BAĞ
Önsöz:
(Hem Öğretmenim hem de Teyzemin oğlu (Biricik Dayım’a) Emekli Sanat Tarihi Öğretmeni Ali Rıza TAŞ’a. İyi ki siz benim Öğretmenimdiniz ve iyi ki biz sizinle kuzeniz, İyi ki varsınız öğretmenim.)
BAĞ
1972 sonbaharıydı, havalar yavaş yavaş soğumaya başlamış, bağ bozumu başlamış, sebze bahçelerinde kışlık için olgunlaşması beklenilen bakliyatlar toplanıp kurutulmuştu. Bu aynı zamanda okulların açılması da demekti. Buna en çok da bizler yani okul çağında olanlar sevinirdik, biraz okuma (adam olma) arzusu, çokça da işten kaytarma basamağı olarak.
Ben en çok kâğıt kokularını severdim, bir de siyah önlüğümle beyaz yakalığımı, ayaklarıma da bir kunduram olsa eh o kadar olurdu ya, kundurayı uzun süre alamadık. Olsun ne çıkardı ki okula gidebilmiş olmak bile bir ayrıcalıktı. İlkokulu bitirdiğim yıl ortaokula kayıt olmak için babam pek okutma tarafı olmadığından epeyce mücadele etmem gerekmişti tabi sadece ağlamaktı silahım, ben de bol bol ağladım. Sonunda okula kayıt olmam için izin çıktı ve okul serüvenim başladı.
Köyden daha büyük ve oldukça değişik gelen ilçeye ilk adımımı oniki yaşımda atmıştım ve anam bir ev gösterdi, burası teyzenin evi diye. İki dayım ve sanırım beş tane teyzem varmış da her biri ayrı ayrı yerlerde olduğundan hepsini bir arada görmek hiç nasip olmadı. İşte ilçe merkezinde evi olan teyzemi de önceleri görmüşsem bile çok küçük olduğumdan unutmuş olmalıyım, tanışmamız ben ortaokula başladığım zaman gerçekleşti.
Teyzemin beş tane oğlu bir tane de kızı varmış. (Bu arada bizde teyze çocuklarından yaşça kendimizden büyük olan erkek çocuklara da dayı denir) Dayımı da görmemiştim o zamana kadar, anam hep gururla anlatırdı üniversitede okumuş ve Sanat Tarihi Öğretmeni olmuş, hatta bir anekdot’u da hiç ihmal etmezdi dayımdan bahsederken. ‘’Derslerinden birinde hoca öğrencilerine şöyle bir soru yöneltmiş, arkadaşlar fiziken çalışan insan mı daha çok yorulur fikren çalışan mı.? Dayım fikren çalışan insanın daha çok yorulduğunu, fiziksel yorgunluğun biraz istirahatla geçebileceğini söylemiş, sınıftaki diğer öğrenciler olaya somut baktıklarından yanılmışlar tabi.
Okullar açılıp dersler başladığında resim dersi öğretmenimiz de dayım olmuş. Ama ben tanımıyordum, en azından dersime girene kadar. Resimden de öyle yeteneksizdim ki, sınıfta kalsam yeriydi.
Günlük sakal traşı olmasına karşın bıyıkları neredeyse alt dudağını bile kapatacak değin gür olan, boyu 1,70 ve ya 1.75 civarında çok genç olmasına rağmen hafif göbekli dümdüz saçları ile kumral bir adam. Bir de bıyıklarında olağanın dışında bir renk, sonraları bunun sigara dumanının neticesi olduğunu fark etmiştim. Sessiz ve kendi halinde bir beyefendi.
Resim yeteneğim hiç yok demiştim ya gerçekten yoktu, yıl içerisinde de muhtemelen geçer not vermiştir de şu an hatırlamıyorum çünkü şimdiyi bilemiyorum ama o zamanlar güzel sanatlara yönelik derslere sanki olsa da hoş olmasa da hoş gibi bakıldığından belki de resim dersinden bir öğrencisinin bütünlemeye kalmasına her ne kadar etik görmese de insan olarak dayım da razı olmamıştı.
