin koyduğu teşhis ile anarşisttim.
(Devam edebilir )
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Fikret bey, Gerçek şu ki, bu zamana bakarak değerlendiriyorum..mesele sadece kargaşa çıkartmakmış. O zamanın sağcılarıda, solcularıda aynı kulvardaymışlarda haberleri yokmuş. Çünkü amaçları birdi, refah içinde bir ülke ve o ülkenin özgür ve akıllı vatandaşarı olmak...Ya şimdi, şimdi ne hallerde ülkem.. Bölünüyor bu ülke, geçmiş sorgulanıyor güya, ne alaka ya amaç bağcıyı döğmekten ibaret..Bende o zamanlar sizin tabirinizle faşiztim. Tek savunduğum Milletim ve vatanım, mensubu olduğum ırk ve onun huzuruydu....NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE cümlesinin anlamını savunuyorum daima.....
Fikret TEZEL
Sonuçta ABD'nin, emperyalizmin, hırsızın, düşmanın istedikleri oldu. Nice canlar heba olurken, ülke de yıllarca geriye gitti.
Fikret Bey kardeşim...
Aslında sağcısı da anarşistti o devirlerde solcusu da....Ama nedense anarşistlik hak ve görevi sadece solcularda kaldı...Sizler Faşizme geçit yok...diye bağırırken bizler de '' Komünistler Moskova'ya'' diye bağırıyorduk...Şimdi ise Moskova'ya herkesten önce yine bizler koşuyoruz...Patron sömürüsüne son diyen solcular da pek çok holdingin müdürü oldular...Kısacası o dönemlerde birileri bizi fena halde işletti ya onda bile fikir birliğne varamadık hala...Amerika mıydı...Yahudiler miydi...Arap emperyalizminin uşağı mı oluyorduk...Rusya ya da Çin'in kölesimiydik...Kimse anlamadı...Hala da anlayabilen yok...
O günleri anlatan güzel bir yazıydı. Kutlarım.
Selam ve saygılarımla.
Fikret TEZEL
Kürtler ise asıl darbeyi bize vurup, solculuğu Kürt Milliyetçiliği yapıverdiler.
Doğrusu çoğumuz kullanıldık maalesef. Bu arada çoğumuz ziyan oldu. Nice canlar harcandı. Anlayışınıza teşekkürler.
Dünde,bugünde,yarında ekonomik koşullar eşitlenmediğinde bu olaylar her daim yaşanacaktır.Saygılar ..
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL
Ne yazık ki, iş başında yazmak zorunda kaldığım için istediğim gibi anlatamadığımın farkındayım.
Saygılar, selâmlar.
Fikret TEZEL
bir tek ülkenin iyiliğini düşünen adaletsizliklere karşı gelen ve bunları düzelten kişi siz solcularm oluyor nedense 12 eylülöncesi ve sonrası 68 kuşağı dedikleri ve 70 sonrası hep siz solcularmı haklısınız siz devrimlermi yaptınız günümüzün medyası tv dizileri sizlerihaklı sağcılar veya milliyetçiler haksız gösteriliyor ve sözde deniz geçmişler ve arkadaşları asıldığğı için ilahlaştırılıyor kahraman gösteriliyor ne yapmışlarki askere kurşun sıkmakmı insanları rehin almakmı banka soymakmı haklılık ben sizin bu megolomanlığınızı anlamıyorum sizin faşist dedikleriniz halkını düşünen milliyeti ve milleti için çabalayan insanlarda asıldı ama onlar sizler gibi böbürlenmedi eğer milletini sevmek Atatürk ün devrimlerinden biri olan milliyetçilik faşistlikse ben faşisttim milletimi milli değerlerimi seviyorum
Fikret TEZEL
Tekrar ediyorum ; o günlerde ABD tarafından ülkenin bağımsızlığına müdahale vardı, Demirel sülâlesinin ve çevresinde Milliyetçi geçinenlerin baskısı , sömürüsü, zulmü vardı. Biz bunlara isyan ettik. Önderimiz Ecevit idi. Ülkedeki grevleri, yoklukları , kargaşayı, kardeş kavgalarını ABD ve onun uşakları yaratıp hem Ecevit gibi bir vatanseverin daha fazla iş başında kalmasına hem de bizim gibi gerçek Atatürkçülerin, Milliyetçilerin, vatanseverlerin gücünü kırdılar.
Sonuç ortada işte ! Günün Türkiye'si hepinize hayırlı olsun.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Fikret TEZEL
Bu arada daha sonra anlatacaklarımı da okursanız, ne olduğumu daha iyi anlayacaksınız.