- 489 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ardahan- ardahan öyküleri 244
Ardahan köylerine gitmiştim.
Köyün kendisi hikaye mi hikayeydi.
Köye gitmişim çok değil üç saat tükenmişti.
Saat bileğimde, gözüme dek getirdim. Berere berere saat’e bakınıyorum. Işık yalkırmıyor mu? Kamete dikersin gözü; göz gözü göremez’e... ben betar oldum. Sade ak bir saç levhası gözüm merteginde. Seçmek birşey’i seçemi bilin!..
Kavram oluşturmak. Kavramı oluşturmuşsan kullanabilmek.
Kriterli düşünme ismiyle maruf: Düşünme yöntemi bugün derste özözüne haliklendi.
Bu ant bu yemin!
Tahtaya çizecekleri resmi şöyle yazdımdı:
" KARDAN ADAM"
Mealen diyorum.
Çocuklar sordu. Çocukların soru sormalarını kesmemeli. Antrparantez bunu öğrenmiş oldum.
Çocukların sorduğu: Öğretmenim! Kavram oluşturmak eleştirel düşünmenin usulüyse. Çağdaş düşünme usulü kavram inşası ve kavramların sağlıklı gelişimi değil midir? dediler.
- Eeee! Ne’yi kastediyorsunuz?
- KARDAN ADAM çizin dediniz, bu kavram bir sonraki geliştirilecek kavram’a göre soyut değil midir?
Kavramı yeni kavram oluşturarak aşınız dedim o’l ise!
En önde oturan zehir zekaya sahip çocuk kurğuşun gibi fırladı. Bunu gözüm tutmuştu zaten!
- Öğretmenim!
- Evet!
- KARDAN ADAM çizin dediniz bunu yeni kuracağımız kavramla aşacağız o vakit. Kardan Adamın soyut ve zayıf kavram olduğunu göreceksiniz.
- De haydi. demişim. Ellerim koynumda, boynum bükük.
- Öğretmenim sıfat kullanmamışınız. Daha önce sıfat kullandınız mı?
- KARDAN ADAM çizin demişimdir..
- Sarı Kardan Adam, Mavi Kardan Adam, Beyaz Kardan Adam demedinizse artık demelisiniz.
Sıfat katarak kavramı zenginleştirirseniz. Zihinde Kardan Adam kavramı daha zengin ve daha sarih olacaktır ki buda çağdaş eğitimin kavram indinde: Anlama ve anlatma tekniğiyle güçlenmeyecek midir?
O’l ise mutluydum...
O’l ise bilimler ve ben...
O’l sanatlar...
O’l amacıma ulaşmıştım.
Başarmıştım: Çağdaş Eğitimi çocuklarla başarmıştık.
Deyme gitsin, ne gam! Gayri bundan böylesine!
Öğretmen olarak kavramları eğitim sürecinde geliştirerek asgariden azamiye mükemmelliğe taşıyınca bu çağdaş eğitim: " Structuralism" müfredatına uygun oluyordu.
Bilme süreci diye eskiden tabiretdiğimiz buydu. Şimdi ise daha efektif ve teorize ederek kullanıyoruz.
Öğretmen kendi zihninde o kavramı ileri taşıdığı gibi öğrencinin zihninde de o kavram ileri taşımalı ve daha berraklaşması planlamalı ve kavram’ı berraklaştırmalı. Zihin ve bilişim eğitimi budur.
Her derste, her konuda, her öğretişte öğretmenin düsturu bu olmalı.
" Yol Bir İş İki "
Kavramsal gelişimi zihinde çağdaş yol ve bilgile inşaa ettikten sonra artık ders sürecinde
kavramsal uygulamaya geçmeliydik.
Nihayetinde resmi çizmeye koşulduk. Teoriyi pratiğe indiriyorduk.
Ne oldu; olacaklar ne? Olan ve kopanlar:
Kardan Adam sözü yetersizliğini tespit etmiştik. Nesnel dünyada Kardan Adam vardı ve kar ile yoğrulmuştu. Okulun bahçesine bir tane sabahın erinde yapıp dikmiştiler. Karşımdaydı, karşımızdaydı. Bizde onun karşısındaydık göğüs göğüseydik.
Beyaz Kardan Adam çizebileceğimizi, Sarı Kardan Adam, Mavi Kardan Adam, Turuncu Kardan Adam çizebileceğimizi az önce ben teorik düzlem gelişiminde söylemiştim.
- Söylememiştim mi?
Söylemiştim!
Eşşed-i billah ben söylemiştim! O söyleyen bendim!
Pratik düzlemde bu teoriyi ispat etmeliydim ki diyalektik- bütünlük bunu iktiza ediyordu.
Efendim, uzun lafın kıssası: Kardan Adam diye gördüğüm şey ışık altında bir nesnedir gördüğümüz. Işık ise beyazdır beyaz ise altı rengi içinde toplu barındırmaktadır.
Öğrenci Kardan Adamı beyaz mı, turuncu mu, mavi mi, sarı mı, kırmızı mı, yeşil mi ne görse haklıdır. O renk o nesne içinde bulunmaktadır. Beyaz içinde veya öteki renklerin içinde diğer renkler vardır. Ressamlar görüşleriyle o ton renkleri görürler.
Ve her renkte karşıt renkler vardır.
Kırmızı elmayı yeşil elma çizmekte ressam tamamlayıcı rengi çizmektedir.
Mavi denizi turıncu deniz çizen öğrenci o rengin tamamlıcısını çizmektedir.
Kırmızı bir noktaya öğrenci beş dakika baktı ardından gözünü beyaz kağıtta bir noktada sabitledi:
- öğretmenim gözüm önünden yeşil daire belirdi. dedi.
- Evet çocuğum. rengi tamamlayıcı rengiyle görmüş oldun dedim.
Her renk iki yanıyla görsenmektedir. Bizse KANT FELSEFESİNİN belirtiği gibi deneyöncesi yalın yanı bir tabağasını görrüz, görmeye mütemayilliz. Deneysonrasını ise yaptığımız deneyde tam görürüz ki iki renkten terkiptir.
Köyden çıktıkta geliyoruz.
- Burası hangi köydür?
Yeni adını hatırlayamadımda efendibey!
- Eski adıyla de be birader!
- HELEVAN.
Ve Helevan’ı gördüm yaşım elli... elli yaşında Helevan’ı gördüm.
Tarık Akan... Tarıkannn: Tarkan
Tarkan ne deyişmişti: Dudu dudu dillereeee!
Meyramı gördüm he birde.
Meyrem’i
Çıldır Gölü pek görsel canım!..
yalçıner yılmaz
09-12-2011
ardahan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.