- 562 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
"Siz gençler susmamalı konuşmalısınız"
Güzel bir cumartesi günüydü. Hava sanki baharı müjdeleyen biriklim giyinmişti.
Böylesi güzel bir hava da, güzel Lefkoşa da dolaşmak istedim.Arabalar, otobüsler bitmek bilmeyen koşuşturma hengâmesi içinde bir gürültü. Dükkânlar.
Kimisi açık, kimisi kapalı. Hâlbuki son gelişimde açıktı budükkânlar. Ama gitmişler, bırakarak, kapatarak, camlara satılık veya kiralıkyazarak.
Etrafta kuru bir insan kalabalığı. Kuru, renksiz, ruhsuz sanki. Birşehri şehir yapan insanıdır. İnsanının ürettikleri, insanının yaptıkları,insanının el emeği şehirlere hayat verir.
Fakat bu şehir çoktan yabancılaşmış. Kimisi yerde, kimisi ayakta, kimisi uyuyarak bir bankta ve bakarak ve süzerekgeçen İngiliz turist kafilesini. Bu şehir çoktan yabancılaşmış.
Bu şiirsel manzarayı dertler, yakınmalar bozuyor. Önce birdiş doktoru özetliyor memleketin halini. “Ben yirmi sene önce söylemiştim bumemleketin böyle olacağını.
Kıbrıs sorununun çözülmesini kimse istemez. Nebizimkiler nede Rum. Bizde halk dışında herkes memnun.
Rum zaten dünyadatanınan Kıbrıs Cumhuriyetinin haklarını tek başına kullanır. Bu olanaklarıbizimle paylaşmak ister mi?
Biz kendi halimize kaldık. Biz kendi halimize yanalım.
Bakın bizim meslekte her şey gün ve gün zorlaşıyor.
Türkiye de mesela Hatay da bir diş turizmi oluştu.
Hatay’a gidersiniz sizi havaalanındakarşılarlar, otele yerleştirirler üç günde tedavinizi yapıp yollarlar. Fiyatfarkı yarı yarıya.
Bu şekilde yapıp daha sonra bana gelen hastalarım var.
NedenErzurum veya Erzincan’a değil de Hatay’a KKTC’den direkt uçak seferi var?
Çünküorada bu sektörü desteklemek istiyorlar. Bu bizi olumsuz etkiliyor”.
Aslında bukonu oldukça önemli. Bu sektör ciddi bir kriz yaşıyor. Fakat ortada önemli birfiyat farkı da var.
Daha sonra Lefkoşa sokaklarında çarşıya doğru ilerliyorum.
Hiç tanımadığım yaşlı bir amca “Televizyonda izliyorum. Siz gençler susmamalıkonuşmalısınız. Ben emekli bir polisim. Kıbrıs’ta hiçbir şey eskisi gibi değil. Hayat zamanla daha da zorlaşıyor. Artık konuşmak lazım”.
Ve çarşı ve esnaf. Kahvehanede oturanlardan, kasapa, bakkaldan, ayakkabıcıya kadar herkes umutsuz.
Belki karamsar bir tablo çizdim ama bu benim istediğim ve çizdiğimtablo değil.
Bu memleketin tablosu.
Her zaman söylerim, bir ülkenin durumunu siyasi verilerleölçemezsiniz.
KKTC devletinin ekonomik yönden büyüdüğü ve bütçe açıklarınınazaldığı düşüncesi sadece hükümete aittir.
Ekonominin esas merkezi paranındöndüğü, finansal hareketin yaşandığı çarşıdır.
Bu gün insanların cebine girenpara ile giderleri karşılamak için çıkan para eşit bile değildir.
Devletinbütçe açıkları azaldıkça, vatandaşın bütçe açığı artıyor.
Bu ne yaman çelişkidir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.