- 555 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Bursa'nın kestane şekeri bile...
İlkokul dördüncü sınıfa giderken Alpullu Şeker Fabrikası’na geziye gitmiştik.O Alpullu ki olsa olsa kasabamıza 50 km kadar uzaklıkta idi,lakin dünyanın öbür ucu gibi uzak geliyordu bize.
Bazı arkadaşlarımız için adı dahi zor söylenir olup,"Allıpullu" diyen de çoktu.
Şeker Fabrikasında pancardan şekere giden yolculuğu görecektik.Gördük de tabi ki.
1960’lı yıllarda şekerde kullanılan beyazlatıcılar bu kadar gelişmiş olmadığı için,şeker kazanlarda ağda kıvamındaydı.Dev kazanda bu kıvamdaki şekerden,çalışan işçiler bize büyük kepçelerin ucundan birer parmak tattırdılar.Sonradan öğrendim ki,bu kepçelere mablak denilmekteymiş.
Orada sadece bedenen değil,bütün duyu organlarımızla olduğumuz için o şekerin tadı ağzımdan hiç gitmedi.Ya da hiçbir şeker bana o kadar tatlı gelmedi!
Bursa’nın kestane şekeri bile.
YORUMLAR
sabri ayçiçek
İlk anlar,ilk intibalar ve "ilk aşklar" unutulmaz derler.
Diğerlerine bir şey diyeyim ama şekerin tadı halen aklımda.
Sağ ol der,iyi akşamlar dilerim.
eski tatlar artık yok hocam..şimdi herşey hazır...herşey çogaldıkca eski tatlar tat vermez oldu...güzel yazınızı paylaştıgınız için teşekkürler...gül diyarından selam lar
sabri ayçiçek
Böyle olursa büyür,turşusu da olmaz böylesinin diyorlar.
Teşekkür eder,iyi akşamlar derim.
Bazı tadlar vardır asla unutulmaz gerçekten. Ben çocukken İzmir'de amcalarda yediğim kavunun tadını hiç unutamam mesela. Şimdi şerbet bile hazır satılıyor ilginç. Teşekkürler paylaşımınız için. Saygılarımla.
sabri ayçiçek
Aslında yazmak güzel küçük de olsa.G.Garcia Marguez'in bir sözü için 500 sayfa civarında kitabını okumuştum merakla.Söz de şu:Hayat insanın yaşadığı değildir,aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.
Kitabı da bir tür otobiyografi:Anlatmak İçin Yaşamak!
Bu söz ve adı dikkate değer bulurum çok.Benden de teşekkürler size.