Katır Üzerine
Aslını saklayan (inkâr eden) haramzadedir. (Atasözü)
Ne isek, oyuz. Kendimizi farklı görmeye/göstermeye çalışmanın hiçbir anlamı ve gereği yoktur. Üstelik aslını yitiren faslını da bitiriverir. Bu anlayışın ışığında ‘katır’ hakkında bir miktar ansiklopedik bilgi sunmak isterim.
Katır (Equus mulus), erkek eşek ile dişi at (kısrak) çiftleştiğinde meydana gelen çoğu kez kısır melezi’dir. Erkek at (aygır) ile dişi eşek (kancık) çiftleşirse bardo veya ester denen, at görünümünde ama eşek iriliğinde bir melez ortaya çıkar. Bardo attan çok katıra benzer ancak eşeğin bütün kusurlarını taşır. Bardo katırdan daha az dayanıklı olduğu için seyrek olarak yetiştirilir.
Katırlar kısır hayvanlar olmalarına rağmen dünyada yaklaşık 60 katırın doğum yaptığı tespit edilmiştir.
Katırlar attan küçük, eşekten büyük, her ikisinden daha kuvvetlidir. Bu hayvanlar bilindiğinin aksine bozuk yollarda eşekten daha az kullanışlıdır.
Katırın inatçı ve biniciye zorluk çıkarması ise efsanesi pek doğru değildir, katırların binicinin güvenliğini sağlayan reflekslerde bulunduğu görülmüştür.
(Bkz. Vikipedi, özgür ansiklopedi)
Katır, katırca, katırımsı kısaca katır gibi algılanmaktan kaçınamayanlara atıfta bulunarak bazı atasözleri ve deyimlere bir göz atalım:
Acemi katır kapı önünde yük indirir.
Beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır. (Atasözü)
Atı atasıyla, katırı anasıyla
Soylu kişiden korkulmaz, soysuz kişiden korkulur. (Atasözü)
Fincancı katırlarını ürkütmek
Zararı dokunabilecek bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak. (Deyim)
Katır gibi
İnatçı (kimse). (Deyim)
Katır kuyruğu gibi kalmak
Bir işte ilerlemeden kalmak. (Deyim)
Katır tepmişe dönmek
Çok hırpalanmak, perişan duruma düşmek, felaketin nereden geldiğini anlayamamak. (Deyim)
Katıra “baban kim?” demişler, “dayım at” demiş.
Aşağılık duygusu içinde bulunan kişi, kendisini olduğu gibi göstermeye utanır da kötü yönünü gizler, sadece iyi yönüyle övünür. (Atasözü)
(Bkz. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, TDK)
Bazıları ısrarla katırlaşmak isteler zira onların şuur altında beliren bazen ‘kendilerini başkalarından aşağı görme’ (Inferiority Complex) ve bazen de ‘kendilerini diğer kimselerden üstün görme’ (Superiority Complex) biçiminde bir ruhsal bozukluk söz konusudur.
Böyle kimselerin kullandıkları dilin özgün kuram ve yazım kurallarını ısrarla yok saymaları hatta dili yozlaştırmaya devam ettikleri hemen her ortamda görülebilmektedir.
Aklıma gelmişken hatırlatmak isterim ki Türkçede yan yana iki nokta ( .. ) yoktur yani kullanılmaz. Çeşitli şiir ve düz yazılarımda bu hususu da (Katır Noktaları!) uyararak vurgulamış bulunmaktayım ancak dilin başını gözünü yarmayı sürdürenlere artık üzülmeyip sadece acıyorum.
Zaman ve enerjinizi daha fazla çalmak istemem. Hoş ve esen kalınız.
YORUMLAR
Değerli bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler, sevgilerimle...
Eğitimci
Saygıdeğer hocam, imla kurallarımız içinde iki nokta yanyana yoktur; evet, ama nokta, iki nokta üst üste vardır. Zaman zaman bendeniz de yazım kurallarına özen göstermeyenleri tenkit etme ihtiyacı duyuyorum; maamafih, bunun yazılarımı okuyanların sayılarını azaltmaktan başka bir etkisinin olmadığını da fark ediyorum. Ben de değişik konu başlıkları seçip, haskkında bir inceleme yazısı yazmayı pek severim. Bu nedenle yazınızı memnuniyetle okudum ve taktir ettim. Paylaşma lütfunda bulunmanız nedeniyle teşekkür ederim. Saygıyla.
Eğitimci
Sayın Ustam; bâzı yorumcular var, hiçbirşey yazmadıkları hâlde yazmış gibi görünmek hevesine kapılıp- okuduğu! eseri kopyalayıp eklerler.
Şimdi benim yapacağım iş de o'nlarınkine benziyor ancak, bir farkla; yazdığım yorumları okuyanlar, bu yazıyı da okuyacaklar ve bilgi sahibi olacaklar?.
