- 1568 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SEN ile BEN arası
aramızda sanıldığı kadarıyla uçurumlar yok sevdiğim! Bizimkisi daha doğmamış çocuğa gelecek kurmak gibi birşey aslında… Ve işte herşeyden öte sen ile ben arası sadece bir dilim aşktan başka birşey değil!
…nereden başlanır ki anlatmaya hiç bilemiyorum. Oysa ben yaşarken hiç bu kadar zorlanmamıştım. Şimdi bana seni anlatmamı istiyorlar ya dostlarım, inan kavuşamadığımıza inat daha bir zorlanıyorum. Bilmem ki insan sevdiğini nasıl anlatmalı, hangi harfi bacağından tutup güzel sözler inşa etmeli. Aslında bakarsan hiç bilmekte istemiyorum, seni kimselere anlatmakta; yıllardan beri seni sensiz seviyorum ve ben bu işi ama sadece bu işi yaşamakla eşdeğer sayıyorum sevdiceğim!
…düşünüyorum bazen, öyle hayaller kuruyorum ki ufak bir böceğin yanağıma konup herşeyi mahvetmesine bile içerleniyorum. Sanki seni sevdiğim için düşman bana herşey! Aslında hiç öyle bir durum yok ama benimkisi nereden bakarsan bak kıskançlık, seni düşünmeme engel olan herşeye biraz isyan! Ki olsun, sana varan yollardaki tüm engeller zaten sevgimin ne kadar derin ve sağlam olduğunun bir işareti değil mi?
Senden vazgeçmeyeceğim sevgilim! İnan bu hatayı ömrüme hiçbir zaman sokmayacağım… Alem düşman da olsa, güneş bir daha günümü aydınlatmasa da ben bu aşktan hiç vazgeçmeyeceğim. Ben, sende kendimi buldum. Yaradana daha bir inanır oldum. İnancımın doruğunda, hayallerimin en güzel yerindeyim ve biliyorum ki çok seversen “olur!”
Ne söylenir ki böyle bir sevdanın ardından, “sen ömrümün özeti” senden bir isteğim olabilir ancak bende senin özetin olmak istiyorum; var mısın bende seni-sende beni yaşamaya? Kısacası bu sabrı, bu emeği, bu insanlığı aşkla ödüllendirmeye var mısın?
Yalanım yok bunca yıldır seven tüm aşıkları arkama alarak, onlara yüreğimle inanarak çıktım bu yola ve hadi artık beraber ıslanalım bu yağmurlarda!
emre onbey (sizden biri/belki sen)
YORUMLAR
O içimizdeki asi ben/lere ve gönlümüzden söküp atamadığımız kardelenlere bir yaşam suyu ararız asırlarca, gökçül bir yaşam ovasının kıraçlarında. Dilimizde hüzzam ayrılıklar ıslığımıza karışır, dudağımızdaki kuru iklimler bir gün yârin sularıyla tanışır ve biz bu düşler tarlasında hercai mevsimler yaşarız, yaşadıkça yüreğimiz çoğul bir yön tabelasıdır, yollar çıkmaza çıkana kadar ayaklarımız nasırlara da alışır.
Tebriklerimle.
Emre Bey, çok içten dökülmüş kelimelerle dolu sayfa. Okuyana şapka çıkartıyor. Kim istemez ki böyle sevilmeyi? Bence bu çağrı cevapsız kalmayacak gibi..
Yalnız, şu baştaki "Doğmamış çocuğa gelecek" aslında o sözü bizde şöyle söylerler."Doğmamış çocuğa don biçmek" aman deyimlerimiz ve atasözlerimiz bari bozulmasın, bozmayalım.
Tebrik ederim, saygılar...