- 8271 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
AKLIMDA KALAN KELIMELER ( KAYSERI SARIZ AVSAR´larinin kullandiklari kelimeler )
Alenmek.(dalga gecmek,ve durmak.
Acar.(yeni,taze)
Abari.(hayret sözü,saskinlik)
Duska.(cene.)
Elleham.(heralde)
Fistan.(entari,etek)
Dikilmak.(girmek)
Cincik.(cam parcasi)
Calkamac.(ayran.)
Miltan.(gömlek)
Giymik.(odun parcasi)
Köncek.(bezden dikilen bayan giyecegi)
Tavatir.(cok iyi güzel)
Aa.(ak ,beyaz)
Acar.(yeni,taze)
Avrat.(Hanim,es,)
Acep.(aceba)
Aliyecii.(hepsi)
Asbab.(giysi)
Agiz bagi.(torba ve cuval baglamaya yarayan ip)
Bibi.(hala)
Bostan.(kücük bahce)
Batci.(ucu sivri sopa)
Bire.(kisilere hitap sekli)
Bildir.(gecen sene,gecen yil)
Belik.(Sac örgüsü)
Calik.(banyo)
Carpi.(merteklerin arasina yatirilan yasti agac)
Cir cir.(fermuar)
Cikin.(icine yiyeceklerin veya diger esyalarin konuldugu bez)
Cerek.(cadir kurmada kullanilan uzun agac)
Cere.(su ilimasin diye icine konulan cömlek kab)
Cabit.(bez barcasi)
Calkamac.(ayran)
Cerci.(seyyar satici)
Cimmek.(yikanmak,banyo yapmak,dus almak)
Comca.(kepce)
Cepel.(bulasik)
Dane .(tane)
Dikilmak.(girmek)
Desirmek.( dilenmek)
Dingelmek.(Ayakda durmak)
Dösek.(yatak)
Dös.(bayanlarin gögsü)
Don yeri.(camasir yikanilan yer)
Dölek durmak.(düzgün durmak)
Duluk.(surat yanak)
Damin dulugu.(evin kösesi)
Daarmen.(degirmen)
Duska.(cene)
Evlik.(evin malzeme odasi)
Elleham.(herhalde)
Filteker.(catal igne)
Emmi.(amca)
Erinmek.(üsenmek)
Elice.(tava)
Firistak.(firildak,topac)
Firtik.(uyanik gözü acik bayanlar icin söylenir)
Fistan.(entari etek)
Gadasini aldigim.(derdini belani alayim,sana gelen kötülük bela bana gelsin anlaminda)
Gökcek(güzel yakisikli)
Gicik.(hos olmayan)
Gimcitmak.(koparmak ucundan almak)
Go,golamak.(giybet dedi kodu)
Giymik.(odun parcasi)
Gop.(kosmak,cabuk gel anlaminda)
Gada.(dert)
Göo.(yesil)
Gög.(acik yesil)
Gusene.(tava)
Gode.(vücut)
Guvarmek.(yesermek)
Güccük.(kisa ufak)
Gabit.(pardüso,kaban)
Gubur gusasica.(kan kusmak)
Gablik.(tencere tabak konulan dolap,terek)
Horanta.(evdeki nüfus aile)
Helke.(Su kovasi,su tasimaya yarar)
Halaka.(cadde,sokak)
Herif.(erkek,kadinin kocasi)
Halik.(kücük tas)
Hüs.(Konusma veya sessiz ol)
Izicik.(az ,biraz)
ilance.(Büyük legen)
ilahane.(lahana)
Istar.(hali kilim dokuma tezgahi)
itaa.(ekmek yapilirken yere serilen bez)
islik.(gömlek)
Kör püsük.(nankör insan)
Kevgir.(yemek süzmede kullanilan delikli kap)
Kele.(bayanlara hitap sekli)
Köncek.(bezden dikilen elbise alti,bayan giyecegi)
Kirkit.(hali kilim dokumak icin tarakli demirden yapilmis alet)
Köynek.(fanile,fanila)
