- 1496 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TAŞ VE KURŞUN
2000 yılının 30 Eylül günüydü. İsrail, Filistinli sivillere karşı bir silahlı çatışma başlatmıştı. Çatışmada hedef olmamak için bir duvar dibindeki varilin arkasına saklanan Cemal Al Dura ve oğlu Muhammed İsraillilerin açtığı ateşe maruz kaldılar. Kurşunlar önce Muhammed’in küçük bedenine saplandı. Oğlunun üzerine kapanan Cemal Al Dura’da bir çok kurşun yarası aldı. Çatışmada küçük Muhammed can vermiş Babası da ağır yaralanmıştı. Bu olaydan çok etkilenen toplumcu şairimiz Refik Durbaş, onlar için bir şiir yazdı. Şiirin adı: ‘’Taş Ve Kurşun‘’ du
Duvar, taş ile kurşun arasında
baba, çocuk ile çığlığı arasında
Çocuk, duvar ile babası taş ile kurşun,
Bir de çığlığıyla kendisi arasında
Çocuğun sesi kurşun sessizliği taş çünkü
Kurşun, önce sese değiyor
Sonra sessizliğine çocuğun...
Duvarın önünde varil
Varilin önünde baba babanın önünde çocuk
Kurşun, duvarla varil arasında,
Taş, baba ile çocuk arasında
Çocuğun bedeni
Ve o bedene can veren babasının çığlığı...
Babanın çığlığı çocuk çocuğu hayatı çünkü
Çünkü taş, babanın umudu çocuğunun geleceği
Anayurdu sevdasının dağı ve ovası bağımsızlığın
Hürriyeti ırmak ve yaylaların
Karasevdası ölümün bir de...
Kurşun, önce ölüme değiyor
Sonra hayatına çocuğun...
Başı sonu belli bu filmi bütün dünya seyir halinde
Hissiz ekranından bir televizyonun
Ya da okumada hayalini bu ölümün
Arka sayfasında bir gazetenin
Çocuk, hissiz ekranıyla televizyonun
Gazetenin kara katran sayfası arasında
Baba, çocuğu ile çocukluğu arasında
Taşa inat, kurşuna lanet
Çocukluğunu bağışlıyor oğluna
Ölüyor çünkü çocuk, taş ile kurşun arasında
Ve bedeni taşın inadına kurşunun lanetine karşı
Taş ve kurşun olarak kalıyor
Hayat ile ölüm arasında...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.