Bir bakıma, eserinizi sayfam aracılığı ile yedeklemek... Favori yazı yok! Sitemizin dikkatine.
Teşekkür ve Selâm ederim.
kadiryeter Kadir Yeter. 07.11.2011- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=87104 Eğitimci Seçil Karagöz
...........................................................................
"Katır Üzerine
Aslını saklayan (inkâr eden) haramzadedir. (Atasözü)
Ne isek, oyuz. Kendimizi farklı görmeye/göstermeye çalışmanın hiçbir anlamı ve gereği yoktur. Üstelik aslını yitiren faslını da bitiriverir. Bu anlayışın ışığında ‘katır’ hakkında bir miktar ansiklopedik bilgi sunmak isterim.
Katır (Equus mulus), erkek eşek ile dişi at (kısrak) çiftleştiğinde meydana gelen çoğu kez kısır melezi’dir. Erkek at (aygır) ile dişi eşek (kancık) çiftleşirse bardo veya ester denen, at görünümünde ama eşek iriliğinde bir melez ortaya çıkar. Bardo attan çok katıra benzer ancak eşeğin bütün kusurlarını taşır. Bardo katırdan daha az dayanıklı olduğu için seyrek olarak yetiştirilir.
Katırlar kısır hayvanlar olmalarına rağmen dünyada yaklaşık 60 katırın doğum yaptığı tespit edilmiştir.
Katırlar attan küçük, eşekten büyük, her ikisinden daha kuvvetlidir. Bu hayvanlar bilindiğinin aksine bozuk yollarda eşekten daha az kullanışlıdır.
Katırın inatçı ve biniciye zorluk çıkarması ise efsanesi pek doğru değildir, katırların binicinin güvenliğini sağlayan reflekslerde bulunduğu görülmüştür.
(Bkz. Vikipedi, özgür ansiklopedi)
Katır, katırca, katırımsı kısaca katır gibi algılanmaktan kaçınamayanlara atıfta bulunarak bazı atasözleri ve deyimlere bir göz atalım:
Acemi katır kapı önünde yük indirir.
Beceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır. (Atasözü)
Atı atasıyla, katırı anasıyla
Soylu kişiden korkulmaz, soysuz kişiden korkulur. (Atasözü)
Fincancı katırlarını ürkütmek
Zararı dokunabilecek bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak. (Deyim)
Katır gibi
İnatçı (kimse). (Deyim)
Katır kuyruğu gibi kalmak
Bir işte ilerlemeden kalmak. (Deyim)
Katır tepmişe dönmek
Çok hırpalanmak, perişan duruma düşmek, felaketin nereden geldiğini anlayamamak. (Deyim)
Katıra “baban kim?” demişler, “dayım at” demiş.
Aşağılık duygusu içinde bulunan kişi, kendisini olduğu gibi göstermeye utanır da kötü yönünü gizler, sadece iyi yönüyle övünür. (Atasözü)
(Bkz. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, TDK)
Bazıları ısrarla katırlaşmak isteler zira onların şuur altında beliren bazen ‘kendilerini başkalarından aşağı görme’ (Inferiority Complex) ve bazen de ‘kendilerini diğer kimselerden üstün görme’ (Superiority Complex) biçiminde bir ruhsal bozukluk söz konusudur.
Böyle kimselerin kullandıkları dilin özgün kuram ve yazım kurallarını ısrarla yok saymaları hatta dili yozlaştırmaya devam ettikleri hemen her ortamda görülebilmektedir.
Aklıma gelmişken hatırlatmak isterim ki Türkçede yan yana iki nokta ( .. ) yoktur yani kullanılmaz. Çeşitli şiir ve düz yazılarımda bu hususu da (Katır Noktaları!) uyararak vurgulamış bulunmaktayım ancak dilin başını gözünü yarmayı sürdürenlere artık üzülmeyip sadece acıyorum.
Zaman ve enerjinizi daha fazla çalmak istemem. Hoş ve esen kalınız." Eğitimci Seçil Karagöz
Eğitimci
bekir güçlüer
-Sayın eğitimci'nin hoş görüsüne sığınarak-
Teşekkür eder, Bayramınızı kutlar, saygılarımı sunarım.
Katır üzerine bilgilendik teşekkür ederiz.
Bugünlerde bir de katırın hesabını veremeyenler ile
katırın hesabını soracaklar var değil mi?
Sanki insanların hesabını sormuşlar da sıra katırlara gelmiş gibi!
Bayramınızı kutlar, saygılarımı sunarım.
kadiryeter
Sayın Ustam; yorumunuz hoşuma gitti... teşekkür etmeyi, vicdânî bir borç bildim. Sağolun...
Selâm ederim.
kadiryeter
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=87104
bekir güçlüer | BEKİR GÜÇLÜER 07 Kasım 2011 Pazartesi 11:22:10