Lo.(toprak damlarda yagmur yaginca ev akmasin diye cekilen tasdan silindir)
Malamat.(rezil,ve perisan bir vaziyyet)
Mezer.(mezar)
Mineg dagila.(evin barkin yuvan yikila)
Manihulle.(boshayal)
MIK.(büyük civi)
Mariyese.(mgerse)
Melefe.(yorgan yüzü)
Miltan.(gömlek)
Mertek.(evlerin ic tavanina dösenen kalin agac)
Midit.(mesesin ucundaki igne civi)
Meses.(uzun deynek)
Oba.(el, baskalari)
Oluk.(cesme)
Okuntu.(davetiye)
Örk.(kazik)
Ötaan.(dün,önceki gün)
Örtme.(evin giris kismi,antre)
Püsük.(kedi)
Pece.(baca)
Pürcüklü.(havuc)
Peskir.(havlu)
Patlak.(pilastik bidon)
Savan.(yere serilen ince dokuma)
Sitil.(kücük kova)
Sayri.(hasta yatalak)
Simsir.(parlak)
Tavatir.(cok iyi güzel)
Topak.(yuvarlak)
Töremiyesice.(cocugu olmayasica anlaminda)
Tolu.(dolu)
Tavsir.(resim,fotograf)
Tahtali.(tahdadan yalilmis oturak,somya)
Urgan.(ip)
Ugrun.(gizli sakli)
Ufra.(ekmek yapilirken ekmek tahtasina atilan un)
Zevzek.(saf salak)
Yunak.(camasir)
Yunak yumak.(Camasir yikamak)
Yunak tasi.(camasir tasi)
Yadirgi.(yabanci)
Yaalik.(mendil -esrap)
Yel.(rüzgar)
Yeelmek.(Simarmak)
Yumus.(istek,isle ilgili istek genelde büyüklerin kücüklerden istekleri,bana bir su verirmisin gibi)
Zillimak.(Oyun bozanlik)
Zahar.(Galiba ,sanirim anlaminda)
Zahmeri.(Kara kis soguk)
Vacibi.(Kurnaz,yaramazlik yapan,)
Demin,ve Debiyek (Biraz önce anlaminda)
Cikla.(Tamamen bastan basa)
Tevir.(Cesit)
Biliz.(Yaramaz,geveze)
Elevetsiz,ve siersiz.(Herseye burnunu sokan)
Savusturmak.(Ugurlamak göndermek)
Ufluk.(Bicak)
Manadura.(Domates)
Panca.(Avuc)
Birdemlik.(Gidis ve dönüslerde sonu bildirir,birdemlik geldim,veya birdemlik dönmezcesine gidiyorum gibi)
Hezen.(Evlerde en büyük agac tomruk,ana evi tasiyici agac)
Yamac.(Karsi taraf)
Uluk.(ham olmayan,Yetmis olgunlasmis veya cürümeye az kalmis)
Fiston.(Entari dolama etek)
Puka.(Atin ve tayin ayagina vurulan kelepce,uzaklara kacmasin diye)
Sikke.(Yere cakilan demir,bu demirede at,tay,inek,buzagi,ip veya sicimle örk lemek)
Örk.(Hayvani baglamak)
Zuk.(cesaret ,güclülügünü kanitlama,kola vurulan bir oyun davul zurna esliginde,genelde dügünlerde oynanir)
Biz.(Köskerin ayakkabi tamirinde kulandigi igne)
Ceten.(Saman tasimaya yarar)
Fatih Özkan (Fatih Özkan)
YORUMLAR
Alenmek. (dalga geçmek, ve durmak )
Alaveresiye. ( Öylesine )
Abari. (hayret sözü, şaşkınlık)
Aa. (ak, beyaz)
Acar. (yeni, taze)
Âarmek. ( yün, veya pamuksu maddeleri ip yapma durumu, döndürmek )
Avrat. (hanım, eş)
Acep. (aceba)
Aha, Ahacık. ( burda, burada )
Aliyecii. (hepsi)
Acicik. ( Az, birazcık)
Azicik. ( Az, biraz)
Asbab. (giysi)
Ağız bağı. (torba ve çuval bağlamaya yarayan ip)
Aynı. ( ayna, benzeri olan )