Yılsonuna doğru 23 Nisan 19 Mayıs bayramı kutlamaları derken okulun önüne dereden tepeden toplanmış zakkum dalları yığılmış ve bir manzara görünümü almış olan o dalların resmini çizmemizi istemişti, ben hiç çiçek resmi bile çizememiş biri olarak yerde yığın olmuş dalları nasıl çizecektim ki, yok işte beceri denen şey yok. Dayım da biliyordu elbette yavaşça geldi elimden kalemi aldı, hepsini toplasam dört beş kalem hareketi eder resim ortaya çıktı ve o zaman geçer not olan 5 (beş) ’le beni resim bütünlemesinden kurtardı.
En çok da akşam eve dönerken, koltuğunun altında getirdiği günlük gazetesini titizlikle ve dikkatle okuması meraklandırırdı beni, acaba ne vardı o gazetede, sanki sınav salonundaki bir öğrenci gibi dikkatle okurdu her bir cümlesini.
Birkaç gün önce üzücü bir vesileyle ziyaretine gittim, büyük oğlunu kaybetmişti bu temmuz sonlarında, çok üzgün ama vakurdu, gene benim Resim Dersi Öğretmenimdi ama o anda o bir babaydı, o her zaman mükemmel bir insandı öğretmen ve baba olmanın dışında, o benim DAYIM’dı ve aile bağım.
En zarifi en insanı ve en değerli olanı O orijinalliğini hiçbir zaman hiçbir tesire teslim etmeyen MUHTEŞEM İNSAN. O BENİM DAYIM ve AİLE BAĞIM.
Biliyorum el öptürmez, bel büktürmezsin kimseye, kendinin de bükmediği gibi ama Öğretmenim olarak ellerinden Öpüyorum Sevgili Öğretmenim.
Sizi bir kez daha saygıyla selamlarken, üzüntünüzü yürekten paylaştığımı bilmenizi isterim.
Hatice AK/17 Eylül 2011
YORUMLAR
Sevgili Kardeşim, değerli edebiyatdefteri.com yazarı Sayın: Hatice Ak
Yazınızı beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik ediyor; başarınızın daim, kaleminiz her dem kudretli olması ve ilham perinizin başınızdan eksik olmaması dileklerimle sayfanıza bir lâle bırakıyorum.
Sevgi ve saygılarımla. favorilerime ekliyorum.
____________________________1¶¶1
___________________________1¶¶¶¶1
_________________________1¶¶¶¶¶¶¶1
_________________________¶¶¶¶1¶¶¶¶¶1
_____________________1¶¶¶¶¶¶11¶¶¶¶¶¶¶1
__________________1¶¶¶¶¶¶¶¶¶111¶¶¶¶¶¶¶¶
___________1¶¶¶11¶¶¶¶¶¶¶¶¶1111111¶¶¶¶¶¶¶¶1
__________11¶¶¶¶11111¶¶¶¶¶11111111¶¶¶¶¶¶¶1
__________1¶¶¶¶¶¶¶¶111¶¶¶¶1111111¶¶¶¶¶1¶¶ 1
____________¶¶¶¶¶¶¶¶¶11¶¶¶111111¶¶¶1111¶¶1
_____________¶¶¶¶¶¶¶¶¶11¶¶¶111¶¶¶111111¶¶¶¶1
_____________1¶¶¶¶¶¶¶¶¶11¶¶¶¶¶¶111¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
_____________¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶111¶¶1111¶¶¶¶¶¶¶1
_____________¶¶¶¶¶¶1¶¶¶¶11¶1111¶¶¶¶¶¶¶¶¶1
____________¶¶¶¶¶¶111¶¶¶111111¶¶¶¶1¶¶¶¶¶¶
____________¶¶¶¶¶111¶¶¶¶11111¶¶¶¶11¶¶¶¶¶¶¶
____________¶¶¶¶11111¶¶¶¶111¶¶¶¶111¶¶¶¶¶¶¶1
____________¶¶¶¶11111¶¶¶¶11¶¶¶¶1111¶¶¶¶¶¶1
