KIRMIZI GÜLLER BÖLÜM 19

• 5 Aralık 2011 Pazartesi 04:45:09

Leyla öfke ile dışarı çıkıp arabaya doğru hızla yürüdü.
Metin hiç oralı olmamıştı.Onlarda arabaya bindiler .iki kişilik bir koltuğu gösterdi
"Buraya oturalım."
Metinin yanına oturmasına Selma biraz sıkılmıştı.Önlerindeki koltuklarda oturanlar vardı .
Ama o hiç umursamaz bir halde yerleşti.
"Rahat mısın ?" diye sordu ona.
"Evet iyi ."
Şoför dikiz aynasından bakıp "Herkes tamam mı ?"dedi.
"Sayın misafirlerimiz yolumuz Efes Meryem ana, önce oraları gezeceğiz ;sonra İzmir içinde bir tur atacağız. Hayırlı yolculuklar ve iyi eğlenceler ."
Yola koyuldular ; yolculuk güzel geçiyordu. Selçuk tan derken ; Efes in yanından Meryem ana yoluna girdiler. zeytin ağaçlarının güzelliği ile süslenmiş dağa çıkmaya başladılar; yollar kıvrım kıvrımdı .Hava ise çok sıcaktı.
Yeşillikler içerisinde çok güzel bir yerdi.Burayı ziyaret edenlerle doluydu.Yerlisi ,yabancısı oldukça kalabalıktı.Küçük bir kilise, lokantalar çay bahçeleri bulunmaktaydı.
Önce kiliseyi gezdiler... İçeride tahta sıralar vardı dua edenler için,;herkes mum yakıyor, dilekler diliyordu .
Bu küçük yerde huşu içinde ,sesizce bir yerden girip; diğer kapısından çıktılar .Şifalı sularından içip; dilek ağaçlarını gördüler. Bunca insanın dileklerini yazıp astıkları;I sanki gelinler gibi süslemişti.
Piknik yapanlar, yemek yiyenlerle dolu bu güzel belde de biraz oturup dinlendiler, çaylar içildi .
Mutlu ayrıldılar .
Bu kez Efes harabelerini dolaştılar. Tarihi, geçmişi yad ettiler. Uzanan sütunlar aralarında resimler çekildiler.Havanın sıcak olması bu güzel geziye mani değildi .
Metin hem misafirleri ile ilgilenmiş; çok zamanını da Selma nın yanında konuşup anlatarak geçirmişti.
Selma hem memnun; hem ürkekti .Metin in yanında olması hoşuna gidiyor ,ama diğer arkadaşlarının yanında biraz huzursuz oluyordu. "Acaba ne derler, ne düşünürler ?" diye içi içini yiyordu.
İzmir’e dönünce şehir turu yaptılar İarabada da olsa şehri dolaşmak güzeldi. otele geldiklerinde biraz yorgun gibiydiler gece yemek vardı ve iki saatleri kalmıştı biraz dinlenmek için odalarına çekildi ler
Selma odasına girince bir paket buldu.Yatağına koyulmuştu . Açıp baktı
Açık bir gece elbisesiydi."Bu gece bunu giy" yazıyordu küçük bir notta .Son derece çirkin bir kıyafetti .
Sırtı beline kadar açık, oldukça uzun yırtmacı vardı; kırmızı ve boncuklarla süslenmiş bir elbise idi.
Selma şaşkın.;oda arkadaşı da "Bu ne?" diye baktı .
"Bilmem ? Galiba biri benimle eğlenmek istedi.Ben bunu giyer de aşağıya iner miyim? Gönderen pişman olacak. Neyse..." diyerek duşa girdi ;çıkınca biraz uzandı, uyumuştu .arkadaşı zor uyandırdı onu.
"Hadi geç kalacaksın; ben iniyorum" diyordu.
Gözlerini açıp baktı; gülümsedi."Ne güzel olmuşsun ."
" Sen de giyin, gel milleti bekletmeyelim."
Selma zor kalktı .Elini yüzünü yıkadıktan sonra ;gelen kırmızı elbiseye baktı .
"Yazık! seni gönderen sükut u hayale uğrayacak."
Kendi getirdiği pantolonla blüzu giyip ;saçlarını topuz gibi topladı, bir iki lüle bıraktı yanlardan.
Hafif makyaj yaptı; pek adeti değildi ama bu gece başkaydı .Kendine her kim oyun oynamak istedi ise çok aldanacaktı .Elbiseyi gördükçe içini kin kaplıyordu .Artık hazırdı; birkez daha aynaya baktı.
Evet çok güzeldiMetin in dediği gibi ; ama bu akşam güzelliğinin yanında daha zeki ve sevecen olacaktı. Artık fakir kız yok;Yırtıcı bir panter vardı .
