YAZAR TANRI ROMAN: HAYAT

• 9 Ekim 2011 Pazar 01:45:53

Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.

‘’Yaşamın bir yazarı yoktur !’’ der; Murat Gülsoy…

‘’Yaşamın yazarı Tanrı’dır !’’ der; Yahya İncik ve devam eder.

Yaşam Tanrının kurgusudur. Onda hiçbir şey tesadüf değildir. Kâinat sahnesinde oluşturulan karakterler yaşam romanının birer kahramanıdır. İleri sarma tekniğiyle akar olay örgüsü, kâinatın yaratımın kurguladığı o altı evreden başlayarak İsrafil sur’una değin. Bu, yazar Tanrı’nın akışıdır külli iradece tecelli eden. Dili kâinatın ortak algısıdır yaratılanların anlaması için. Bunu ‘’seçkinleri’’ vasıtasıyla iletmiştir. Seçkinlerine göre tebliğ vasıtasıyla ya da ilham yoluyla yapmıştır. Tebliği kesilse de ilhamı lütfeder kimi seçkinlerine.

Yaşam romanı çatışmalar ekseninde devam eder zıtların güç gösterisine dönüşür. Kurgu akışında sanki kötüleri kazandırır. Güç ve iktidarı, serveti temerküz ettirir bu odaklarda. Seçkinleri hep kötülerin zulmüne uğramıştır. Kahramanları aşkın harmanında oradan oraya savrulur durur. Kimi ateşte küle döner, çölde bülbüle kimi. Dağ delen âşık olur kimi de. Okur kahramanlarına, cüzi iradesiyle hayat romanını anlamlandırma şansı vermiştir. Her okuru bir kahraman olarak kurgusuna almıştır.

Her gün sayfasını çevirdiği hayat romanın tek eleştirmeni ‘’kör gözlüdür.’’Kahraman okurun aklını ve nefsini çelmeye çalışır. Bu tavrını cürmünün ateş olmasına bağlar. Toprağın galebe çaldığı kovuluş günün intikamını almaya yeminlidir bu kurmaca da. Yazar Tanrı, kurgusuna bunu da almıştır. Yaşam romanı bu çatışmadan beslenir.

Mekânsal betimlerine dünya dekorunu yerleştirirken; asıl mekânlarını yedi katlı semaya dizayn etmiştir. Adlarına Cennet; Cehennem, A’raf demiştir. Seçkinlerine sunduğu ilahî seslenişiyle aktarmıştır bu betimlemeleri. Kahraman okur her gün sayfasını çevirdiği hayat romanın kurgusunun özüne bağlı yaşamını sürdürmeye çalışır.

Diyalogların kuruluşunu yazar Tanrı iki şekilde oluşturmuştur. Seçkinlerine tebliğ ve ilham yoluyla ve cüzi iradeye verilmiş kısmi diyalog serbestisiyle. Fakat her okur kendi diyalogundan sorumludur. Ve ruh iklimde meydana gelecek sapmaların notlarının tutulduğunun farkında olması gerektiği yaşam romanı boyunca anlatılmıştır.

Yaşam romanı kahramanları, Yazar İnsan olarak bu süre zarfından kendi kurgu dünyalarında alt kurgu oluşturarak üst kurgudan pay almaya çalışır. Yaratıcı yazarlık kavramı, Yazar Tanrının sıfatlarından üflenmiş yeteneklerin tezahürü olarak ortaya çıkar. Böylece hayat romanından kesitler alarak kaleme alınan alt kurgu metinler oluşacaktır Yazar Tanrının üst kurgusunu oluşturduğu kâinat düzleminde. Alt kurgusu tıpkıbasım kopyalama yöntemini alacaktır. Kâinatın verilerinden yaratılan eserlerin metinlerine baktığınızda, üst kurgunun alt kümesi olduğu gözlenecektir. Her şeyin doğada verili bulunduğu varsayımı altında yazım dünyasına malzeme kâinatın kendisidir. Bunun üst kurgudan beslenmesi gayet normaldir. Yazar İnsan, ürettiği anlatılarında verili malzemenin kendisine hizmet edeceğinin idrak ederek oluşturduğu eserlerinin gidebileceği son noktasının üst kurgu olan kâinatın izdüşümü olduğunu görmüştür.

Tanrıya ulaşmak için eserlerinin boyunu yükseltmeye çalışanların sonu yıkım olmuştur. Sıfatlarından üflediği, yazar İnsan’ın geleceği nokta hayat romanın son sayfasıdır.

İster kahraman okur olsun isterse yazar İnsan sona geldiğinden romanı tekrar etme şansı yoktur. Kahraman okura da Yazar İnsana da yirmi dört pırlanta verilmiştir ve her sayfanın bir kez okunması şartı vardır. Her sayfada ya o pırlantalar korunacak ya da heba edilerek yok edilecektir. Son sayfaya gelindiğinde elinde kalan pırlanta sayısı kadar hayat romanından pay alınmış olacaktır. Toplamda elde kalan pırlantalar yazar Tanrı’nın üst kurgusu olan hayat romanında elde kalan hisse olacaktır. Bunun sonucunun değerlendirilmesi mahkeme-i kübra’nın teşekkülüne kalacaktır. Alt kurgunun değerlendirmesi dünya makamında allâme eleştirmenlerce yapılabilecektir.

Esas olan ise kahraman okur ve yazar İnsan; üst kurguda yazar Tanrı’nın ,‘’seçkinleri’’ vasıtasıyla betimlediği Cennet, Cehennem ve A’raf’ın güzellik, dehşet ve şaşkınlığını görerek yaşayacaktır üst kurgunun ileri olay örgüsünde Hâkim bakış açısıyla.

Yahya İncik /Ekim-2011/Adana