- 1040 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EKMEĞİN TADI Vurdum Duymazlıkla DEĞİŞİYOR.
Vurdumduymazlık,önemsememe,ilgisizlik,görmeden gelme ne söylersek söyleyelim bir vurdumduymazlık,duygusuzluğu yaşar olduk.Bizi doğuran büyüten annemiz ve babamıza saygısız davrana bilmekte ,aynı oyuncakları paylaşarak,gün gelip büyüdüm diyerek kardeşlikten uzak hareketlerde bulana bilmemiz vurdum duymazlığımızdan oldu.
Yıllarca aynı yerde çalışan,yanı başımızdaki çok iyi diyerek ismini bile bilmediğimiz kişi hakkında duyarsız davranışlarımız yaşantımıza ne kadar değer verdiğimizin bir gerçeği olarak günümüze kadar gelmemize bir örnektir.
Duyarsız ve önemsemediğimiz farkında olmadan bu vurdum duymazlığımız güncel hayatımızdaki yeri ,bazen hiç ilgisi olmayan kişilere sorduğumuz soruların saçmalığı bile,biz ne yapıyoruz, diye kendimize sormamamız aslında ne kadar bakar kör olduğumuzun acı gerçeği olarak gündelik hayatımızda yerini aldı bile.
Hep kendi çıkarlarımız doğrultusunda karşımızdaki kişilerin değerlerini kolaylıkla yok saymalarımız yaşam içinde yanlızlığa sürüklenmemize neden olduğunu anlayamadık.
Bilmeden anlamadan yorumlar yapmamızda duyarsız yaşadığımızın bir örneğidir.
Her konuda fikir yürüte bilmek kolaylığını kendimizde hak sahibi görmemiz,bence bu böyle diyerek kolaya kaçılınan,saklanılan,görmezden gelinen, yeri gelince o doğru karşısında ,ben bu konu hakkında bence diye söylemiştim diye kurtulduğumuzu sanmamıza sebep olmaktadır.
Gerçekleri duyunca kulaklarımızı kapatmamız,sadece kendimizi kandırmak anlamına gelmekte ve bu anlamı bildiğimiz halde gene aynı yanlışı yapmaktan hiç çekinmemekteyiz.
Sevgi için yazılan, okunan bunca örnek varken,yanı başımızda olan kişi için bir tatlı söz söylemek bile aklımıza gelmemekte.
Bilinmekte herşey görülmekte ama işimize gelmemekte.
Zaman içinde çevremizde gördüklerimiz ve alışkanlıklarmız sonuçunda değer yargılarımız vurdum duymazlığın normal olduğunu duyarsızlığın taş kesilmiş kalplerimizde yerini almasına izin verdiğimizden vurdum duymaz olunmuştur.
Kimse bu duyarsız ve kalpsiz söylemini üzerine almamakta bu duyarsızlığımızın bir örneğidir.
Kendi alanımız dışındaki kişiler için rahatlıkla söylene bilinen bir kelimede
Anlaşamıyoruz yada herkesi sevecek diye bir kuralmı var; söyleyerek bu duyarsız vurdum duymazlığımızı haklı çıkarmamıza yetmektedir.
Sınıf ayrımcılığı bu duyarsız davranışlarımız ardından gelen belirli sosyal çevre edinilirken belirli özellikler teşkil etmektedir.
Karşı düşünce fikir anlaşmazlığı altında yatanda bu duyarsızlığımızda mevcut olmaktadır.
Çok iyi birisi,çok saygılı çok efendi dediğimiz kişiler bazen bulunduğu konum itibari ile bizden düşüklerse,maddi anlamda..,söylenenler sadece güzel dileklerden öte bir fayda vermemekte,sadece kendi egomuzu tatmin etmektedir.
Dünyada canlıları sevmek güzeldir,
İnsan olmanın bir gereğidir.
İnsan olmak sadece acımak yada çok seviyorum demekle olmuyacağını anlamamız gerekmektedir.
Kendimiz için beğendiğimiz tüm oluşumlar bir başkası için değer görmüyorsak buna insanlık denilmesi ne kadar doğrudur,bilinmez.
Kimi zaman siyasi düşüncemiz uğruna bir başka görüşü yerden yere vurmalar duyarsızlığımızın en acık örneğidir.
Fikirler tartışılmalı ve ortaya daha olumlu neticeler getirilmelidir.
Yoksa soruları sorun yapmaktan başka bir şey ifade etmez.
Dünyayı benmi kurtaracağım sözü genel kurtuluş söz ifadesdir.Dünyayı savaşa sürekleyenler tek kişi,seçilmiş liderlerdir.
Bugünün gelişmesine fayda sağlayan o tek kişilerin icatları ile modern dünya oluşmuştur.
Asla kendi gücümüzden korkmayalım,Kendimizden başlayarak vurdum duymazlığı bir kenara bırakarak,bugünden itibaren başlayalım.
Yarınlar adına taş kalpli olmamak adına..
Duygusuzluk,aman sendecilik,vurdum duymazlık ekmeğimizin tatını bile değiştireceğini unutmamak adına...duyarlı yarınlarımız olsun..selam saygılar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.