- 2739 Okunma
- 23 Yorum
- 0 Beğeni
KARADENİZ KALBİM
Sabah yüzünü açınca dökülüyor Karadeniz’in bütün dalgaları ruhuma, öyle hırçın, asabi ve muhalif, bir de takalar martı seslerini alıyorlar ya yanlarına koşuyorlar kıyılardan rızıklarının peşine, bir pupa yelken ki sorma .
Hayde rastgele kaptan, rastgele…
Toprak ve denizin seviştiği bir tabloda çay toplayan kadınlar yüzyıllık yalnızlık gibi bir ötelenmişlik. Kambur sepetleriyle, ocaklarında aş tüten sabırları eteklerinde gün boyu ve sislerin içinde Zigana’ya karşı kuşdilinde.
Dağ geçit vermez yollara, dağları sis bürümüş.
Sahil boyundan yaylalara kemençe ve tulum ağıdı. Konuğuyum bir yayla evindeki serinlikteki gülümseyen yüzlere. Varsın ne kadar eserse essin kuzeyden rüzgâr, kanım kaynıyor.
Ve ardından sakin bir duruş yalıyor ruhumu
Gelin kıvrılın yanı başıma ekmek kokusuna durmayın, kocaman güneşim var kardeşçe, işlenmiş bakır tasım da var su dolu. Dağların arasında kıvrılan derelerim var. Ne çok masal anlatacak sizlere sitemkar. Kazım’ın ceketi var şair yürekli. Bin utanç, bin ölüm Çernobil de gerçek siyah yağmurlarımızda.
Söyleyin bana, şiir yürekten dökülen duygularsa şair de muhaliftir elbette esmer yağmurlara, kalbimizden sökülen derelere.
Hangi yağmur götürdü bizi başka diyarlara ,göçmen kuşlarla…
Hiçbir fıkra doğru değildir. Bizim hüzünlü gözlerimiz var fındık dallarında, şarkılarda, yağmalanan koylarda, dereleri besleyen yağmurda.
Ağıtlara sesimiz yazılı, seranderde asılı mısır tanelerinde ve kır düğünlerinde öykümüz…
Dağlardan denize doğru hüzünden gözlerimiz ,
Derelerde hikayelerimiz var.
Aysu
YORUMLAR
lacivertiğnedenlik
çok teşekkürler semacım
Angie
Şu sitede her yazdığını koşulsuz seveceğimden artık emin olduğum nadide kalemlerden birisin.
Müzik dalga dalga kulağıma akın ediyor şimdi.
lacivertiğnedenlik
ey karadeniz !
tutuştur tenimin özlemlerini
ve maviye tutunmuş yeşili topla ellerinle
kadın ömrünü bırakmış erkeğinin yoluna ve hayat dediği iki ucu birbirine değmeyen bir düş .
iyi ki karadeniz kokusunda uyandım ve hep içimde yaşadım
iyi ki memleketimin sesinde ıslanıuorum şu an
ey şair
teşekkürlerimi kucaklar dolusu bırakıyorum..
sevgilerimle
lacivertiğnedenlik
Rize Çamlihemşinliyim...
bulutların ülkesiiiii.hernekadar İstanbulda olsakta kalbimiz Karadeniz
dinliyorum karadenizin
sahile vurup patlayan dalgalarının sesini
gözlerim kapalı
dinliyorum
bir balıkçı türküsü dinler gibi
canım benim
gene bir bahar sabahı
yanlızlığım bana dost
dinliyorum
elimdeki kaçıncı kadeh
hangi umudu içiyorum
kaç yıl oldu sen gideli bilmiyorum
nokta halanın türküsü var kulaklarımda
sahilden kaçkarlara dalga dalga ulaşan
bir tulum sesi
pazardan çamlihemşin kaleye
azmış çıldırmış gene
fırtına deresi
dinliyorum seni
balkonda oturmuş çay içiyorsun
elinde sevdanın yazması
oysa başucunda
bir çam fidanı birde mandalına
ayak ucundaysa kara üzüm asması
sarmış gitmiş incır ağaçlarını
gözlerimden resmini siliyorum
bir yol havası dinliyorum
fırtınanın kan kuduz akışını
karadenizin utanıp yüzüme bakışını
RİZE 2003
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Aynur Hanımın ''KARADENİZ dendiği an, içimi sonsuz bir gurur kaplıyor'' deyişinden yola çıkarak;
‘’bu nasıl bir ötekileştirmek'’tir gibi keskin bir ifade kullanmayacağım.Karadenizli olmayan biri olarak,ne kadar haklı olduğunuzu söylemek için alıntıladım bu kısmı daha çok.
Ki; oraların havasını bizzat oralara gidip,nasıl huzur verici olduğunu soluyan biri olarak ifade ediyorum biraz da. Her taraf yeşil,her taraf yağmur…Belki de yağmuru veya yeşili çok sevdiğim veya yeşilden uzak kaldığım içindir bu bölgeye olan sevgim,bilemiyorum.Aslında biliyorum.
Trabzon,Rize…özelikle bu iki kent.