____________¶¶¶¶¶1111¶¶¶1¶¶¶¶¶11111¶¶¶¶¶1
____________1¶¶¶¶11111¶¶¶¶¶¶1111111¶¶¶¶¶1
_____________¶¶¶¶¶1111¶¶¶¶1111111¶¶¶¶¶¶1
_____________1¶¶¶¶¶¶¶1¶¶¶1111111¶¶¶¶¶¶¶
______________1¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶1¶¶¶¶¶¶¶¶¶1
________________¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶1
____¶____________11¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶1
___¶¶¶_____________1¶¶¶¶¶1¶¶¶¶11
__¶¶¶¶____________¶¶¶11¶¶1
_¶¶¶¶¶1___________¶___11¶¶
¶¶¶¶¶¶¶1__________¶__¶1¶¶¶
¶1¶1¶¶¶¶1_________¶¶_1¶¶¶1
¶11¶¶¶¶¶¶_______1¶__¶¶
¶111¶¶¶¶¶_______¶__¶¶
¶¶11¶¶¶¶¶_________¶¶
¶¶¶1¶¶¶¶¶________¶¶
¶¶¶¶1¶¶¶¶_______¶¶1¶¶¶1
¶¶¶¶¶¶¶¶______¶¶11¶¶¶¶¶¶¶1
¶¶¶¶¶¶¶¶_____¶¶1¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
¶11¶¶¶¶____¶¶¶_¶¶¶1111¶¶¶¶¶¶¶¶1
¶11¶¶¶__1¶¶¶____¶¶¶¶1111¶¶¶¶¶¶¶1
¶¶¶¶1__¶¶¶1______¶¶¶¶¶11¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶1
¶1___1¶¶¶__________¶¶¶¶¶11¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
¶__¶¶¶¶______________1¶¶¶¶1¶¶¶¶¶¶¶¶¶
__¶¶¶ __________________¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶
__¶¶¶ _____________________¶¶¶¶¶¶
_¶¶¶
.¶¶¶
¶¶¶
¶¶¶
¶¶¶
¶¶¶
.........
................
...................
......................(: kutluYORUM :)
İrfan Yılmaz. - ^'^'^TEKİRDAĞ. -
Geride kalanlara uzun ve hayırlı bir ömür diliyorum. Gönülden kopup gelen sevgi duygusu altında ustalıkla kaleme alınmış nadide eserinizi tebrik eder başarınızın devamını dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
İrfan Yılmaz tarafından 11/1/2011 1:38:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
Saygıyla anılmak ne güzel...Akrabalık bağının ötesinde bir duygu anlatımı..
İşte anılarımız yılar sonra bir öykü olarak karşımıza çıkar..Oysa anılarımızı güncel olarak yazabilme alışkanlığımız olsaydı bir tatlı roman olarak yazılabilirdi...Hep unutmayız deriz , fakat zaman hafızamızda ancak derin izler bırakan anılarımızı yazmamıza yardımcı olabiliyor...
.............................Kutladım sevgi ve saygılar
ÇOK DEĞERLİ HATİCE HANIM MERHABALAR ;
YİNE YİTİK YAŞANMIŞLIĞIMI BULDUĞUM TEKRAR YAŞADIĞIM BİR YAZIYDI..BU KALEMİN GÜNEYLİ BENİMSE ORTA ANADOLULU OLUŞUMEŞLEŞEN ORTAK PAYDALARLA YOK OLUŞUNA HEP YAZILARINDA ŞAHİT OLDUM..HATTA ÖYLE Kİ SANKİ AYNI KÖYDE AYNI OKULDA OKURKEN DOBRALIĞINDAN VE DOĞALLIĞINDAN ÇEKİNDİĞİM ,KIZDIRMAMAK İÇİN ,DEĞİL YANINA YAKLAŞMA GERİDEN BİLE SELAM VERMEKTEN ÇEKİNİLEN BİR TİPLEME GELİYOR GÖZÜMÜN ÖNÜNE..
NE GÜZEL ANLATMIŞ TERCÜMAN OLMUŞUNUZ HERKESİN AZ ÇOK YAŞADIĞI " hayali cihan değer" O GÜZEL ANLARI..SAYGIYLA KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ..