- 1047 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fakir bir gencin romanı/gecekondu (1)
Yokuş yukarı çıkıyoruz annem,ben,minciye yenge ve neco okul dan dönüyoruz ilkokula ilk başladıgımız günlerden biriydi üzerimizde mavi önlùk sırtımızda çantamız boynumuz da sulugumuzla neşeli bir halde çıkıyorduk evimize giden yokuşu yavaş adımlarla annem ve minciye yenge muhabbet ediyorlar havadan sudan ordan burdan derken aralarında bir hesaplamadır gidiyor neco ile benim yaşımı hesaplıyorlar dı ve annem minciye yengeye benim altı yaşına girdigimi söylediginde birden masumane çıglıklar atarak yaşasın altı yaşındayım deyip mutluluktan havalara uçtuğumu hatırlıyorum oysa bunun daha bir başlangıç olduğunu bile fark edemeyecek kadar küçüğüm küçükmüşüm eve varıyoruz derken hemen üstümü başımı döküp biraz birşeyler atıştırıp sokağa atıyorum kendimi Allahtan hepimiz sabahçıyız da dokuz aylık oynamaya çocuk bulabiliyoruz ama dikkatli şut ve gol atmayı ne kadar da iyi ögrenmiş olsak bile alt sokakta ki gece kondu nun çatısına topu atabiliyor olmamız içten bile değildi ve ansızım gece kondu nun sahibinin elinde sopasıyla geldigini gördügüzde iyi koşabilmemiz gerekmekteydi malum gözü dönmüştü adamın iki kiremit için acımadan bir çocugu eşek sudan gelince’ye kadar benzetebilirdi ve asla pes etmez biz ne kadar hızlı koşsakta oda kendi yaşının süratince hızlı deparlar atıp kovardı bizi bir aşagıdaki mahalleye kadar önceden talimli olduğumuz için bu kaçışmacalara bizde kendimize saklanacak bir sıgınak keşfetmiştik aşagıda ki mahalle de ve ne zaman kaçsak gece kondunun sahibi ihtiyar’dan hep o sığınaga dogru koşardık ve beklerdik peşimizden gelen ihtiyarın önümüzden geçmesini geçerdi de bizi kovalamaktan vazgeçmedigi ve aklına içimizden birini dövüp rahatlama duygusunu yerleştirdigi için devamlı geçti önümüzden bizde bizi göremeyişinden aldığımız cesaretle hep baktık gözlerinin içinde ki top ve çocuklara karşı olan nefretine acımasızca
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.