YORUMLAR
Gerçekten de sırtınızdan çıkarıp verdiniz mi adama? Sizin ihtiyacınız varken üstelik..
Bunu düşündüm,, gerçek veya kurgu. Bilemem. Siz yazdığınıza göre, gerçektir diye düşünüyorum.
Eskişehir'de 15 yılım geçti. Bayat pazarını iyi bilirim. Fakir fukaranın mekanı.
İhtiyacım olduğu için vermezdim sırtımdaki paltoyu. İyi bir tesadüf olmuş, o gariban (!) adam da götürmüş orada satacak.
Dilenciye bile para vermiyorum,,, Duygu sömürüsü yapan çok.Hele Eskişehir'de. Sürüsüne bereket.
Tövbe...
Ortalık frıldak dolu...
Saygılar...
Kemnur
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Sizin yazınızı okuduktan sonra, 10 yıl önce Eskişehir'de yaşadığım bir olay geldi aklıma. Bu gün kaleme aldım, bitirmek üzereyim. yayınlayacağım burada. Okumanızı öneririm. Eskişehir'de 15 yılı geçti. Gerçi ilçesindeydim ama bir ayağım Eskişehir'deydi. İnsanları illerine göre ayırarak hareket etmem, her yerde dengesiz, sahtekar, riyakar insanlar mevcut.
Babama bir gün sormuştum, keşke daha fazla sorular sorsaydım. Yolumu aydınlatırdı, ama ölüm denilen gerçek ne zaman bizleri bulur, bu belli değil, er ya da geç sıra hepimize gelecek. Keşke babamla daha fazla zaman geçirseydim, keşke ölmeseydi babam diyorum ama keşkeleri geri getiremiyoruz. Demiştim ki babama, " Baba, sence tecrübe ne demektir?" yaşım 15-16 idi. Üzüntülü bir şekilde şu yanıtı vermişti. " Tecrübe, hayatta yediğim kazıkların toplamıdır. En yakınlarımdan yedim bu kazıkları.ben bunun adını TECRÜBE koydum."
İşte böyle. Tecrübe öyle lafla olmuyor, yaşamak gerekir. Zarar görsek de sonuçta aynı hatayı yapmamaya özen göstermek gerekir. Hayat bana bir şeyi daha öğretti. O da şu : Herkesi sev, ama asla herkese güvenme.
Herkesi kendimiz gibi biliyoruz, kimseye bir zararımız yok. Diyorum ki, kimseye zararım yok, bana da olmasın bir zarar.
Dünya dönüyor ve olacak bunlar. Cennet'in varlığını duyarız, okuruz, inanırız. Diyordum ki, neden cehennem yaratıldı? Buldum sonunda cevabını : İşte bu zalimler için yaratıldı. Kötüler için yaratıldı.
Saygılar dost kalem.. Yine dertleşiriz sırası geldikçe.
En yakınlarının üzüleceğini bile bile başkalarını mutlu etmeye çalışmak...
Ama sanırım yazıda vurgulamak istenilen bu değil, çağa ayak uyduran, insanca düşünenlerin önüne geçen ayıların düşünce yapılarının başarısı.
Paylaşım için teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
Kemnur
Değerli dost.
Yazılarını her gün dört gözle bekliyorum. Bu günkü yazın da oldukça güzeldi. Paltoyu verdiğin herifin namussuzluğundan amcanın fakr-ü zaruret içinde nasıl inim inim inlediğini de !!!! unuttuk. Allah yardımcısı olsun fakir fukaranın!!! tuh tuh tuh....
Selam ve saygılarımla.
Kemnur
Y-aaa hemşerim görüyonmu üç kağıtçı adamı nasıl inandırıyor saf temiz kalpli insanlar kanmağa ve aldanmağa mahkumdurlar çünkü içlerinde acıma duygusu var..
Yine çok güzeldi tebrik ederim saygılar selamlar..
Kemnur
Amcalar hep mi böyle oluyor . Resmen bizim amcamız . Şimdi oturduğumuz evin yerinde amcamla
babamın ortak ,bir ev vardı .Babama kardeşin eve sen yaptır bana düşen hisseyi , ben sonra
öderim demiş . Babam ağabeyine güvenmediği için evi onlarla birlikte yaptımadı . O yüzden bize
düşen yere yaptırdı . Amcamın da oğlunun da yüzleri hep gülerdi . Allah rahmet etsin amcam rahmetli oldu . Şimdi amca oğluyla birlikte bir apartman yapılması işi var . Bakalım sonu n'olacak .
Uzun uzadıya sizi sıktım. Öykülerinizi büyük bir zevkle okuyorum , Selâm ve saygılar..