MÜZİK ARASI KAHVE MOLASI
Güzel bi duygu olurdu aslında sanat ve sanatçılar ile iç içe olmak. Hayır hayır onları kendimle aynı mecradaymış gibi kıyaslamıyorum, bilakis çocukluğumdan beri edebiyatı sevmemin ve benimsememin verdiği bu yaklaşım bana aynı zamanda müziği de sevdirdi bu şevk bana kimi zaman şarkı sözleri bile yazdırttı. Aslında bana ilk başlarda heves gibi geliyordu edebiyattan müziğe doğru atılım. İşin acıklı tarafı yazdığım sözlere sesimi ulaştıramamış olmamdır. Açıkçası pek de iyimser olmak istemiyorum bu konuda. Zira Sinan Akçıl gibi ülkemizin müzikte yetiştiği bir söz yazarı bile kendi sözlerini güzel bir şekilde sunamıyor ve baktığımda şöyle eleştiri platformlarında çok kaba saba tabirler ile sesini kulaklarda bıraktığı o ekşimsi tat yüzünden yerden yere vurulmakta. Yani hiç sıcak bakmamış olmam bi bakıma iyi oldu benim için şarkı sözü yorumlamaya.
Sanat dünyasında hep şunu garipsemişimdir; Mankenden şarkıcı olur mu? Aslında olmaz da diyemeyeceğim. Olur olmasına olur da fakat ben Ece Uslu da dahil Ece Uslu’dan önce de şarkı söyleyenlerin hiçbirini açıkçası başarılı bulmadım. İlk başta garipsediğim bu durumu aslında garipsememem gerektiğini düşünüyorum şimdilerde. Nitekim Hadise gibi sanatçının bile canlı performansını dinlerken tiksinmekten öte duygular yaşıyorum. Bak unuttum sanmayın bu Hadise derece yapmıştı değil mi Eurovision Şarkı Yarışmasında o daha fena bir durum açıkçası. Canlı performanstan girmişken hazır Sıla ve Murat Boz’u çok başarılı bulmuştum aslında bu iki ismi özellikle vurgulamış olmamın nedeni hep bu iki ismin; Acaba canlı performanslarında da başarılılar mı diye hep aklımda takılı olmasındandır. Mankenden şarkıcılığa geçenlerin başarısızlığını anladım da DeeJay (Dj)’lerin sesleri bu kadar başarılıyken şarkıcı olmamalarını anlayamadım. Böyle düşünmüş olmamı da Dj olamamamın verdiği hissiyata bağışlayın.
Teknolojinin nimetlerinden şarkıcıların da yararlandığını rahatlıkla söyleyebilirim. Yani çok geriye gitmeye gerek yok 15 yıl önceki klip çekimleri ve şarkı aranjeleri günlerce sürerken günümüze baktığımızda sadece iki öğünlük bir zaman dilimini kapsıyor. Zira klip çekimleri beni pek de tatmin etmiyor şarkı başka klip başka uymuyor bir türlü hani bir ahenk de yok. Ne büyük kayıp değil mi Türk müziğinin geleceği açısından. Elbette yadırgama gereği duymuyorum nitekim günümüzde Onno Tunç ve Uzay Heparı gibi Türk bile olmayan devşirme olmayışından kaynaklanıyor günümüzde başarılı bir aranjörün olmayışı ama bu girişimde olan Volga Tamöz’ün de yükselen çıtasını görmezden gelemem tabi ki de
Şimdilik bu kadarına değiniyorum. Bir sütlü kahve molası vererek. :)
YORUMLAR
Xanthi
güzel düşünceler duyuyorum
sitede sessiz sakin bir yürüyüşte olmasam belki daha çok okur kitlem olurdu
aslında sitenin aşamadığı durum bu :)
[---] <<< bu sütlü kahve bu akşam ikramım olsun siz değerli okur misafirime
saygılarımla değerli kalem
Davidoff
I_I? bir fincanda benden olsun o zaman.
sevgiyle her daim.
Okumaya alıştığımız konuların dışında, rahat ve dinlendirici bir üslupla güzel bir haftasonu yazısı yazmışsınız.
Okudukça düşündüm; kendinize neden "yazma özürlü" dediğinizi...
Bence yanılıyorsunuz.
Kutluyorum.
Xanthi
değerli bir nesir yazarısınız
farklı konulara değinmek istiyorum çünkü klişe hikaye ve güncele hitap etmeyen düz yazılar okumak açıkçası bunaltıyor beni
teşekkürlerimle
ve sonsuz saygılarımla hep
Aynur Engindeniz
Ayrıca hakkımdaki sözleriniz ve pembelik için çok teşekkür ederim. Saygılar.