Kırmızı balık gölde
O değil de;
Gribal hastalıklar bilinçsiz insanların sayesinde davetkâr bir hâl alıyor hatta bayram ziyaretine gidiyor şeker yiyor. Öpüştükçe çoğalıyor.
Bayram bittiğinde hastalık bünyeye iyiden iyiye yerleşmiş olacak. Sonra yatıya kalan mikrobu atabilene aşkolsun.
Bu işten en çok ilaç firmalarının kazanacağı kesin.
O değil de;
’Yerleşke’ diye kelime var ama onun konumuzla ilgisi yok. Zaten de entel bulduğum bir laf.
O değil de;
Bikaç zamandır kafamı ve gönlümü yoran bir konu var,
Ağaoğlu, deprem yönetmeliği öncesinde binalarda kalitesiz malzeme kullandığını açıklamış.
Bunun suç duyurusu olarak kabul edilmesi gerekmez mi!
Suça girmesi için ille de deprem olup insanların ilkelce binaların altında kalması mı gerekiyor!
Ve anlamadığım bir konu da,
bunu neden bugün açıklıyor?
Yanlışı önce bilinçli bir şekilde insanların hayatını hiçe sayarak sadece cebini düşünerek yapmış, sonra bunu yıllarca gizlemiş,
ve bir gün her ne olduysa Allah’ın bir hikmeti olarak sabah uykudan uyanıp gözünü açtığında ’çok içimde tuttum artık yeter, hadi ben bunu açıklayayım’ mı demiş acaba? Yoksa rüyasında ak sakallı dede falan mı görmüş de günah çıkartıyor!
Ayrıca bu da çok enteresandır,
Ağaoğlu’nu medya gündeme taşıdığı günden itibaren gündemde tutmak için özel çaba sarfetti ve başardı.
Abartılı medya sayesinde televizyonu her açtığımızda sevgilisiyle boy gösterip bi seksi erkek seçilmediği kaldı.
O değil de;
Gizlenen şeylerin saçma sapan alakasız bir zamanda ve hiç nedensiz ilginç bir şekilde açığa çıkması beni hep rahatsız eder. Böyle durumlarda olaydan çok günyüzüne çıkma nedenini merak ederim.
O değil de;
Herkes o kadar rahat ki o kadar bedavadan yaşıyoruz ki ben niye gönlümü böyle şeylerle yoruyorum o da ayrı bir sıkıntı işte.
En kötü ihtimal herkese ne olursa bana da olur olur.
O değil de;
Galiba en çok balık hafızalı olmamızı hazmedemiyorum.
O değil de;
’kırmızı balık gölde, kıvrıla kıvrıla yüzüyor/balıkçı Hasan geliyor, oltasını atıyor/kırmızı balık dinle, sakın yemi yeme/balıkçı seni tutacak, sepetine atacak/kırmızı balık kaç kaç kaç’
O değil de;
İyi bayramlar.
YORUMLAR
İyi hatırlattınız, bizim ev de kumdan kale.
Gidip "bilmem ne Tower"dan bir daire alayım.
Bayram şekeri niyetine.
Esma KAHRAMAN
yazıklar olsun!
balık tutmayı hiç sevmem iftira etme:)
ve holta takılınca balığa içim parçalanır
hatta holtacılar sahil işgal edyor ve gezilemiyor sahilde bile
birde misinelere takılınca kızıyorlar
ağoğlu ağa oğlu o ağanın oğlu
ağası recep normaldir
Esma KAHRAMAN
ne öle saatlerce balık beklemek. git al balıkçıdan ye...
ağalar da balık tutarmı ki?
Evet, aynen bedavadan yaşıyoruz bedavadan...Nerde, nasıl, ne zaman bir felaketle karşılaşacağız bilemiyoruz..))
güzeldi tebrikler
Esma KAHRAMAN
Ayrıca bu da çok enteresandır,
Ağaoğlu’nu medya gündeme taşıdığı günden itibaren gündemde tutmak için özel çaba sarfetti ve başardı.
Abartılı medya sayesinde televizyonu her açtığımızda sevgilisiyle boy gösterip bi seksi erkek seçilmediği kaldı.
abartılı medyamız olduğu sürece klavuzumuz hep o malum kargaların seçtiği klavuzlardan olacak
cesur ve mert medyaya ihtiyacımız var
Ağaoğlu cin gibi biri, kafası ticarete iyi çalışıyor. Amaç; Eski binalar iyi değil, güvenirliği yok, yenilerini alın demek istiyor. Aklı fikri parada yani...
İyi bayramlar sayın yazarım:)
Esma KAHRAMAN
Eskiden de grip olurduk.Mikroplar hep vardı ama nane - limon derken iki de burnumuzu çekince geçip giderdi. Dedimya hocam mikroplar çoğaldı. Bulaştırdıkça zevk alıyorlar
Bu günlerde yapıları da sardı ama yapanlara geç bulaşıyor.:((
Balıkçıların işi bu günlerde iyi görünüyor ama böyle tutmaya devam ederlerse bırakın yem bulmayı su bulamayacaklar / su:((
Saygımla...
Esma KAHRAMAN
Esma KAHRAMAN
sevgilerimle.