Baaa. ( şaşkınlık gibi )
Bartıl. ( rüşvet, haksız para alma ve verme)
Bambullanmak. ( küf, küflenmiş)
Bibi. (hala, babanın kız kardeşine denir)
Bostan. (küçük bahçe)
Batcı. (ucu sivri sopa)
Badiye. ( çiniğin dörtde biri büyüklüğünde gab)
Bangır bangır. ( Yüksek ses)
Bılız. (yaramaz geveze )
Birdemlik. (gidiş ve dönüşlerde sonu bildirir, birdemlik geldim, veya birdemlik dönmezcesine gidiyorum gibi)
Bire. (kişilere hitap şekli)
Bıldır. (geçen sene, geçen yıl)
Belik. (saç örgüsü)
Bualek. ( inek, tosun, ökü gibi hayvanları sesiyle korkutan sinek)
Bissal, bissallek. ( birazdan, biraz sonra )
Biz. (köskerin ayakkabı tamirinde kulandığı iğne)
Calık. (banyo)
Cavlak. ( budanmış, kesilmiş, traş sonrası saçın kafada olmaması, ağacın tümüyle budanması.
Cayır cayır. ( Alevli bir şekilde yanan)
Cazırtı, Cızırtı. ( Rahatsız edici ses) Cere. (su ılımasın diye içine konulan çömlek kab) Cerek. (çadır kurmada kullanılan uzun ağaç)
Cemkirmek. (karşı tarafa ters cevap verip çekişen)
Cendek. ( ince, zayıf, dalı budanmış tek, ince uzun kuru dal gibi )
Cıncık. (cam parçası)
Cırcır. (fermuar)
Cılga. ( yaya olrak tek kişilik yol, patika )
Cıyındırık. ( kemikden ayrılmış etin yağlı veya uzun kopmayan sinir kısmı )
Cobbuk. ( Suya, çamura atılan veya çıkarılırken oluşan ses)
Çala. ( eski )
Çalgı. ( garamık ve zorkundan yapılan süpürge çeşidi)
Çapulcu. ( yağmacı, talan eden )
Çıkın. (içine yiyeceklerin veya diğer eşyaların konulduğu bez)
Çıbık. ( İnce ağaç dalı) Çarpı. (merteklerin arasına yatırılan yastı ağaç)
Çeten. (saman tasımaya yarar)
Çabıt. (bez bar çası) Çıkla. (tamamen baştan başa)
Çer çi. (seyyar satıcı)
Çimmek. (banyo yapmak duş almak)
Çepel. (bulaşık)
Çalkamaç. (yoğurtdan yapılan ayran, katık)
Çıkın. (içine önemli eşya koyulan. Azık ve benzeri eşya koyulan bez bar çasından, çıkın)
Çıkla. (sade, menekşe gibi kokar anlamında, sade)
Çokuntu. (toplanmış, kalabalık)
Çöte. ( balık avında balıkları taktığımız çatal olan ince ağaç dalı)
Dabaz, dabaz olmak. (Alerji olup kaşınma durumu, alerji)
Dane. (tane, veya bak bakarmısın)
Dahacık, daha. ( orada, orda )
Darı. ( Mısır)
Darısı. (Temenni, güzel dillekler sanada gibi, darısı başına)
Demin, ve Debiyek (biraz önce anlamında)
Dıkılmak. (girmek)
Deşirmek. (dilenmek)
Depik. ( ayakla vurulan, dövülen )
Dişi veya gancık( erkek olmayan, erkek karşıtı)
Dingelmek. (ayakda durmak)
Döşek. (yatak)
Döş. (bayanların göğsü)
Don yeri. (çamaşır yıkanılan yer)
Doğranbaç. (çorba çeşitlerinin ve yoğurt katık içine doğranan ekmek)
Dölek. (düz, düzgün durmak, uslu dur)
Duluk. (surat yanak)
Damın duluğu. (evin köşesi)
