- 5654 Okunma
- 19 Yorum
- 1 Beğeni
20 YIL SONRA ANCAK PAYLAŞABİLDİM
Babası vefat edeli henüz bir buçuk ay olmuştu küçük kızımın.. Yazın başlarıydı. Henüz evimizi taşımamıştık Ordu’dan. Kaynımların evinde misafir olarak kalıyorduk. Cenazemizle beraber geldiğimiz zaman; Bu evi kendi eviniz gibi görün, çocukların çocuklarımız demişlerdi. İnanmıştım, güvenmiştim.
Havalar iyice ısınmış, ağaçlar gelin gibi süslenmişti. Bahçenin bir köşesine halı sermişler, kocaman çiçekli minderleri dizmişlerdi. Misafir vardı o gün. Büyük kaynımın bacanağı Aydın ilinden gelmişti. Eltilerim içeride yemek hazırlıyorlardı. Henüz beni de misafir olarak gördükleri için olacak pek işe karıştırmıyorlardı. Zaten çalışacak, yararlı işler yapacak psikolojide değildim o zamanlar. İki kaynım, misafir bey ve ben oturuyorduk serginin üstünde. Onlar sohbet ediyorlar ben de kendi halimde oturuyor ve dinliyordum kendimi verebildiğimce. Çocuklar da bahçede oynuyorlardı. İki kaynımın da en küçük leri olan iki kız 8 yaşlarındaydı. Benim kızım henüz 3 yaşındaydı, misafirimizin kızı da aynı yaştaydı.
Birara küçük kaynımın kızı koşarak geldi babasının kucağına oturdu, babası da onu öpmeye başladı. Bunu gören büyük kaynımın kızı da aynı şeyi yaptı. Baba kız ikisi de birer sevgi yumağı oluşturmuşlardı sanki. Kızımla yaşıtı olan misafir kız birkaç dakika sonra farkettiler bu durumu. Beraber koşarak geldiler o kızçocuğu babasının kucağına oturdu. Kızım tek başına karşılarında donup kalmıştı. Belki birisi çağırır diye bekliyordu, belki de kimin yanına gitmesi gerektiğini kestiremiyor veya cesaret edemiyordu.
Hafifçe rüzgâr esiyordu,dalgalı kumral cılız saçları uçuşuyor bazen kocaman ela gözlerini bile kapatıyordu. Bembeyaz teni birden kızardı, gözleri daha da büyüdü. Yağmurda göle damlayan su taneleri gibi damlalar birikti gözlerinde. Üçü de kızlarıyla ilgileniyor kızımın halini farketmiyorlardı bile. Ben de donup kalmıştım, biraz da kırılmıştım sanki. Bekledim gelip kucağıma oturur diye gelmedi. Çünkü o babasını özlüyordu, baba şefkatine ihtiyacı vardı.
Kızım çok erken yaşta yürümüş ve konuşmaya başlamış zeki bir çocuktu. Daha babası ölmeden şarkı ezberliyor, hatta bazen onları kendi kafasına göre değiştirip yeni sözlerle söyleyebiliyordu. Dağarcığında 15-20 kelimelik İngilizce bile vardı.
Gözlerinde damlamaya hazır yaşlar titreyip dururken birden ağzından şu sözler döküldü: Babam ölmeseydi o da beni alırdı kucağına.
Artık ağlamaya başlamıştı, ama sessizce. Sandım ki amcaları onu da çağırırlar, ama aldırmadılar bile. Misafir bey; Gel kızım, gel yavrum, sen de bir kızım sayılırsın dedi. Kızım koştu ve o adamın diğer dizine oturdu. Çok kötü olmuştum, yanlarında ağlamamak için kalkıp gittim.
Kaynımın bacanağı idi, belki abartılı konuşmaları vardı pek de sevmezdim onu. Kaynımın da sevmediğini biliyordum sadece hısım olmuşlardı ve misafirdi. O gün düşüncelerim tamamen değişti. Ama ondan sonra bir daha hiç görmedim. Çünkü tam biryıl sonra o da çocuklarımın babası gibi kalp krizi geçirip vefat etti. Onun o günkü duyarlı sevecen davranışı hâla içimi titretir ve her aklıma gelişte onun için de dua ederim. Aradan 20 yıl geçti, onun kızı da benim kızım da üniversitede okuyor. Belki şansları yoktu ama ikisi de başarılı birer öğrenci.
