- 556 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BÖYLE DE SEVİLİRMİŞ
“Kavuşamadığı Sevgilisini Mezarından Kaçırdı”
Gazetedeki haberin başlığı aynen böyleydi. İnanmakta zorlandım bir parça. Gerek dünyada daha çok da yurdumuzda insanın aklını başından alan ne olaylarla ne haberlerle karşılaşıyoruz oysa. Bu yürek burkan ve oldukça ilginç aşk hikayesi haberinin devamı ise şöyleydi: Ayrı ayrı şehirlerde yaşayan ve birbirlerini ölesiye seven iki sevgili, bu sevgilerine ve derin özlemlerine karşın bir türlü bir araya gelemezler. Kadının:
“Birbirimize ne zaman kavuşacağız? Dünyamı bir güneş gibi ne zaman aydınlatacaksın? sitemlerine karşılık erkek: “Ne olursa olsun o muhteşem gün mutlaka gelecek bir gün.” sözleriyle yanıtlar kadını. Ama o muhteşem gün nedense hiç gelmez. Kadın her geçen gün daha çok umutsuzluğa düşer. Ve sonunda adamın kendisini sevmediğine inanır. Dünyası alt-üst olmuştur. Başlar şehirde ne kadar evliya yatır türbe varsa dolaşmaya. Adaklar adar her çeşitten. “Göbek Babaya” 40 göbek sözü bile verir. Aya Yorgi kilisesine çıplak ayakla tırmanıp mumlar yakar…Kadının tek bir dileği vardır: Sevdiği adamın ölmesi!
Ne garip bir tecellidir ki…Bir süre sonra adamın öldüğünü öğrenir! Yüreğine bir kor ateş düşer anında. Bedeni en dayanılmaz acıların şiddetiyle kendinden geçer. Aklı cinnet sınırlarını zorlar. Hummalar içinde geçen birkaç günün ardından kendine gelir. Bedeni eski zindeliğine kavuşmuş. Yüreği anlaşılmaz tuhaf bir huzurla dolmuştur...
Adamın yaşadığı şehre koşar hemen. Mezarının yerini öğrenir. Güvenilir bir nakliyeciyle anlaşır. Mezarı açtırır gizlice. Ölürcesine sevdiği adamın cansız bedenini yaşadığı şehre taşır. Bir iki gün içinde adaklarının hepsini yerine getirir. Bol fıstıklı tereyağlı helva kavurur. Bir bahaneyle komşularına dağıtır. Adamı temizler. Şık bir pijama giydirir. Kendisi de süslenir. Kokular sürer. Ve adamın yanına uzanır.
Kadının göz önünde olmasına alışık olan komşuları meraka düşerler. İlgililere haber verirler. Kapı açılır.Yatak odasına girdiklerinde yan yana uzanmış iki cansız bedenle karşılaşırlar.
Baş uçlarındaki duvarda beyaz bir at üstünde bir şövalye resmi ve büyükçe bir saat asılıdır. Komodinin üzerinde ise bir şiirle bir not vardır:
“Kimsenin yapamadığını söyleyemediğini yaşayamadığını seninle yaşamak istedim sevgilim...”
KALBİMDEKİ DENİZ
Eğer öksüz kalırsa bu ölümüne sevda
Sussun rüzgar, solsun güneş
Bitsin bu rüya.
Eğer gönüllerde sevgiye yer yoksa
Aşktan söz etmeyi bırak dalgalara
Bir çivit mavisi renkle yazılsın
Senden hikayemiz bu kara sevda
Aramıza çizildi bu mavi duvar
Bakıp bakıp sevdalı kıyılar ağlar
Dünya bölündü ortasında ikimiz
Sevdamı saklıyor kalbimdeki deniz
Eğer bu sevdaya sahip çıkmıyorsa dünya
Sussun rüzgar, solsun güneş
Bitsin bu rüya.