Daarmen. (değirmen)
Duşka. (çene)
Evlik. (evin malzeme odası)
Evraç. (yufka ekmeği evirip çevirmek için yastı ağaç parçası)
Elleham. (herhalde)
Elevetsiz. ( Geveze )
Emmi. (amca)
Ellani. ( Abdest almak için geniş yavlan gab)
Erinmek. (üşenmek)
Elice. (tava)
El. ( başkası, yabancı )
Ehtişam. (Buna rağmen, ibretialem için)
Filteker. (çatal iğne)
Fallik. (sevimli, gözüaçık anlamında bayanlara söylenen)
Fırıştak. (fırıldak, topaç)
Firtik. (uyanık gözü açık bayanlar için söylenir)
Fiston. (entari dolama etek)
Fistan. (entari etek)
Fişşek. ( yoğurttan yağı ayıran 2m uzunluğunda sağlam deynek)
Fiyyo. ( Elle ağızdan çıkarılan ince düdük sesi)
Gatık. (yoğurdun özenmiş hali)
Gacele. (çekil,çekilirmisin)
Garez. ( kötü niyet, kin, öç alan anlamında)
Gadasını aldığım. (derdin belan bana gelsin, sana gelen kötülük bela bana gelsin anlamında)
Gancık veya dişi .( Erkeğin karşı cinsi)
Ganeviz. ( küçük cam saklama gabı)
Gavlak, gavlamış, gavlatılmış ( ağaçın kabuğundan soyulmuş hali )
Gavurga. ( Gavrulmuş buğday, nohut gibi)
Gavruk. ( Gavrulmuş çekirdek)
Gâvur, Gâvır(müslüman olmayan, münafık)
GERMEÇ . ( yıkanmış çamaşırları kuruması için gerilmiş sağlam ip veya naylon ip )
Gökcek. (güzel yakışıklı)
Gıcık. (sinir edici, hoş olmayan)
Gımçıtmak. (koparmak ucundan almak)
Go.Gıybet.Golamak. (gıybet dedi kodu)
Gıymık. (odun parcası)
Gırkmak. ( saç traşı, veya goyun yünü kesmek )
Gırklık. ( Koyunun yününü kesme makası )
Gayna. (şişe, kavanoz)
Gonğursu. ( bez veya çabıt yanmış hali, küçük yaralanmalarda kanayan yaranın üzerine konulurdu )
Gop. (koşmak,çabuk hızlı gel anlamında)
Gada. (dert)
Göo. (yeşil)
Gög. (açık yeşil)
Gumacık. ( bir cins sinek)
Guşene. (tava)
Gode.Gövde. (vücut)
Güvarmek. (yeşermek)
Güccük. (kısa ufak)
Güpürtü. ( yüksek kalın ses)
Gabıt. (pardüso, kaban)
Gubur gusasıca. (kan kusmak)
Gablık. (tencere tabak konulan dolap,terek)
Ham. (yetmemiş olgunlaşmamış)
Hambal. ( yük taşıyan insan)
Horanta. (evdeki nüfus aile)
Hotaz. ( bayanların saçlarının dağınık veya fes büyük gösteren )
Höbek. ( toprak, çakıl ve taş toplanmış toplu hali tümsek )
Helke. (su kovası,su taşımaya yarar)
Hezen. (evlerde en büyük ağaç tomruk, evi taşıyıcı ağaç)
Halaka. (cadde,sokak)
Herif. (erkek,kadının kocası)
Halik. (küçük taş)
Hınzır. (domuz)
Hızır. (tez,ileten, yetiştiren hızlı)
Hulemek. ( yığmak, biriktirmek, çok, fazla gibi)
Hüs. (konuşma veya sessiz ol)
Hüngür hüngür. ( Çok ağlamak)
Irbık. ( el yüz yıkama ve abdest almaya yarayan içine su doldurulan bakır gab)
Icık. (az ,biraz,azcık)
Ihıcık. ( burda veya burada aha gibi )
Islık.Işlık. ( Haberleşme amaçlı ağızla çıkarılan ses)