Not: Belki özel bir yazı,belki başkaları için bir şey ifade etmez, ama içimde dağ gibi duran bu yükten paylaşarak kurtulmak istedim. Bağışlayın.
Bu şiiri de kızımın o gün acıyla baktığım gözlerine yazmıştım seneler sonra.
GÖZLERİN
Kervan geçmez çöllerde suya hasret gibidir
Düşlerimi giydirir göz alıcı rengiyle
Bazen sevgi yumağı bazen nefret gibidir
Oynaşır duygularım kirpiğin ahengiyle.
Nazarınla gönlüme nur katresi akınca
Yedi âlem gezerim gözlerine bakınca.
Yosunlardan yeşil mi elâ mıdır gözlerin
Dertlerime deva mı belâ mıdır gözlerin?
Ah etse harap olur yeşile dönen bağlar
Akan yaşın yüküyle çıldırır durgun ırmak
Tüm öfkesiyle çağlar geçmek bilmeyen çağlar
Hüzünler kanatlanır ölüme kalır ramak.
Yükselen alevlerle gökyüzünü yakınca
İçim kavrulur tüter gözlerine bakınca.
Cehennemden süzülen ceza mıdır gözlerin?
Bir anne şefkati mi eza mıdır gözlerin?
Bilemem ki ok mudur kirpiğin Zülfikar mı?
Bakışınla göğsüme saplanıyor durmadan.
Tavrına ulaşılmaz üstündeki vakar mı?
Geçip gitmek imkânsız zamanı durdurmadan.
Bazen gülüp gözlerin şimşek gibi çakınca
Dünya gülistan olur gözlerine bakınca.
Günüme huzur salan sabah mıdır gözlerin
Görenlere sevap mı günah mıdır gözlerin?
Beslediğin yağmuru kıskanır kara bulut
Herkes işini yapsın sen ışık ol aydınlat
Bahçıvanın el versin çabanla coşsun umut
Boğazını sık gamın neşenle arzı çınlat.
Müjganla tutuklayıp kelepçeyi takınca
Zindan olur bu dünya gözlerine bakınca.
Yüreğime kor ateş eken midir gözlerin
Kızıl duvaklı gül mü diken midir gözlerin?
AFET İNCE KIRAT
YORUMLAR
Yüreğime kor ateş eken midir gözlerin
Kızıl duvaklı gül mü diken midir gözlerin?
merhaba afet hn.
ne güzel bir anlatım ve paylaşımdı güzel yüreginiz eskimesin inşallah
sizin yazı şiirlerinizi fırsat buldukca okumaya devam edeceğim inşallah .fazla vaktım olmuyor çalışıyorum malum
ama okudukça size hayran kalıyorum
Hüzünlenerek okudum,kızınızın o an ki ruh halini çok iyi anlayanlardanım.Benim babam ölmemişti ama Almanyada olduğu için aynı özlemleri hep yaşamışımdır,diğer çocuklar babalarının kucağında otururken ben hep özlemle bakmışımdır.Ağladığımda olmuştur bazen.
Yıllar geçti ve ben kendim anne olduğum halde hala babamın kucağında oturamamanın özlemini çekerim.Yıllar sonra anlattım ona içimdeki bu yükü,o da gel kızım şimdi otur kucağıma dedi ve hiç düşünmeden koşup oturdum kucağına.Gülüştüler orada bulunanlar,ama ben yine ağladım.Sıkıca sarıldım babamın boynuna.Keşeke dedim tekrar dönebilsem çocukluğuma ve babam hep yanımda olsa.Onsuz geçen yılların ruhumda bıraktığı yaralar iyleşse diye geçirdim içimden.O an babasiz çocukları düşündüm.Sizin yüreğinizdeki o dağ gibi yükten daha nicelerinin yüreğinde var.Siz tercüme olmuşunuz.İçten yürekten hayattan bizden bir anlatımdı.Saygı ve selamlarımı gönderiyorum Afet hocam size ve kızınıza mutlu bir ömür diliyorum.Bol bol sarilin öpün kızınızı kaç yaşında olursa olsun.Sevgi tüm acıların ilacıdır.Sevgilerimle
Afet İnce Kırat
Siz bu acıyı ölümle yaşamışsınız ,ben ayrılıkla.Kardeşimin eşi de erken öldü.Küçük oğlu daha okula başlamamıştı.O da erkek
kardeşimi dört gözle bekler dayısında arardı baba sevgisini.Koca delikanlı oldu hâlâ bir başka bakar dayısna,baba gibi.
