- 1900 Okunma
- 8 Yorum
- 1 Beğeni
TEBESSÜM
sana rastladigim zaman hic bir amaci olmadan yürüyen bir yolcu gibiydim ben...
gectigim bütün yolarda evlerin kapilari kirmiziya ,pancurlari beyaza boyanmisti--bütün yüzler de yasama karsi güvensizlik ve tekrar edilen sözcüklerin verdigi o kara izler vardi,
dönemece geldigim zaman köse basindan bir süpriz gibi cikiverdin önüme...günes bulutun arkasindan mi siyrilmisti yoksa gökyüzü maviyimi yeniden kesfetmisti?
ve ben neden anlamsizca gülümsemistim..
mevsim sonbahara dönmekteydi,yada ben öyle saniyordum .üsümeye hazirlanirken nerden cikti bu sicak hava ...icimde sorular, gözlerim de sorular sana döndüm yüzümü,tebessüm ettin..
var ya..
hayallerim,isteklerim ne varsa bende na tamam hepsi son buldu,bir tebessümmüs bekledigim..ne kapima birakilan güller,ne armaganlarin en güzeli hic birsey bu kadar mutlu etmezdi beni.
ruhum karanliklar icinde kalmis bir minik kus gibi cirpinmaktaymis...o gün bir tebessüm yetti pencerelerimin sonuna kadar acilmasina...
simdi biliyorum orda sen varsin...
bir dagin arkasinda,okyanusun ötesinde baska bir kitada ,en uzagimdasin
ya da bir tebessüm kadar yakinimda,
bana dedin ki bütün evlerin kapilari kirmizi, benim ki mavi, gel gir iceri..bende kal misafirim ol,ya da tek odali yüregim senin olsun hic gitme..
üzgünüm ,
geri al tebessümünü
özgürlügüme ucmayi sectim ben...
YORUMLAR
serçeleri uzaktan sevmek gerekiyor
onlar sıkıcı şehir hayatında
bir göz odalı
ve kömür sobalı evde
oturamaz
onlar özgürdür hep kırlarda sıcak iklimlerde
ve beş kuruş para da ödemezler emperyaliste
kahramanlarım benim
harikasın
ben serçeyi seçtim ama
uzaktan sevmeli :)
kutlarım
''ÖZGÜRLÜĞÜME UÇMAYI SEÇTİM BEN'' harika bir final. Keşke hiç bir engele ve kurampaya takılmadan özgürllüklerimize uçmayı başarabilsek..Yaşamımızın kurallarını kendimiz belirleyebilsek de, ne toplusal, ne sosyal örgümüzün dayattığı, ne de hiç bir etkili ve yetkilinin belileyerek zorladığı kurallar çemberi içinde sıkışıp kalmasaydık.kim bilir belki o zaman kanatlarımız olurdu... Uçardık enginleşerek yüceleşen maviliklere doğru... Sevdiklerimizin her biri bir yıldız, birer yıldız çiçeği olurdu... kanatlarımızın iradesi belirlerdi yaşamımızın kendimize özgü kurlallarını... toplumsallaşma değilmidir ki insanın insana köleleliğini, insanın insan kulluğunu dayatan fonomen...
Harika yazınızı okuduğumda BEN DAĞLARIN OĞLUYUM başlıklı yazım çağrıştırdı içimde.
paylaşımınız için teşekkür ederim can dostum, mavi derinliğim benim.
gülümsemeler bir kez uçtumu onları bir daha hiç bir özgürlük geri alamaz..
katar katar olur öyle dağlar deler..
öyle okyanuslar kururtular ki hiç kimse tutamz...
siz gülümsemesiz kalmayın..
yüreğinize sağlık...
kaleminiz korkusuzca mavi güneşler çizsın...
umutadam tarafından 12/30/2007 6:18:06 AM zamanında düzenlenmiştir.