- 1855 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
ANA YURDU DÖRT BAŞTAN DEMİR AĞLARLA ÖRDÜK MÜ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Tarihimizdeki hiçbir başarı rastlantı değildir.
Sultan Abdülaziz yenilikçi bir padişahtı. Yapmış olduğu Avrupa seyahatinde gördüğü demiryollarına çok imrenmiş, İstanbul’a dönüşünde İstanbul - Edirne demiryolunun yapımı için bir demiryolu şirketine yetki vermişti. Ancak yapım sırasında demiryolunun Topkapı Sarayı’nın bahçesinden geçmesi gündeme gelince çevresindekiler bu duruma karşı çıkmışlardı. Bu itirazları tebessümle karşılayan Abdülaziz “tren saraydan değil isterse üstümden geçsin yeter ki bu demiryolu yapılsın” diyerek bu konudaki isteğinin ne denli güçlü olduğunu göstermişti. Bu Osmanlı padişahının demiryoluna vermiş olduğu öneme ait bir anekdot . Bu döneme demiryolları tarihinde ,Cumhuriyet öncesi dönem diyoruz.
Birinci dönemde; demiryolu hatlarının büyük bölümünün yabancılara verilen imtiyazla yaptırılması, ikincisinde demiryolu ulaştırmasının altın çağı olması, üçüncüsünde ise demiryolu ulaştırmasının yok sayılması, ihmal edilmesidir.
İkinci döneme damgasını vuran kişi Behiç Erkin’dir. Behiç Erkin Türk Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında demiryollarını kusursuz işletmesi ile en önemli rollerden birini oynar. Bu başarısı hem T.B.M.M. Takdirnamesi, hem de İstiklal Madalyası ile onurlandırılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda cepheye asker, silah ve erzak taşımada, cephelerden de geriye gazilerin taşınmasında, yani savaşın lojistiğinde sağladığı başarılarla, demiryollarının önemi ortaya çıkmıştır. Demiryollarının kurucu Genel Müdür’ü Behiç Erkin1920 senesinde üstlendiği ve 1926 senesinin sonuna kadar götürdüğü Genel Müdürlük görevi ile kalmamış, aynı zamanda demiryollarının millileştirilmesinde baş rolü oynamıştır. 1926-1928 senelerinde de demiryollarını Nafıa Bakanı (Bayındırlık Bakanı) olarak idare etmeye devam etmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki ilk iki devlet başkanı Atatürk ve İnönü demiryollarına büyük önem vermişlerdir.Hatta Bu dönemde demiryoluna yapılan yatırım ve ilgi o kadar büyüktür ki, özel olarak hazırlanmış olan Onuncu Yıl Marşı’nda bile bu durumdan bahsedilmiş ve Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan dizesine yer verilmiştir (10.yıl marşındaki bu dize Atatürk’ün demiryollarının babası denilen Behiç Erkin’in emeklerini yansıtmadığı için değiştirerek şahsen yazdığı tek dizedir.)
Cumhuriyet dönemi, demiryollarının atılım ve altın çağıdır.
Tarihimizdeki hiçbir başarısızlık da rastlantı değildir.
Gelelim üçüncü yani, cumhuriyet sonrası döneme: 1940 lı yıllardan sonra, devlet ulaşım politikasını değiştirmiştir.1948 yılında ABD yönetimi tarafından hazırlatılan ve Hilts Raporu adı verilen bir rapor, Türkiyede ulaşım ağırlığının demiryolundan karayoluna kaydırılması gerektiğini ve bu doğrultuda karayolu yapımı için Yollar Genel Müdürlüğü’nün kurulmasını öngörür. Ayrıca raporda Yollar Genel Müdürlüğü’nün Ulaştırma Bakanlığı’ndan bağımsız bir şekilde kurulması vurgulanmıştır. Türkiye’nin gereksinimlerinin ve olanaklarının aleyhine veriler içeren, Türkiye’yi ulaşımda bağımlılığa, pahalılığa ve düzensizliğe iten rapor, aynen yasalaşmıştır .Bunun ardından, Marshall yardımıyla demiryolları adeta yok sayılarak karayolu yapımına başlanmış, ABD’nin Marshall yardımı ile Türk ekonomisi üzerinde etkin olduğu süreç 1980 yılların ortalarında diğer bir değişle Özal döneminden sonra, hızlı bir karayolu yapım seferberliği ile desteklenip, demiryolları bakır misali bükülüp bir köşeye itilmiştir.
Kapasite ve standartlar açısından aynı baza getirilen 1 km. kara ve demiryolu maliyetleri karşılaştırıldığında 6 şeritli bir otobanın maliyeti 8 milyon USD iken çift hatlı, elektrikli, sinyalizasyonlu bir demiryolunun maliyeti 2 milyon 853 bin USD olarak tespit edilmiştir. Demiryolunun faydalı ömrü 30 yıl iken, karayolunun ömrü 13 yıldır.
