Gülzen Kapısı Gülistan’a Açılır
hayrettin taylan
Kapılar arası kapılar, yine kapılar sonra kapılar, yeniden gelmeler kapısı ve açılan gülün kadınlığı açık kalır.Aşk kendine başlar.
*Birçok şey daha varlığını kapı eder. Kapılar kapanmamak için içini yazar içimize.
-İç kapımız açıkken kapı kapatılmaz.Gül kırmızısı bir kapı seçtim aşka.
Yürek evime gönül kapını açmanı bekledim. Bekledim açılmamış olan kapını.
-Yüzüme kapı bir kez kapatıldı.Kapanmayan bir yaranın boyası olarak kaldı.
Her gitmek bir kapıdır, her geliş bir açık bir kapının motifidir.
Kapılarını sırala, sırrını renk et. Yeşil, mavi, kırmızı ,beyaz illa da siyah olmalı gönül kapılarının renginde.
*Yağmura benzesin sözlerin. Yağmur adildir, adil düzenleri, adil yürekleri ,ıslatır.
-Ruhuna kadar iner.Gözyaşları da öyledir. Eşittir akışı.Kim için ve neden akıtıldığı önemli değil.Akar, yakar, sızar, sözsüz metinler yazar yürekte.
-Sen yüreğimin sulak arazisi, sen arzular şelalesinin güncesi. Sen ikna edilmiş umutların ummanı.
-Sen bir’ den sonra bire çarpılmış gülsün. Kırmızı yapraklarının yatağında aşka önce buhur olmaya. Damla damla özlemlerime sinmeye hazırlanan hazırlıksız bir dünyanın içindeyim.
-Adriyatik’ten Çin’e kadar sen.Sen ‘den dünyaya kadar ben. Aramızda kara bir yara adası yüzebilir. Yüzmesini bilmeyen acılarıma ilaç olan ola gelmişliğin perisisin.
-Perlerin ruhumun neferlerine amade.Sol yanımda yeni bir yangın, kül ve gül rengi sen.
-Kopkor olmuş süreçlerin dirhemindeyim. Dermanlarımı saymaya felç bir kader.
-Kelebeğin kanadına emanet edilmiş bir güneş. Gözlerin güneş, dokunuşun dünya, sözlerin toprağın özü. Söylenecek sözlerin defter arası sen.
Al bir alaya goncalarını sıralanır. Tene ders veren tinin isimsiz anlamlarındayım.
-Ben görüyor, “ben” görmüyor. Olsun “ben “
Yüzyıllık bir şelale gibi akıyorum içsel, arzusal dev kazanlarına.Kazanımlarımda
Mağlup olmuş mağrurlarım var. Mayisi gizil suların adresindeyim.
-Pınar oluşunu, çağlayışını duyar iç elim.
Sende yaşıyor sen. Orada olmanın hayattan alınmış yüreğiyim.
-Gözlerin sözlerime akar. Üste çıkar benlik. Kimliğini yapıştırır algı.
-Us susar. Uslanmışlığın ülseri azar. Kaimlerin dile gelir.
-Biletsiz geldiğim sen kentinden yalnızlığıma dönüş çilesi.
Yol boyu düşlerim üşür. Manzara aynı. Aynası kırılmış bir güzelin çantasında kalmış sensizliğim.
-Senzizliğe görünecek gül cemalin yok. Kırmızıların canlanır doğa yerine. Süzülüşün kumrulara ders olur.
-Yer kumru akademisi.Ders sen ya da sen . Üst benliğim aşkın kariyerinde. Okunmuş bir sevda. Bilince bulanmış bir tutku.
Tut elimden, tutinamelere ders versin verişin. Uçmaları öğrensin uçmalar. Sen’den uçuşumun kanatları uzasın beni taşısın keyfe kader.
Tüm senler içimdeki levhalara verilmiş.Sensiz bütün adresleri ateşe verdim.Sonra da sensiz tüm ben’leri yaktım. Yakılmamış hırsım var.
-Yada mahcuplarımın mazlumları ahını bindirir onca yaşadıklarıma.
Geceye sürdüğüm yıldızlar sürgün, ay bitkin şavkımızdan. Karanlık yılanlarını yalanlara teslim ediyor.
Kör olan kördüğümlerin bitmez düğmesiyim. Tek tek çöz beni.
Yaşayarak,uzaklarını eklemeden, dokunarak.Topal bir karıncanın gözleriyle bak bana. Gözü nemli bir serçenin türküsünü çok dinledi yaram. Tırtılın halis iyonlarını yaşadım. Kelebek oldum kel güneşlerin pervanesine .Binlerce kez öldüm her aşk ayracı arasındaki ayrılıklara.
-Kanayan beni sakla sıcak mazmunlarında. Sen “gül “ sün. Kadınsılığın gülü olarak aç kızıl kıyamet yapraklarını.
-Koklasın yaşanacaklar ..Beni sende s’akla. Aklanmış Züleyha’nın
Sarayındasın. Ben işte ben Yusuf miski amber haliyim. Dipsiz aşk kuyularının bekçisiydim. Dipsiz kuyularımı gözyaşıyla dolduran giden bir gönülgeçerin geçersiz mührüyüm.
-Hükmü yok, zırhı olan bir yaranın zihniyetin isimsizliğindeyim.
Faili meçhul değil gül bakışın, gülleri sulayan sevgin, gülden kadınlar yetiştiren kadınlığın gül cennetisin Gülzen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.