Ve Artvin…
Maçka’daki o coşkun ırmağın yanından yılan gibi süzülerek,Mela tepesindeki Sümela Manastırı’na doğru yol almak…Sonra o heyecanla ve tabii biraz da susamış yanımızla buz gibi suyu kana kana içmek var ya. Bizimki yaşamak ise,onlarınki ne acaba’ diye sordum kendime açıkçası
.
Bir de şey vardı sanırım: Trabzon’daki Cephanelik Restaurant’ında Salep’ içmek. O nasıl bir salepti öyle,hâlâ dimağımda tadı. Duyurulur.
Rize;
Ayder Yaylası’nı görmeden ölmemeniz gerek; gidip oranın havasını solumak farz olmalı insana.
Aslında o kadar şey ,yer var ki, sonraya bırakıyorum…
Ha; sanırım bende Trabzon’la’ hemen hemen aynı meridyen üzerinde yer alan şehirden olduğum için şanslıyım diyebilirim kendime.
Herkes biraz şanslıdır zaten...
***
***
Çok farklı bir bölge çok…
lacivertiğnedenlik
hemşehrim..
eline yüreğine sağlık..
bir başkadır bizim buraları..
sevgiler..
yürekten..
lacivertiğnedenlik
Ana tarafından Sürmene'li bir vatandaş olarak büyük bir zevkle okudum yazınızı. Hele de o güzel şarkının eşliğinde mis gibi geldi vallahi. Eeee şimdi canım kuymak çekti. Ayıkla ğirincin taşını. Evde ne peynir var, ne mısır unu ne de Trabzon tereyağı. Ah be kardeşim ne ettin sen böyle.
Selam ve saygılarımla...
' Niye daha uzun olamadı bu yazı? ' diye sükut-u hayalin yoklamalarına daha fazla aldırış etmeden yine cevabı yazının kendi suskun, yazılmamış kısmından duyar gibi oldum.
-Hüzün mü kesti yolunu?
-E varsın olsuuun..ben de Kızılırmak gibi varır eninde sonunda Karadeniz'e dökülürüm işte!
Karadeniz içinizi döktürür.. oraya buraya sapmadan, olduğu gibi..içiniz yenilense durulansa da hayıflanmayın, hiç bir şey alınmamış,çalınmamış hiç bir hassasiyete dokunulmamıştır..öze özel bir med-cezir hasbihaliyle kendinize çıktığınız dalgalardan yine kendinize döndüğünüz bir sefer olur işte! öyle sevdiğim bir denizdir Karadeniz..
aslına bakarsanız çok da anlaştığımız söylenemez ama..o hırçın ben hoyrat
yine de Karadeniz insanı, toprağı, suyu, havası bir başkadır..bana öyle gelir...
tebriklerimi bırakıp, gevezeliğime son verirken iğnedenliğin tüm saygın iğnelerine lacivert
selamlarımı sunarım :)
sahi niye daha uzun değildi bu yazı? Kalbimiz Karadeniz...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Hani ele geçmez ya gölgeler.
Kimi duygular da gölgeler gibidir. İnsanı ne kadar yakından takip ederse etsin adım adım adımlarsın da bir olamazsın. Ama bilirsin yine de hep yanı başındadır. Gizemli bir gölgeye gizlersin duyguları.
///
Tıpkı bu yazının onca duyguyu dalgalara, martı seslerine, yelkenlilere, toprağa , güneşe , dağa ve bir kuşun kanadına gizlediği gibi…
Bin duygunun bir gölgeye güzel bir dokunuşuydu.
lacivertiğnedenlik
Bizim hüzün dolu peştemallerimiz var.Analarımız var elleri nasır tutmuş,yüzleri hep gülen
Tatlı bakışlı çocuklarımız var dere kenarlarında
Var işte var.
Karadenize selam..Bitmeyen türküm benim
lacivertiğnedenlik
-- Hiçbir fıkra doğru değildir-- Gerisi angarya gibi sanki...
Canımızda en demlisinden çay çekti şimdi...Afiyet olsun hepimize..
lacivertiğnedenlik
(_) çaylar benden rüzgara karşı..
Bu iyi bir şey değil biliyorum ama; KARADENİZ dendiği an, içimi sonsuz bir gurur kaplıyor. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
Şüphesiz her bölgemiz çok güzel. Hepsinin ayrı hüznü vardır. Ayrı neşesi...Ama Karadeniz çok özel...
Yazının özellikle son bölümlerini çok beğendim. Sana Karadeniz hep yakıştı zaten.
Toprağım, serenderde muşmula var, az sonra mandalina doldururlar köşelerdeki rafları. Hade kaçalım Trabzon'a.
Sevgiler toprak kokuma...
lacivertiğnedenlik
Aynur Engindeniz
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Söylemeden edemeyeceğim, sevdiklerimin hemen hemen yarısı Karadenizli'dir..
Ne garip, evet tıpkı dediğin gibi fıkra gibi komik olmaktansa, hüzün b'akan gözleri var fındık dallarında, çay bahçelerinde...
Ve sağlam dostlukları vefayla bezenmiş...
Harikaydın Aysuuu... :)
lacivertiğnedenlik
(( Seçil Nimet ))
Anam sende miiiiiiiii?
Oyyyy pek severem ikinizu daaaaa...
Pek tatlı olaaayyyyy oraların hatun kişileriii...:)