- 628 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK EDEBİYATI TARİHİ;
Eskisiyle yenisiyle, Asya’dan Avrupa’ya uzanan kapılarda, Anadolu’nun fethi ile zirveye ulaşan bir kültür, cumhuriyet döneminde milli bir kimliğe kavuşan Türk Edebiyatı. Orta Asya’nın uçsuz bucaksız bozkırlarında, dilden dile dolaşan yüzyıllar boyu sadeliğini koruyan destanlar, ağıtlar, koşuklar, sav ve sagular ile zengin bir edebiyat. Kazanılan zaferlerle zirveye ulaşan, kaybedilince içerisini bir matem bürüyen şairleri ile ESKİ TÜRK EDEBİYATI.
Halka ve aydınlara ayrı ayrı seslenen bir dönemi içerisine alan, Türk Edebiyatı’nı zirveye taşıyan; Türkçe, Arapça ve Farsçayı içerisinde barındıran, var olduğu dönemde edebiyatı savaş meydanlarına taşıyan, edebiyat üçlemesinin yer aldığı bir dönem.
İslamiyet’in kabulü ile dini motiflerle süslenen, hat ve hattatların ellerinde nakış nakış süslenen bir edebiyat. İlk Müslüman Türk Devletleri ile başlayan bir Divan Edebiyatı. Saray sevdalısı şairler. Halktan uzak methiyeleri ve hicviyeleri ile överken yeren; kasideleri, gazelleri ile hakk’a koşturan; şarkıları ile seveni Mecnun eden; aruzun zirveye ulaştığı bir edebiyat. Fuzuli, Nedim, Nefî gibi şairleri ile edebiyat antolojilerine altın harflerle yazılan bir DİVAN EDEBİYATI.
Orta Asya Edebiyatı ile İslamiyet’in getirdiği nazım şekillerini birleştirerek halka hitap eden bir edebiyat. İnsanı dünyanın fani hazzından çıkartıp Hakk’a yürümeyi gaye edinen bir edebiyat. Halka seslenirken milli unsurları ve dini bilgileri birleştiren, aruz ve hece ölçüsünü kullanan sade bir edebiyat. Hoca Ahmet Yesevi ile başlayan Anadoluyu Türkleştirmenin yanı sıra insanı kamil olmayı hedefleyen; Yunus Emre ve Mevlanaları ile dünyaya şefkat dersi veren; ilahi, nefes, nutuk, devriye, sathiye, deme gibi nazım şekilleri ile halkı Hakk’a koşturan; şeyhleri, müridleri ile bir TASAVVUF EDEBİYATI.
Türk gelenek ve göreneklerinin yüzyıllar boyu değişmeden günümüze kadar gelmesini sağlayan. Milli Edebyat’ın şekillenmesinde büyük yeri olan bir edebiyat. Halkın içinde yetişen saz ile şiirleri türküleri dile getiren ozanları ile milli değerlerin işlendiği bir edebiyat. Ozanların köy köy, bucak bucak gezdiği, türkülerin dilden dile dolaştığı, nesilden nesile aktarıldığı bir edebiyat. Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Köroğlu ile halkın diline ter olan ozanları ile bir edebiyat. Mani, koşma, varsağı,destan gibi nazım şekilleri ile halkın sorunlarını dile getiren bir AŞIK EDEBİYATI.
Divan Edebiyatı’nın giderek önemini yitirmesi ve Osmanlı Devleti’nin çöküş sürecine girmesinin ardından, Şinasi,Ziya Paşa, Namık Kemal gibi edebiyatçıların doğuşu ile başlayan; "vatan", "millet", "hürriyet", "hak", "adalet, "kanun", "meşrutiyet gibi kavramları yaymaya çalışan, “toplum için sanat” anlayışını benimsendiği bir dönem. Kendilerini dava adamı ilan eden, millet uğruna sürgüne giden şair ve yazarların yer aldığı bir edebiyat. Makale, tiyatro, roman, hikâye, anı, eleştiri gibi edebi türlerin Türk Edebiyatı’nda ilk kez işlendiği bir dönem. Recaizâde Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, Sami Paşazade Sezai gibi şair ve yazarları ile “sanat sanat içindir” anlayışının benimsendiği bir dönem. Eserlerde kullanılan dilin sadeleşmeye başladığı bir TANZİMAT EDEBİYATI.
Türk Edebiyatı’nın giderek Batı’ya yaklaştığı, gazateleri dergileri ile yeni bir dönem. Recaizade Mahmut Ekrem, Tevfik Fikret, Cenab Şahabeddin, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf gibi yazar ve şairlerin barındığı bir edebiyat. Kafiyenin göz için mi, kulak için mi olduğu tartışılan, Türkiye’nin Avrupalaşma yoluyla yükseleceğine inanan şair ve yazarların aşk ve merhamet konulu türlerin yazıldığı; devlet ve siyaset, vatan, hürriyet, istikIâl, inkılap v.b. konuların yasaklandığı bir dönem. Çağdaş Fransız edebiyatının örnek alındığı, hikâye ve romanda Realizm ve Naturalizm, şiirde Parnasizm ve Sembolizm akımlarının etkisinin görüldüğü; Parnasyenlerin etkisiyle, "sanat sanat içindir" görüşünün benimsendiği bir EDEBİYAT-I CEDİDE.
Dergi edebiyatına yeniden yön veren Türk Edebiyatı’nda geçiş dönemi olarak bilinen, “sanat sanat içindir” ilkesine bağlı kalan şair ve yazarların bulunduğu bir edebiyat akımı. Duygulu ve romantik aşkın dile getirildiği şiirlerin yer aldığı, Ahmet Haşim, Celal Şahir, Emin Bülent, Emin Sami, Ahmet Samim, Hamdullah Suphi, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi yazar ve şairlerin yer aldığı bir FECR-İ ATİ.
Ezanın, namazdaki surelerin Türkçe okunması gerektiği fikrini savunan Ali Suavi ile kendini gösteren bir edebiyat. Milli görüşün en ünlü yazarlarından olan Ziya Gökalp’in de aralarında bulunduğu, Cumhuriyet kurulurken konuşma dilini ilke edinmiş, halkın sorunlarını konu edinen bir edebiyat. Şiirde Halk Edebiyatı’nın örnek alındığı, aynı zamanda aruz ölçüsünün ustalıkla kullanıldığı, halkın yaşamının konu alındığı Fecr-i Ati topluluğuna kucak açan bir MİLLİ EDEBİYAT.
Kurtuluş savaşının kazanılmasından sonra, Türk Dil Kurumunun kurulması ile dilin yalınlaştığı bir dönem. Milliyetçi, halkçı, yenilikçi, modern sanat ve edebiyat görüşlerinin benimsendiği milli bir edebiyat akımı. Beş Hececiler ile, Yedi Meşaleciler ile, Garipçiler ve Hisarcılar ile yeni bir edebiyat CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.