Istar. ( Halı kilim dokuma tezgahı )
Işmar. ( işaretleşme)
İdara. (ışıtmak aydınlatma lamba görevini gören honi biçiminde gazla yanan lamba)
İlançe. (büyük leğen)
İlahane. (lahana)
İlenger. ( yastı kab)
itaa. (ekmek yapılırken yere serilen bez)
İşlik. (gömlek)
Kör püsük. (nankör kedi)
Kevgir. (yemek süzmede kullanılan delikli kap)
Kevreme, kevretmek. ( yufka ekmegi sobanin üzerinde pisirme, kizarmis hale getirme durumu )
Kele. (bayanlara hitap şekli)
Keleş. (güzel)
Kelep. ( ip. İpin 30 cm uzununa sarılmış hali )
Könçek. (bezden dikilen elbise alti,bayan giyeceği)
Köngele köş. ( kafa üzeri takla atmak ve kafayı yere koyup dönmek)
Kirmen. ( döndürülerek yünü ip yapmak için ağaçtan yapılmış alet.
Kirkit. (halı kilim dokumak için taraklı demirden yapılmış alet)
Kimken. (bazen, bazan)
Köynek. (fanile,fanila)
Küllük, *okluk. ( Sobada yanan külü veya hayvanların dışkısını atılan yer)
Lo. (toprak damlarda yağmur yağinca ev akmasın diye çekilen taştan silindir)
Manadura. (domates)
Manak. ( Yufka, yuka ekmekle küçük parçaya bölerek büküp üçgen şeklinde içine yoğurt veya pekmez vs alabilmek)
Masasimek. (dikkate almak veya almamak)
Malamat. (rezil,ve perişan bir vaziyyet)
Mamir ( memur, yetkili)
Metelik. ( Para )
Mezer. (mezar)
Mefte. ( Ölü )
Merem. ( Dert, proplem)
Meymenetsiz. (bakımsız saçı taranmamış çirkin bakımsız)
Mineg dağıla. (evin barkın yuvan yıkıla)
Manihulle. (boş hayal)
Mıngır. ( para anlamında)
Mık. (büyük çivi)
Mıkıyet. ( Sahip ol, sahip çık, koru, dikkat, dikkat et, tembih sözü)
Mariyese. (meğerse)
Melefe. (yorgan yüzü)
Miltan. (gömlek)
Mertek. (evlerin iç tavanina döşenen kalın ağaç)
Midit. (mesesin ucundaki iğne çivi)
Meses. (uzun deynek)
Muşamba. ( Naylon)
Musul. ( büyük baş hayvanların içine saman ve benzeri yiyeceklerin konulduğu ağaçtan oyularak yapılmış kab )
Oba. (el, başkaları)
Oğorlamak. (hırsızlamak, çalmak)
Oluk. (çeşme)
Okuntu. (davetiye)
Ökelenme.Öfkelenme. (sinirlenme,söylenme,kızmak anlamında)
Ökenmek. ( taklidini yapmak )
Örk. (kazık, hayvanı bağlamak)
Ötaan. (dün,önceki gün)
Öteberi. ( alışveriş, kumanya, erzak)
Örtme. (evin giriş kısmı,antre)
Pança. (avuç)
Patırtı. (kesilen hayvanın can verme durumu, şiddetli çırpınan)
Patavatsız ( zamansız, yersiz gereksiz, söz söyleyen)
Paldır küldür. ( Aceleci, acele, perişan vaziyetde olmak)
Puka. (atın ve tayın ayağına vurulan kelepçe,uzaklara kaçmasın diye)
Püsük. (kedi)
Portma. (evden ahıra merdivenle inmek için dört köşe delik)
Pece. (baca)
Pürçüklü. (havuç)
Peşkir. (havlu)
Patlak. (pilastik bidon)
