- 552 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
OLMAK VEYA OLMAMAK
1000 yıl İslamla ve savaşla yattık kalktık.
Son 100 yılı Batının gelişmişliğine hasetle bakarak geçirdik.
Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyet devrimiyle ciddi şekilde kabuk değiştirdik.
Batılılaşma, uygarlaşma, büyük Türkiye, ideal/mefkure, sosyal devlet, Türk-İslam sentezi, milliyetçilik, insan hakları, özgürlük düşünceleriyle harmanlandık.
50 yıl boyunca SOĞUK SAVAŞTA tepinen iki beygirin ayakları altında çiğnendik.
Son 10 yılda hepsinden vazgeçtik. Kabuk değiştiriyoruz güya.
Cumhuriyet ve devrim değerlerini yıkıyoruz.
Din ciddiyetimiz sulandı. Din çıkarlar için alet oldu. Neredeyse sapık-subuk ellerde oyuncak oldu, gelişen bilgi ve iletişim sonucu dinin kendisini savunacak hali de kalmadı.
Uygar/medeni olacağız, nasıl olunduğunu bilemiyoruz.
Demokrat olacağız, kafamız yatkın değil.
Güçlü-zengin olacağız, çalışmayı sevmiyoruz.
Özgürlük-serbestlik gırla, ama bir garip işliyor. Zülfikara dokunanın kellesi gidiyor.
Deniz bitti. Şimdi ne olacak.
Paraya mı tapınacağız, paraya tapınan ağanın yanaşması mı olacağız.
İNSANLARIN MUTLU YAŞAMA DÜZENİNİ OLUŞTURMAK.
Bütün mesele bu.
Herkes bunu istiyor. Dinler de, ideolojiler de...
Bu iş nasıl olacak
Sanat ve düşün/felsefedir cevabı verecek olan.
" -Olmak veya olmamak, işte bütün mesele bu.."
Şair Şekispir böyle demiş. Noktayı koymuş.
"Olmak, veya olmamak."
Olacaksan; bedelini ödeyeceksin, hak edeceksin. Var olmanın mutluluğunu yaşayacaksın.
Olamıyorsan; kafa patlatmana gerek yok. Vur patlasın, çal oynasın. İnsanım diye kendini sıkıntıya sokmazsın. Bir sen değilsin ya. sürüsüne bereket. Enva-i çeşit yaratık var yerkürede.
büyükharman
YORUMLAR
Şair/yazar vardır, yalnız kendi ıstıraplarını, kendi heyecanlarını, kendi ümitlerini, kendi sevinçlerini çağırır, arebesk(insanları daha da fazla uyuşturarak, acıya boğarak) tembelin, acizin, çaresizin gönlünü okşar, sevgisini kazanır.
Şair/yazar vardır, ülke gerçeklerini anlatır, toplumun ortak yaralarına parmak basar, arsızı hırsızı, dolandırıcı, sahtekarı, bölücüyü, hatta insan ölüsünün üstünde dahi nemalanan insan bozuntularını anlatır, yol yordam gösterir, kötülerin eylemlerine takos koyar, insanlara gerçeğe ulaşmanın yolunu yordamını gösteriri, öğretir eserlerinde. Bilinçli gerçekçi, devrimci insanların gönlünü okşar, sevgisini kazanır.
Öğretmek lazım, eğitmek lazım insanları, bilgisiz bırakmamak lazım, yazarların, şairlerin, gazetecilerin medyanın güçlüden yana olduğu bir dönemden geçiyoruz, çünkü gerçeklerin insanlardan gizlendiği bir dönemden geçiyoruz, sağlam bilgi aktaran yürekler lazım bize...
Sağol var ol Büyükharman
Çok değerli bir çalışmaydı, ben çoğaldım:)))
Teşekkürler, saygılar...