Oğlum babasına gider gelirdi ama canım kızım baba sevgisi görmedi.Benim çocuklarım da dayılarını sevdi baba yerine.
Dedeleri sevgi göstermez ,sevgi beklerdi..Sizi çok iyi anlıyorum.Eski günler aklıma geldi şimdi yüreğim gözyaşıyla doldu
taştı.. Sizi kutluyorum, Selâm ve sevgilerimle..
ablam benim ben de 6 yaşında annesiz kaldım seni de kızını da galiba en iyi ben anlarım; bir fark var ki ablam annesi olmayanın babası da olmuyor vesselam. bu yaşta hala babamın evine senede bir de olsa giderken bir sığıntı gibi giderim. sığmam bir türlü boğar beni o ev. yarama yara kattın hem yazın hem de şiirinle. yani senin evladın gene de benden nasipli imiş onun ANASI var. her dem dua ile ablam
muhteşem ve çok duygulu bir yazıokudum ve sizin duygularınızı yaşadımianın ÇILGIN AKSADA DERE
YATAGINI VERİRMİ
GÖNLÜMDEKİ SEVDANA
BAŞKA BİRİ GELİRMİ
KIRIPGİTMEKMİÇARE
ÇARESİZ CEVAPLARI
ACININ OKLARINI
SAPLADIN BU YÜREGE
AZİZ DOST KALEMDEVAMETMEKİSTEMEDİMSADECE HERSATIRIBURAMBURAMACI VE HASRETKOKUYOR
Afet İnce Kırat
Duygulanarak okudum.
İyi ki paylaşmışsınız ablam, belki yüreklerde bir kıpırtıya vesile olur.
Evlatlarınıza ve size sağlıklı, huzur dolu günler dilerim.
Selam ve saygımla.
Afet İnce Kırat
yıllar sonra açıklayabiliyor insan bazı duyguları ne yazık......yıllar sonra açıklanacak çok şeyler var hepimizin yüreğinde.Zaman ilaç oluyor bazen , bazen elimize uzanan bir el ,bazen de başımızı okşayacak bir el...İster çocuk olalım ister yetişkin fark etmiyor....Selam ve saygılarla....
Afet İnce Kırat
İnsan içinde neler taşıyor, kimine kuş tüyü gibi hafif gelen kiminin göğsünde gülle gibi oturup kalıyor. Öksüz ya da yetim olmayanlar için de bir ders var burada. Çocuğun istediği sevgiden başka birşey değil. Çocuk odası, Barbie bebek, Bakuganlı çanta çocuğun değil bizim tatminimiz aslında. Sizin için anlatması zor olmuştur ama okuyanlara çok güzel bir mesaj vermiş oldunuz . Ellerinize sağlık.
Afet İnce Kırat
İyi ki yazmışsınız ibret olur birilerine belki
Ben şöyle duymuştum "kötü niyetle yetimin başını okşamak bile sevaba vesile olurmuş" ne kadar doğru bilmiyorum ama yetim kişinin niyetini bilmediği için seviniyor ya bu da yetiyor demekki. saygılar ablama
Afet İnce Kırat
hem ana hem baba olmuşsun....bahtı açık olsun....koca kalem....saygılar
Afet İnce Kırat
Henüz küçük 3 yaşında bir kızın babasıyım bende düz olası bir hatıra gibi duruyor yazı ..ama içim bi tuhaf oldu
çok hüzünlendim...nerdeyse ağlayacaktım diyebilirim....selamlar
Afet İnce Kırat
Yüreğim titredi...
Anlatımınıza kurallara kurguya hiç birşeye bakmadan bir yaşamın en kırık dallının çıkardığı sesi duydum...
O güzl kızın gözlerindeki tebessümle karışık hüznün de görenlerden biri olarak yazı elbette çok etkiledi beni...
İnşaallah kızınız yavrularını annesiz ve babasız büyütmesin Afet ablam...
Sevgimle...
Afet İnce Kırat
Mehtap ALTAN
hiç bir gencin ve hiçbir çocuğun gözlerine gamzesine hüzün yakışmıyor be ablam...
ona sevgilerimi ilet...