Pırttı,Pırtmak. ( Herhangi bir şeyin takılı olduğu yerden çıkması veya kayması. Örnek olarak elimden kaydı veya kanca takılı olduğu yerden çıktı düştü Gibi)
Pırtı. (bez, kumaşla dikilmiş her türlü çamaşır)
Pusmak. ( saklanmak, gizlenmek )
Sabi. ( çocuk, sübyan )
Savuşturmak. (uğurlamak göndermek )
Sepili. ( ? ? ? )
Sikke. (Yere çakılan demir,bu demirede at,tay,inek,buzağı,ip veya sicimle örk lemek)
Savan. (yere serilen ince dokuma)
Sayrı. ( Hasta yatalak )
Sağan tası. ( içine süt sağılan büyükce gab) Siyersiz. (Her seye burnunu sokan)
Sıvışmak. ( arazi olmak, yapılacak işten kaçmak, gaytarmak )
Sıtkı.Sıtkiy.Sıtkımı ( gerçek, gerçemi, doğrumu, harbi gibi)
Şaplak. ( tokat, avuç içiyle vurma şekli)
Şelek. ( sırtında taşınan yük )
Şitil. (küçük kova)
Şimşir. (parlak)
Şimdik (Şimdi)
Şo yan, şu yandan, şo yanda. ( Burda, burdan, bu taraf)
Tavatır. (çok iyi, çok güzel)
Tevir. (çeşit)
Tekme.Tekmeleme ( ayakla vurma, durumu)
Terşi. ( iki ipi birleştiren, kıvrılmasına yarayan alet )
Tırsma, tırsmak. ( korku, korkmak)
Toot. ( it, köpek boynuna takılır ucu sivri demir tasma )
Topak. (yuvarlak)
Tor. ( tor tosun, olgunlaşmamış, genç, taze, yeni, acemi, işin ehli olmayan )
Töremiyesice. (çocuğu olmayasıca, olmasın çoğalmasın anlamında)
Tolu. (dolu)
Tavsır. (resim,fotograf)
Tahtalı. (tahdadan yapılmış oturak,somya)
Tı, veya Tı dutmmak. ( koyun ve kuzuların sıcak havada bir birine sokularak gölgelenmesi )
Tınaz. ( kıskanma veya nazar etme )
Tuallanmak. ( yerde herhangi bir matarialı döndermek, veya yerde yatarak kişişinin dönmesi)
Tummak. ( suya dalmak )
Uluk. (çürümeye az almış veya çürümüş)
Ulu orta. ( alenen, açık, açıkca )
Urgan. (ip)
Uğrun. (gizli saklı)
Ufluk. (Büyük buçak, bıçak)
Ufra. (ekmek yapılırken ekmek tahtasına atılan un)
Üflük. ( Islık, ağızdan çıkarılan düdük sesi)
Vala. ( ipekden dokumuş ince baş örtüsü )
Vakırdamak. ( kaynamak )
Vacibi. (kurnaz,yaramazlık yapan)
Vızırdama. ( Ses çıkarmak, arı sesi, çok konuşmak)
Vıdılı. ( El ile fırlatılıp hedefe atılan deynek)
Yamac. (karşı, taraf)
Yampırı. ( Yan, yamuk, eğri, eğik gitmek veya durmak gibi)
Yalbırdak. Yalbır (tek başına üçtü açık, çıplak, çıplak ayak, gibi)
Yal. ( un ve ılık su ile karıştırılmış köpek, it yiyeceğı )
Yunak. (çamaşır)
Yavlan. ( yastı)
Yayık. ( yoğurdun yağını çıkarmaya yarayan derince oyulmuş genelde çam ağacından yapılır)
Yunak yumak. (çamaşır yıkamak)
Yunak taşı. (çamaşır taşı)
Yadırgı. (yabancı)
Yaalık. (mendil eşrap)
Yel. (rüzgar)
Yeelmek. (şımarmak)
Yellenmek. (osurmak gaz çıkarmak)
Yekinmek. ( oturduğun yerden kalkmak, doğrulmak )
Yum, yummak. ( ağzını kapamak veya göz kapamak örtmek anlamında )
