Dıştan Bir İnşa1

• 8 Kasım 2011 Salı 11:53:03

Dıştan Bir İnşa
Sosyal Özne Ve Toplumsal Özne 1

Doğal süreçler, inorganik süreçler üzerine; organik polimerdi süreçleri bindirişin insana gelmesiyle epey bir yol aldılar. Bu yeni süreç, insanlarla birlikte, yepyeni olan, doğada olasılık olurla var bulunan olasılıklardan her hangi biri olan bir deviniş biçimini, başlattılar.

Ego, organizma içinde bir iç inşa iken; sosyal ve toplumsal yapılar, egoya yönelik, ego eğimli oluşla dıştan egoya dönük bir inşadırlar. Dıştan inşa ile sağlanışlar, içten inşa olan egomuza ulaşabilmek için vücut avatar kalıbımızla ve tinsel avatar öznemizin seçme ayıklamasıyla ancak geçişenleşirler.

Bu deviniş biçimlerinden birisi sosyal birlikti öznedir. Ve diğeri de, toplumsa özneydi. Sosyal özne kimi canlılarda görülürse de, toplumsal özne sadece şimdilik insanlarda vardılar. Sosyal yapı ve sosyal özne ile toplumsal yapı ve toplumsal özne, kişisel ego temel gereksinimlerimiz üzerine devinen inşadırlar.

Bu devinme biçimi kişi öznelerin yani kişi organizmasının dışında olan; organizma, organizmalar arası ilişkidir. Yine kişi ve kişilerle; yine birey (üretim yapan özne) ve kişiler araç kullanımlı bir üretim ilişkisi oluşla, ego dışı bir organize inşadırlar.

Bu inşalar, temelde doğal işleyişin birleşip ayrılan, çekilip itilen oluşma seyrine göre bir üstel girişendi yansımalı dinamik oluşturlar. Kişilere göre, sos yo toplumsa yaptırımlı olan özneldi bilinç; dıştan, kişi üzerine bir inşadır. Bu inşanın kontak meşruiyet noktası, kişi tabusu olurla; kişi özne eğimli; ego santrik çekimdirler. Kişinin kendisinde çıkan eğilimleri, dıştaki bir nokta üzerinde (sosyal, toplumsal tabucu totem noktalar üzerinde pek çok katılım çevrimleriyle), yine kişilere dönme girişmesi; olayıdır.

Tabu ve totemin; olumlanma ve meşruiyet kaynağı; yine kişi temel düzlemiyle eksen çekiciliğine yol olan potansiyel durumudur. Bu potansiyel durum, kişinin dıştan sağlayacağı, sosyal ve toplumsal yapı üzerinde cevabını bulur. Sosyal ve toplumsal girişmeler, bu egoya dek ekseni potansiyelin sağlatımlarını dışta gerçekleyen, akli ve fetişti tutum alışlar algılamasıdırlar.

Kişi eksenli, temel düzlemi potansiyellerden birincisi; dıştan bir enerji girdisi olan yiyimdi, içim gibi oluşlarsa; diğerleri de kişinin savunması, korunması, barınması gibi zorunlu tutumlarıyla; yine sıcaklık, cinsellik, üşüyen çıplaklığın giydirilmesi gibi bir takım zorunlu karşılanmalarıdırlar. Bunlar kişinin verili olan, ekseni çek imleyicileri ve çevrimle içi olanın; yol eğimli, davranışları başlatan yönelimleridirler.

İçi para dolu bir kutu düşününüz. Bu parayı kutudan alıp, dıştan bağıntı ile diyelim 2kg bal alınız. Balı satınız. Elde edilen parayla bu kez 2kilo 100gr bal alınız. Bu işin ticaretidir. Yani kutu içindeki paranın çevrime sokulmasıdır. Çevrime sokulan ilişki de, birçok olay süreçle devreye girerler. Bizim bu çevrim olayımızda görmemiz gereken birde insanın öznesi içinde olan psişik yan davranışları da, bu çevrimin içindedirler.

Egonun ekseni çekim ve dönüşü olan alan noktanın dışında, ilişkin bir dış çevre vardır. Hemen her şey birbiri ile doğrudan veya dolaylı ilişkindirler. Çevrim bu aktif ve aktüel (güncel) çevrenin kendi içinden kapalı, görece bağıntılı kapalı devre girişmesidir.

Siz bu paraya dek alış veriş çevrimini ve olaylarını alıp olduğu gibi tekrar kutunun içine korsanız, kutu; bu girişmeleriyle çelişen, çevrimlime bir devinim alanı olacaktır.

Kutu, önceki konumuyla; parayı saklayan; muhafaza eden, bir tek düze oluşun tekil sıfat durumuydu. Oysa şimdi kutu içi, olay çevresi olmakla, olay ve olguları, çevrimle yen giriştiren bir akış sürekliliğidir. Tekil durumlar ve özellikler; donuk, girişmeyen, cevrim eşerek kesikli sürekli olamayan; durumdurlar.

Buradaki kutu, Dünyamızdır. İçine konan para ve olaylar girişmesi de inorganik ve organik süreçler girişmesi olan her türden, çevrimler bakışım ve girişimidirler.

Bu kabil organize olmanın içindeki kutu, tekillikteki kutu gibi olmayıp, geçici ve sürekli oluşturulan, düzen alan ilişkilerine doğru davranırlar. Böylece kutu içi çevrim eşme organize sürekliliği olurlar. Bu kutunun kapsar lığı; çevrimle yen, zaman, mekân, devinim niceleyişti kutu oluşla; sırf muhafaza olan kutu durum görünümünden ayrılırlar. Ya da eski işlevdi kutumuz; donuk, tek düze bir durumların muhafazası olmak yerine, çevrimlersen süreçlerin desteğini veren devingen muhafaza durum olurlar.

Olaylar kendi ilişkileri içindeki, bağıl ilişkileriyle ancak muhafaza edilirler. Muhafaza burada, eylemse olan, girişmeli olan alanın; ancak kapalı çevresiyle iletiş ir bir etkinlikler koyabildiği oranda süreçledirler. Kutu evrene göre kapalı alandır. Ya da kutu evrenin bir alt olgu ve olay sürecidir. Kutu içindeki bir olay ya da olguya göre kutu da, o olguya açık bir çevredir.

O olgu ve olay da, kutuya göre kapalı bir sistemdirler. Olgu ve olaylar çevrimin geçerli ve etkin olduğu eylem alanı içinde kesikli sürekli oluşturlar. Değilse her zaman bir hücre zarı gibi bir beden derisi gibi kapalı sistemi korunma da değildirler. Hücre yada olgu ve olaylar dışta bırakarak varlaştıkları süreçleri ihtiyacına göre tekrardan ve az az kontrollü olacakla seçme ayıklama yaparaktan içlerine alırlar.

Tabudur totem de böylesi bir ilişkileri içinde çevrimle şen muhafaza olmaktadırlar. Tabudur totem, sosyal ve toplumsal yapıyı davrandırışlarla, sosyal öznenin, toplumsal öznenin ve kişilere dek özneler anlamalı, meşruiyettik devinmesidirler. Bu devinmeler, kişiler egosu özne devinmesine dayanakla, sosyal ve toplumsal bağ ilişkilenmelerinin bir buyuran gerçekleşmesi olacakla, sosyal ve toplumsal yapının, tabumsak olan totemidirler.

Sürecek