Türkiye ulaşım sistemi içerisinde karayolu-demiryolu yük taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yük taşıma oranı % 94 iken, demiryolu yük taşıma payı ise % 4’dür.
yolcu taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yolcu taşıma payı % 96, demiryolu yolcu taşıma payı ise yalnızca % 2’dir.
Durum bizim ülkemizde böyleyken, Avrupa birliği ülkelerinden İtalya’da Türkiye’nin 7 katı, İngiltere’de 6 katı ve Fransa’da 11 katı kadar demiryolları ile yolcu taşınmaktadır. Onlar bizim gibi trenden inip arabaya binmediler. Binmezlerde.
Bildiğiniz gibi Marshall yardımı ABD tarafından, karayollarının demiryollarını bütünlemesi ve desteklemesi amaçlı yapılmış bir yardım olmakla birlikte ,demiryolları adeta yok sayılarak karayolu yapımına başlanmıştır.
Neden hilts raporunun Türkiye ye sunulduğunu , ABD’nin Marshall yardımı ile Türk ekonomisi üzerinde etkin olmak istediğini anlamışızdır umarım.
Bu bilgiyi neden mi verdim? Kısa bir süre önce Polatlı Pendik arası yaptığım bir tren yolculuğunun ekonomik oluşu , bana vermiş olduğu güven duygusu ve unutulan bir zevki yaşatması dolayısıyla neden demiryolu kullanmıyoruz ? sorusu.
Birde, Ankara-Konya ve Ankara İstanbul Hızlı Tren istasyonlarının
üssünün Polatlı ilçemizde kurulacağı düşünülürse, bizlerin duyarlılığı kaçınılmaz olmalı.
Canınız sıkılıp kitap okumak isterseniz; İlçemiz için ayrı bir önemi olan kurtuluş savaşını ve demiryolunun bu savaşın içindeki yerini anımsamak adına; sizleri demiryolları ile barıştıracak bir kitapla tanıştırmak isterim. Yazarı demiryollarının babası sayılan; Büyükelçi Behiç Erkin’in torunu Emir Kıvırcık "Cepheye Giden Yol"
Esenlikler...
YORUMLAR
Bu konuda ciddî çalışmalarım oldu...
Bir cümleyi düzeltmek adına buraya aktarayım(ne derece doğrudur?):"Abdülaziz “tren saraydan değil isterse üstümden geçsin yeter ki bu demiryolu yapılsın” = "Sultan Abdülaziz: Tren yolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin" diye, biliyorum.
"demiryolunun Topkapı Sarayı’nın bahçesinden geçmesi gündeme gelince" = Sarayın ile deniz irtibâtı kesileceğinden...
1- http://www.6t1s.org/forum/showthread.php?t=2754&page=5
6t1s.org Taraftar Oluşum Platformu > ► TRABZON MEYDAN > Sanat ve Yaşam
Trabzon'a Demiryolu
2- http://www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=8966
Minned duydum...
Saygımla Selâmımı bildiririm.... Sağolasın...
kadiryeter
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=85476
Betül Vergul
Betül Vergul
Behiç Erkin gibi atılgan kararlı ve girişimci Ruhlara ihtiyaç var.Şimdiye kadar demiryollarıyla örülmeliydi bu vatan.
Yüreğinize sağlık.
Önemli bir konuydu.Tebrik ederim.
Betül Vergul
Değerli yazar,yazınız bir kere konu olarak güne seçimi hak etmiş...Çok faydalı bir yazı olmuş...İçimde yıllırdır uhde olan ve her defasında yazıp -çizip bağıra bağıra söylediğim bir konu...Yazınızda eksik bir konu kalmış onu da ben ekleyeyim...
Marshall yardımlarıyla son elli yılımızı heba eden iç ve dış ortaklı zavallı beyinler bu güzel memleketin temeline bıkmadan usanmadan yıllarca mayın döşediler;fakirlik,geri kalmışlık,bölünmüşlük,işsizlik,terör v.s hep kaderimiz olarak reva görüldü...Bir başka ve en önemli konu ise trafik canavarı...ki yolcu taşımacalığının %96 sı karayoluyla yapılan bir memlekette yılda 30 bin ile 40 bin arası insan ölmekte ve 100 bine yakın insan sakat kalmaktadır,ekonomik anlamda ise milyarlarca dolar zarar...
Bu oranların dünya literatüründe yeri yok(Bu sınıfta rakipsiziz)...böylesi bir oran savaşlarda bile olmuyor ki..hiç tasvip etmediğimiz ve bağrımıza saplanmış bir hançer olarak her gün bağrımızı kanatan terör bile 30 yılda 40 bine yakın can almıştır.Bu karşılaştırma bile trafik terörünün hangi boyutta olduğunu göstermektedir.Selam ve hürmetlerimle
kadiryeter
Bir, TR şoförü hısımım şöyle anlattı: "Biz, İtalya Limanı'na kadar olan yolculuğumuzu arabadan ayrı olarak, uçakla yapıyor; TR'ımız ise, gemi ile oraya götürülüyor ve sonra, İtalya'dan trene yükleniyor ve Avrupanın içlerine kadar, bize karayolundan araç sürmemize izin verilmiyor!." ..."Buyrun efendim; cenâze nâmâzına!"