Elbiseyi de alıp koridora çıktı .Etrafına bakınarak asacak bir yer aradı .Buldu da... Leyla nın kapısına astı ."Bunu mutlaka o koymuştur odama "
Aşağıya inerken son basamakta müdürle karşılaştı .
"Biraz geç kaldım" dedi.
"Evet ama değmiş; bu ne güzellik "diyerek elinden tuttu. Salona doğru yürüdüler; uzun bir masada toplanmıştı tüm misafirler erkek kadın oturmuşlardı .
Metin en başta oturuyordu; onun yanına kadar müdür bey elinden tutup götürdü .
"Evet beyler , hanım efendiler; şubemizin müdür yardımcısı Selma Hanım" diye takdim etti.
"İyi akşamlar" dedi Selma; gayet rahat ve gülümseyerek.
Metin ayağa kalkıp "Selma Hanım; bunlar da yeni şubemizin müdür ve müdür yardımcıları ,eşleri" diye diğer misafir leri tanıttı. Yanında boş duran sandalyeyi çekip oturmasını sağladı.
Selma teşekkür edip oturdu . Hafif bir tebessümle etrafına baktı.Yanlarında oturanların hepsi yabancıydı. Kendi şirketlerinden gelenler masanın diğer ucunda oturuyorlardı .Herkes çok şıktı . Hanımlar ışıl ışıl ipek elbiseler ve bolca takılar içindeydiler.En sade Selma nın elbisesiydi;ama öyle zarif ve geceye uygundu ki... Konuşması, yemek yemesi herkesi mest etmişti. Kimse ona kenar mahalle kızı diyemezdi.Gözleri hem gülüyor; hem de içindeki kini belli ediyordu .(O elbiseyi odasına kim koymuştu ? Ah! bir öğrene bilse...)
Yemek güzel geçiyordu .çok kişi içkinin dozunu kaçırmış ;sesli konuşuyor, kahkahalar atıyorlardı .
Selma içki almamıştı oda arkadaşı da... Metinde içmedim demeyecek kadar az içmişti .
Leyla ise dozu kaçırmış; kahkahası etraftan duyuluyor ,yan masalardan dönüp bakanlar oluyordu .
Bir ara yerinden kalktı; yalpalayarak Metin in yanına geldi .
"Ah şekerim... sen bu gece hiç içmedin ;tabi yanında içki içmesini bilmeyen biri varken ,sen nasıl içebilirsin ki? Bak ben sana şimdi nasıl içireceğim "diye bardağı kaldırıp Metin in ağzına koymak istedi.
Metin önce gayet sakin:
"Leyla lütfen yerine git "dedi .
Leyla artık çığrın dan çıkmıştı.Üzerinde askılı bir gece kıyafeti vardı çok açık bir dekolte ve yarı çıplak gibi duruyordu üzerinde.Ha bire " iç" diye diretiyordu.
Genç adamın sabrının tükendiği andı .
"Leyla lütfen yerine gider misin" diye bu kez sertçe çıkıştı.
"Niye bana bağırıyorsun ? Hep bunun yüzünden "diye Selma yı göstererek " Sen geldin , Metin i elimden aldın. Ama bak, ben onu sana bırakmayacağım ."Masada soğuk rüzgarlar esmeğe başlamıştı
Selma son derece üzülmüştü . "Sen neler saçmalıyorsun ? Kimse senin elinden bir şey almıyor" diyebildi.
"Hayır ! Sen Metin i baştan çıkarmaya uğraşıyorsun; ama başaramıyacaksın. Niye o elbiseyi giymedin ? ben koydum odana; giyip rezil ol istedim ."
Artık içkinin tesiri ile ağlamaya başlamıştı .Metin garsonlara işaret etti.
"Odasına çıkarın " diye .Gecenin tadı kaçmıştı...
Misafirlere dönerek "Kusura bakmayın,içince böyle sapıtıyor.Onun adına ve Selma Hanımın adına sizden özür diliyorum..Selma hanımın iyi çalışmasını bir türlü hazmedemedi .hazmedemiyor .Ben ayrılıyorum;iyi geceler ."Çok kızdığı belliydi.
Herkes şaşkındı ;müdür de özür diledi.
Selma verecek cevap bulamadı "özür dilerim" diyerek masadan kalktı.
Saat epey ilerlemiş; herkes toparlandı .Selma odasına girince ağlamaya başladı .
Arkadaşı "Boş ver sen ona; kıskancın teki."
"Onun kıskanması önemli değil; ben ne olacağım görmedin mi ? Metin Bey i elde etmeğe çalışıyorum diye laf etti. Şimdi kendimi nasıl aklarım? Çok üzgünüm" diye hala ağlıyordu.
"Ben yarın toplantıya girmeyeceğim ."Geceyi uykusuz geçirdi.

AYŞE KARAN

DEVAM EDECEK...