- 831 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
‘Askerlikle ilgili bir sıkıntı var mı?’
Üniversite yıllarında hem okuyup hem de para kazanmak gerekiyordu. Zordu tabi ki. Her iş başvurusu için gidilen görüşmede, mülakatta sorulan ilk soru “Askerlikle ilgili bir sıkıntı var mı?” idi. Öğrenci olduğumdan ve askerlik görevimi yapmadığımdan dolayı birçok kapı açılmadan kapanıyordu. Bunun yanında çok önemli fırsatlar elde ettim. Çok iyi yerlerde çalıştım. Fakat vatani görev hep bir yerler de sonlandırılmayı bekledi. Rahmetli babam hep övünerek anlatırdı. Tam altı yıl askerlik yapmış “Askerlik bizim zamanımızdaydı. Piyade benden büyüktü. Hem liseye gider hem de nöbet tutardık”. Askerlikte değişik bölgelerden gelen insanlar bir anda kader, silah arkadaşı olurlar. Ve hiç bitmeyen, hep anlatılan maceralar vardır.
Üniversite bitip de sıra vatani göreve gelince en çok düşündüğüm, askerlik sonrası beni nelerin beklediği idi. Çünkü esas askerlik hayata atılınca başlayacaktı. Askerlik bir süreçtir. Ve bu süreci tamamlamadan hayatınızla ilgili ileriye dönük planlar yapamazsınız. Bir iş kuramazsınız, kamuda çalışma şansınız hiç yoktur. Çünkü tüm bunları günün birinde bir yerde bırakıp gitmek zorundasınız. Bu nokta da ben kendi adıma konuşayım, bence bu süreci herkesin yaşaması gerek. Bu düşünceye hayat verirken bunu “Zoraki” anlamında dile getirmiyorum. Ve herkesin düşüncesine, tercihine saygı duyulacak bir adımı da sonuna kadar destekliyorum. Özellikle yurt dışında bu yönde sorunları olan Kıbrıslı Türkler için çözüm mutlak şart. Eğer ki bir insan bir işi zorla yapacaksa hiç yapmasın daha iyi. Bunun içine her şeyi koyabilirsiniz. Son günlerin tartışılan konusu olmasından dolayı “Askerlik” görevini bu kampsam da değerlendirirsek, askerlik yapmak istemeyen insanlara bu hak verilsin ve saygı duyulsun. Hak verilsin, saygı da duyulsun ama bu durum Kıbrıs’ın içinde bulunduğu süreçte mümkün mü? Bana göre çok zor. KKTC kendi içinde böyle bir düzenleme yapabilir. Fakat Kıbrıs adasında henüz bir ateşkes söz konusu ve de ortada bir çözüm yok. Bu noktada her ne kadar sıcak savaş çıkma ihtimali yoksa da, KKTC’de askerlik görevinin mecburi kıstastan çıkarılması mümkün değil.
Ordusu, askeri olmayan bir devlet olabilir mi? Elbette olamaz. KKTC yönetimi bu yönde bir adım atmalı mı? Mutlaka atmalı. Çözüm profesyonel askerlik olabilir mi? Neden olmasın. Ki bilindiği gibi artık birçok devlet bu konuda ciddi adımlar atıyor. Türkiye bu konuyu çok ciddi boyutta tartışıyor. Türkiye de askerlik görevinin “Mecburi” kısmı kaldırılmadı ama biryasal düzenleme yapıldı. Yeni uygulama 30 yaşından gün alanlara 30 bin TL karşılığında ve hiç askerlik eğitimi almadan bedelli askerlik hakkından faydalanma sağlayacak. Ayrıca yurt dışında yaşayan isteklilerden 38 yaş olan sınır kaldırıldı ve bedel 10 bin Avro olarak açıklandı. Söz konusu düzenleme şu an için Türkiye’nin en önemli tartışma konusu. 12 Haziran seçimleri öncesinde CHP’nin bedelli askerlik teklifine ilişkin 18 Mart 2011 tarihinde Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir açıklama yapmıştı. O sözler bugün gündem oldu “Eğer referanduma gitme durumu olursa, biz kalkarız böyle bir süreyi referanduma taşırız ki halkımız bunun kararını versin. Çünkü ben şahsen böyle bir sorumluluğun altına Tayyip Erdoğan olarak girmem. Çünkü parası olan var, parası olmayan var. Parası olan bastıracak parayı askerlikten kurtulacak, parası olmayan gidecek askerlik yapacak. Kimlerle görüştüysem ben, kenar köşedeki izbe yerlerdeki vatandaşım onlar bu işe hiç sıcak bakmıyor. Biz yola çıkarken kimsesizlerin kimi olarak çıktık. Sessiz yığınların sesi olarak çıktık. O zaman sormamız lazım, ona göre de adımımızı atmamız lazım”.
CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da yeni uygulama için “Bu bedelli çıktı ama 30 bin lira. Parası olmayanlar ne yapacak? Parası olmayanların da faydalanması için değişiklik önerisi vereceğiz” karşılığı verdi. Bu tartışma Türkiye’yi daha çok sürükler. Bizim içinse daha çok erken.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.