Tekerleği icâdedenlerin ekmeğine bir de ilâç fabrikaları geliri eklendi...
Biz, yoğurdu üfler de yeriz!.
Emek ve ek bilgi verenlere minned duydum...
Selâm ederim...
kadiryeter Trensiz Trabzon'dan yazdım... 10.10.2011
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=85476
Betül Vergul
Ulasim bir ülke ekonomisinin can damari ve demir yollari tartismasiz en önemlisi. Türkiyenin örümcek agi gibi demir yollariyla donatilmasi gerektigini israrla dillendiren biri olarak önemli konuya deginen kalemi ve yazari kutlarim.
atahan tarafından 10/10/2011 2:02:21 AM zamanında düzenlenmiştir.
Betül Vergul
"Demiryolları bir memleketin toptan ve tüfenkten daha mühim bir silahıdır."
Mustafa Kemal Atatürk
Aslında söylenecek söz bırakmamış Ata'mız... Teşekkürler.
benim bir yazımda da ilk türk demiryolu müteahhiti nuri Demirağ'In hayatını işlemiştim.Göz atmanızı öneririm.. çeşitli devlet politikalarında yapılan yanlışların acı meyveleri yıllarca halkça kursağımızı yaktı.Bunlardan biri de Hibe adı altında borçlandırmayı amaçlayan Marshall Yardımıydı.ABD ile 1945 yılında yapılan anlaşmanın ardından Türkiye tavizler vermeye başladı.
27 Şubat 1946 tarihinde yapılan 10 milyon dolarlık anlaşmaya göre Türkiye, ABD’nin işine yaramayan savaş artığı malzemeleri satın alacaktı. Ancak bunların ya fabrikaları kapanmış, ya da üretimleri durmuştu. ABD, işine yaramayan bu malzemeler için Türkiye’yi bir pazar olarak kullanıyordu. Bu artıkları kullanamadığımız gibi, ithal ettiğimiz yedek parçalar için de 4-5 kat döviz ödemiştik.Bu arada yurt içimde her türlü gelişime kapılar kapanmış girişmci çalışkan halkın önüne İnönü cumhurbaşkanı Hasan Hüsnü Saka ise bir chp Hükümeti olarak akıl almaz bir bağnazlıkla dikilmişti.
sonrasında yapılan haksızlıklara dayanamayan halk dp hükümetini iktidar yapacak ve bu hükümette malum son askeri darbe ile yine devre dışı bırakılacak İnönü ve arkadaşlarının günahının vebali Menderesin idam yaftası olacaktı..aslında öğrenmemiz gereken çok şey var..belki biraz dağıldım demir yolları ve teknik alanda geriliğimizin ağır faturası karşısında bu gün dahi ezilmek ağır geliyor... neyse teşekkürlerimle kutlarım sizi..
Betül hanım, ilk kez okuyorum bir yazınızı. Güne gelmiş olmasının da payı var bunda elbet. Çünkü çok fazla yazı ekleniyor her gün ve takibi zor oluyor ne yazık ki.
Ben trenle seyahat etmeyi çok ama çok severim. Bunda çocukken ailece yaptığımız tren seyahatlerinin etkisi büyüktür sanırım. Nerdeyse, İki gece üç gün süren yolculuklar olurdu bunlar ve bittiği zaman çok üzülürdüm. Çünkü müthiş bir macera olurdu benim için. Daracık koridorlarından vagondan vagona geçmek, oturduğun yerden önünden kayan evler, tarlalar, yollar. İstasyonlara gelip durdurça inmek, binmek için koşuşturan elinde bavulu, yükü olan insanlar.
Hele şimdi ki imkanlar ile bu çok daha zevkli bir hale geldi. Ben de tavsiyelerinize katılıyorum.
Sevgiler :)
Billur T. Phelps tarafından 10/10/2011 12:19:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
Betül Vergul
Billur T. Phelps
Daha nice güzel yazılarda bulakmak dileğiyle.
Sevgiler :)
İyi Geceler,
Araştırmaya dayalı bu güzel yazınız ve güzel anlatımınız için sizi kutluyorum. İzninizle bir ilavede bulunmak istiyorum.
Kütahya-Balıkesir demiryolu, yanılmıyorsam 1930 lu yıllarda yapılmış. Çok fazla tünel vardır. Zamanın Nafıa bakanı,
Atatürk'ün huzuruna çıkıyor. Tünel çokluğu ve kayaların sertliğinden yakınarak yapımın durdurulmasını talep ediyor. Atatürk; "Bir işçi, günde yumruk kadar kaya sökebiliyor mu?" diye soruyor. Bakan, şaşırıyor. "Tabi Paşam," diyor. Atatürk; "İşe devam edin," diye talimat veriyor.
Başarı dileklerimle saygılar.