- 726 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUKLARIMIZIN YETİŞTİRİLMESİ !
Çocuk yetiştirmede; büyüklerin “Ne ekersen onu biçersin” sözü unutulmamalı. Biz geleceğin fertleri olan çocuklarımıza ne kadar önem verdiğimizi iyi irdelememiz gerekir. Bu konuda birey ve toplum olarak enine boyuna kendimizi sorgularsak sanırım bir sonuca varırız.
Çocuklarımızın karakter ve kişiliklerinin temelleri küçük yaşta atılır. Neslimizin devamı olan evlatlarımızı ne kadar güzel yetiştirirsek, geleceğimizi o kadar teminat altına almış oluruz…
Çocuklarımız bizlerin en değerli varlığı ve bizlerin geleceğidir. Çocuk eğitimi derken öncelikle ana babaların, çocuğun psikolojisini anlamak konusunda bilinçli olmaları gerekir. Çocuklarımızı nadide bahçelerde açmakta olan çiçekler, kasnakta göz nuruyla ilmik, ilmik işlenen nakışlar gibi eğitmek, yetiştirmek emek ister, zaman ister, fedakârlık ister...
Çocuk yetiştirmek öyle basit iş değildir. Bu dünyadaki en zor işlerden biridir çocuğun yetiştirilmesi. Onları her anlamda geleceğe hazırlamak, hata affetmeyecek kadar zordur. Verecek olduğunuz yanlış bir eğitim, onların gelecekte problemli, telafisi zor ruh ve kişilik yapısına sahip bir birey olmalarına neden olabilecektir.
Geleceği şekillendirmek aileden başlar. Bizim atasözümüzde.’’Ağaç yaş iken eğilir” Buna göre çocuk eğitimine küçük yaşlarda başlanmalı. Her çocuğun geleceğini şekillendiren ruh ve beden eğitimi sağlıklı, sağlam zemine oturtulmalıdır. Bunu öncelikli olarak sağlayacak, onu iyi veya kötü günlere hazırlayacak olan ailedir. Terbiye ve eğitim hiçbir zaman baskıyla yapılmamalı sevgi, şefkat ve sabırla yapılmalıdır...
Küçük yaşta çocuklar her şeyi çabuk öğrenir. Bulunmuş oldukları çevrede, okulda ve ailede gördükleri ve yaşadıklarıyla öğrenmeye başlarlar. Eğitim öncelikle aileden başladığı için anne babaların bu konuda çok bilinçli olmaları gerekir. Anne babanın birbirlerine olan davranışları, hitap şekilleri ve hallerinin çocuk üzerindeki yansımaları, çocuğun üzerinde olumlu-olumsuz etkilere neden olacaktır. Bu etkiler çocuğun yetişkinlik döneminde kişilik gelişimine katkı sağlayacaktır. Onun için anne-baba kendini yetiştirmeli, eğitimli olmalıdır!
Değerli varlıklarımız olan evlatlarımızın eğitiminde en önemli unsur sevgidir. Çocuklar anne ve babalarının desteğini, ilgisini ve sevgisini sürekli hissetmek isterler Yetişkin olarak bizler, çocuklarımızın yanlış söz ve davranışlarını eleştirmek yerine doğru davranışlarını överek öne çıkarıp desteklersek, onların benliklerine olan saygılarını güçlendirmiş oluruz. Çocuklarımızın gelişimlerine ve kendilerine güvenlerini artırabilmemiz için, onlarla yaşına göre iletişim kurmalı; yerine göre çocuk olabilmeli, oyunlarına katılmalı, yapılan güzel işlerde onları mükâfatlandırmalı, hatalı iş ve davranışlarında da uyararak hatalı olduklarını kendilerine bildirilmeliyiz.
Çocuklar büyüme çağında sevgiye, ilgiye muhtaç olduğundan onlara daha fazla zaman ayrılmalı. Aile çocuk arasındaki ilişkiler sağlıklı, sağlam temellere dayanmalı ve güven esası üzerine kurulmalıdır. Ödül ve ceza dengesi doğru ayarlanmalı, aile içi huzura dikkat edip çocuğun yanında tartışılmamalıdır. Çocuğumuzu başka akran çocuklarla kıyaslamamalı, çocuğa verilen sözler yerine getirilmelidir. Çocuklarımıza başarı yollarını göstermeli, özgüven kazanmasını sağlayacak ortam ve çalışmalarını desteklemeliyiz. Bunlar çocuğun kişilik gelişimine olumlu katkılar sağlayacaktır.
Peygamberimiz (sav)"Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz." "Çocuklarınıza ikram edin ve terbiyelerini güzel yapın..." "Küçüklerimize şefkat etmeyen bizden değildir" diyerek, çocuklara gösterilen şefkatin, ilginin, sevginin ahlakın önemini belirtmiş, en güzel örneklerini göstermiştir...
Anne babaların çocuklarına verebilecek, onları yarınlarda mutlu edebilecek en güzel hediye; ahlaklı, sağlıklı bir benlik saygısından başka ne olabilir. Çünkü bunca yıldır damıtılıp gelen önemli bir tek inanç ve sevgi var elimizde... Yine sadece o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye kalan... Kendi ellerimizle büyüttüğümüz yavrularımız eserlerimizdir. Bu ruhsal yapıları bu gün ne ile hazırlarsak yarın karşılıklarını öyle görürüz. Kendi yapımızdan, değerlerimizden uzaksa sonuçtan ne beklentilerimiz olur ki, koca bir hiç…
Her çocuğun özünde iyiliğe de kötülüğe de yatkınlık vardır. İşi bilen anne baba olma adına çocuklarımızı inanç konusunda bilgilendirmemek büyük yanılgıdır, günahtır. Her insan din fıtratı üzerine doğar ve bilgiye ’aç’ olarak öğrenme isteği içinde sürekli etrafını araştırır. Çocuklar kafasında din konusundaki soruların cevaplarını kendi kendine bulamazlar. Allah’ı, dini, imanı ve yaratılış gayesini çocuğa anlatmak, öğretmek başta anne babanın sorumluluğundadır. “Çocuğun ana-babası üzerindeki hakkı, ona iyi bir eğitim ve iyi bir isim vermesidir.” (Hadis)
Halk dilinde bir söz vardır; “Saldım çayıra Mevla’m kayıra” misali gibi çocuğu doğurup kendi haline bırakmak, meydana salmak ne kadar doğrudur? “Hepiniz çoban ve muhafızsınız; maiyetinizde bulunanların hukukundan sorumlusunuz.” (Hadis). İslam dininin ve kültürümüzün öngördüğü aile yapısı içersinde çocuğu yetiştirmek, çocuğu eğitmek zor olması yanında aynı zamanda sabır isteyen kutsal bir görevdir…
Yarın karşımızda bizim olmayan, bizden uzak kimliksiz, kişiliksiz çocuklar istemiyorsak başta kültürel, ahlaki, ailevi ve insani değerleri öğretmeli, çocuklarımızı çağın ihtiyaçlarına göre hazırlamalıyız. Çocuğun gelişiminde, hayata hazırlanmasında, uygun disiplin yöntemlerinin kullanılmasında ailelere, devlete, ana sınıflarına ve ilköğretim okullarına önemli görevler düşüyor… Bir millet kültürüne sahip çıkan, iyi eğitilmiş milli, manevi değerleri bilen çocuklarını yetiştirmeli ki, geleceğine umutla, güvenle bakabilsin... Büyük düşün, geleceği tasarla, her şeye küçükten başla!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.