- 511 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kutadgu Bilig'ten AB'ye yol gider!
Bu yargıya herkesin katılmasını beklemiyorum ama "kendimce" de bu bağı ya da yolu çıkarıyorum.
Çünkü AB süreci bir uzun yoldur ve oldukça da meşakkatlidir.Bugün uygulanan takvimin de 12 Eylül 1963’te imzalanan "Ankara Antlaşmasıyla" belirlendiğini görürsek,bayağı zaman geçtiğini de ilk anda "yaşamış" oluruz.
AB’nin demokrasi,ekonomi ve insan hakları bağlamında görülmesi gerektiğine inanırım çok.Ta 3 Kasım 1839’da imzalan "Tanzimat Fermanı"nın bile buna bir katkısı olduğunu düşünüyorum çoğu zaman.
Kutadgu Bilik adlı "eseri" de değişik zamanlarda okuma ve inceleme fırsatım oldu.
Orada "hükümdar" ile "halk" arasında geçen diyaloğun bir tür günümüzdeki diyalogları çağrıştığını kabul ederek,olaya yaklaşıyorum.
(Ki bu diyalogların üçlü istekleri öne çıkardığı konunun meraklılarının bilgisi dahilinde olduğunu da bilmek lazımdır.)
Hükümdar ile halk arasında geçen diyalog da şöyle gelişir:
Hükümdar,halktan üç şey ister:
1-Yasalarıma uy,
2-Vergini öde,
3-Dostumu dost,düşmanımı da düşman bil!
Halk da cevap verir:
Yasalarına uyarım ama adil olsun;vergimi öderim ama gümüşün ayarı buzulmasın;dostunu dost,düşmanını da düşman bilirim ama haberim olsun!
Halkın verdiği bu cevapta,Kopenhag kriterlerinin,Maastricht kriterlerinin ve Venedik kriterlerinin "saklı" olduğu görürüm/görmekteyim.
Açık toplum,şeffaf yönetim derim kısaca bu söylenenlere.
YORUMLAR
Merhaba Sabri Bey,
Sayın Bekir beyin dedikleri benim de dediklerimdir. Fazlalık olarak Kutadgu Bilig'den daha çok söz aktarsaydınız...
Körleşmiş gözlere biraz aydınlık verirdi.
Başarı dileklerimle saygılar.
"Yasalarına uyarım ama adil olsun;vergimi öderim ama gümüşün ayarı buzulmasın;dostunu dost,düşmanını da düşman bilirim ama haberim olsun!"
Biz de aynen bunları istiyoruz ama, adalet yok... Paranın ayarını zaten başkaları kendine göre yapıyor... Dost kim düşman kim, menfaatlere göre belirleniyor. Halkada, düşman dostmuş, dost düşmanmış gibi anlatılıyor.
Yazınızı beğenerek okudum. Saygılarımı sunarım.