Yumak. ( Yıkamak temizlemek veya ipin sarılmış hali )
Yumuş. (istek, işle ilgili istek genelde büyüklerin küçüklerden istekleri,bana su verirmisin gibi)
Yülüme. (sac sakal kesmek veya traş etmek)
Yüleme. (bıçak ve kesici aletleri keskin hale getirmek)
Zırzavat. (kullanılmayan eski eşyalar, parçalar)
Zıllımak. (Oyun bozanlık )
Zıvralama. ( Saçmalama, abuk subuk, gereksiz konuşma)
Zibil. (tezek, kermenin parçalanmış hali,veya küllükde birikmiş kül e denir)
Zangır zangır. ( aşırı titreme durumu)
Zahar. (galiba ,sanırım anlamında)
Zurba. (galabalık, kalabalık gelen veya giden kişiler)
Zahmeri. (kara kış soğuk)
Zevzek. (saf salak)
Zoldurzop. ( Birden bire, aniden gelmek veya girmek)
Zuk. (cesaret, gücünü kanıtlama, kola vurulan bir oyun davul zurna eşliğinde,genelde düğünlerde oynanır)
Züğürt. ( fakir parası olmayan )
Fatih Mehmet Özkan.
OGUZ KAGAN
ÜCOKLAR-------------------------------------------------BOZOKLAR
DENIZ--------------DAG-------------GÖK YILDIZ----------AY---------GÜN
igdir Sular Bayindir AVSAR Yazgir Kayi
Büyükdüz Alanyurtlu Cavdar Beydilli Paturga Alkaelvi
Yiva Eymür Cepni Kargin Tüker Bayat
Kinik Üregil Pecenek Corukluk Yapirli Karaevli
Avsarlar,islamiyetden önce de islamiyetden sonra da Türk ulusu icinde önemli bir boydur.OGUZ efsanesine göre Avsarlar,Bozoklar denilen Oguz Kagan´in büyük ogullarindan Yildiz´in en büyük oglunun adi olan Avsardan gelmektedir.
Avsarlar diger Oguz boylariyla birlikte Ortaasyadan göc ederek Anadolu´nun cesitli yerlerine,iRAN , IRAK , SURiYE , AFGANISTAN , ve AZERBAYCAN´a dagilmis yerlesmislerdir.
Avsarlar , Oguzlar´in öteki torunlari Kiniklar , Kayilar gibi devlet kurmus , büyük hükümdarlar ve sülaleler yerlestirmislerdir . Karamanogullari,Akkoyunlar, Aksungurlar, Zengiler bunlardan bazilaridir.Ayrica Gündüzogullari, Özerogullari, Kücük Ali Ogullari ve Kozanogullari gibi- Avsarlar´dan kurulu ya da onlarin güclü destegiyle yasamis sülaleleride sayabiliriz.
Şiirlerinizi okurdum. Nesir yazdığınızı görünce tıkladım ne yazdığınızı merak ederek. Oriinal, gereksinim duyabileceklere faydalı olabilecek bir çalışma gördüm. Keşke bir MAKALE olarak kaleme alsaydı ve bize Sarız AVŞAR AĞIZLARINI DA ANLATSAYDI DİYE HAYIFLANDIM. Tebrikler.Saygıyla.
Fatih Özkan
Hepsini okudum. Bazılarını ilk kez duyuyorum. Bazıları da tanıdık. En ilgimi çeken ise Orta Asyadan taaa İngiltere'ye kadar aşağı yukarı çok küçük farklarla aynı olan Domatesin Kaysericesinin, Manadura oluşu İngilizce de bile Tomato ( Domatese bayağı yakın ) Kayseri'de Manadura... İlginç doğrusu.
Selam ve saygılarımla