Ey benim yitik görüntüm - 3
Her zaman mavi olmaz gökyüzü .Her zaman sevgiyle bir kuş havalanmaz yürekten . Gözle-
rimdeki beyaz ışık herzaman yıldız yıldız ışmaz. Darmadağınık anılar bir el çırpmayla karşın
da hazırola geçemez .Düşünüyorum ;o şimdi çok uzaklarda yanan ateşe yüreğimi kendi elle
rimle mi attım .O yolu her zaman söğüt ağaçları gölgelerdi .İğde çiçekleri kokardı.Bir kirpi
çıkardı kimi zaman önümüze ,Kuşburnu çiçekleri usul esintilerde el sallardı.Ben bir çığlık koparırdım .Kirpi iyice dikleştirirdi dikenlerini. Bir adım sonra kirpiyi unutur şarkı ,türkü
söylemeye devam ederdik .Bu ağaçlı , çiçekli yol şarkısız geçilmezdi .Oy mehmedim mehme
dim /Sana küstüm demedim .Küçücük çocukların dilinde büyüklerin yanık yanık söyledikleri
şarkı ve türküler.Bahçeye geldiğimizi minik karamuklardan anlardık .Oraların aktında da kirpi olduğunu bilirdik .Bir kaç adım sonra bahçe kapısının altından akan bahçelere sırayla verilen yukarılardan büyük ana arka ,oradan da bahçelere salınan suyu içine düşmemeye
çalışarak ,özenle karşıya atlardık .Bahçeye girişte karşılıklı dizili kara kavaklar vardı .O
kocaman gölgelerden geçerek koşardık mayhoş yaz elmesının yanına .Girişten az ileride
Kiraz ağacımızla bakışırlardı .O ikisi bizim arkadaşımız , can yoldaşımızdı . Bir gün kiraz
ağacında konuksak ,ikinci gün elma ağacında ,en yüksek yerlerde .Bu mavi gökyüzümüzdü
bizim ağırlığımızı taşıyan ;çocukluğumuzun gökyüzüsü .Bize hep güldü ,onun güler yüzünü
anımsarım .Biz de hep gülen çocuklardık.Gülmek bahanelerimiz dünya kadardı .Bir yanlış ba
kış,eteğimizin birdenbire havalanıvermesi,bir hapşuruk her şey .Gülmeye neden gerekmez
göz göze gelmek yeter .Elma ağacına salıncak kurardık.Salıncakta gökyüzüne havalanırdık
çiçek kokuları getirirdi en küçük esintiler .Biz vardık , biz yaşıyorduk; bu bahçeye sığmaz
dı yüreğimiz,öyle geniş öyle büyüktüki ! Bahçe dışına taşardık .Kız çocuklar olmamıza rağ
men ,erkek çocuklar bizimle başedemezdi .İyi bahçe bekçileriydik biz .Zorlandığımızda san
ki büyüklermiz bahçedeymişce bağırarak onlara seslenirdik .Onlar yanıt vermiş gibi tekrar
karşılık verirdik .Bahçeydi bizim soluk aldığımız yer . Özgürdük .Kimse karışmazdı bize.
Dünya burasıydı ; başka dünyalar umrumuzda değildi .Çılı çırpı toplayıp ,mısır közlemek ka-
bak yapraklarının delik saplarıyla üfürmek ,boğazımıza dolan dumanla,öksürmek ;hepsi öz-
gürlüğümüzün bir parçasıydı .Kimi günler sokaktaki arkadaşlarımızı da alırdık aramıza. O zaman daha neşeli geçerdi zaman .Çocuk dünyasından büyüklere geçerdik . İkili üçlü gur-
uplara ayrılırdık .Her gurubun bir ülkesi sarayı olurdu .Savaşı da barışı da orada yaşardık.
Büyükler görse uyguladığumız adalete bakınca kendilerinden utanırdı . Çünkü herkesin hak
kı hak hukuk gözetilerek verilirdi . Kanunlar küçük yüreklerimiz dinlenerek yapılmalıydı.
Sahi sen oluşmş muydun o zaman .Çocuk kalbim kadar vardın .Çocuk kalbim kadar güzeldin
çünkü masal seninle başladı .Başıma sazlardan taç yaptığın zaman .Hiç unutmadım.Ya sen?
YORUMLAR
Kokum iki küçük damla. Yeni başlayan yağmurun ellerinde kırpılmamış bir deri bedenim. Yitip gitmek nedir bilmeden, kendimi kalın ciltli romanların sararmış yapraklarında arıyordum. Bilmesen bile bazen bilmediğin olur ya, gittim ardıma bakmadan bir defa. Kokum düştü neşterinden sonra. Başladığı gibi yeniydi yağmur, tek eskiyen dilediğm özür ve iyi kalbim oldu. Mahvolmuşum...
Tebrikler, gece manadan yana sizin yanınızda dolaşıyor.
glenay
rum . Ona rağmen okuyor ve yorumluyorsunuz .Yorum çok güzel örneğin
kokum düştüneşterinden sonra .Başladığı gibi yeniydi yağmur .
Adeta şiir yazıyorsunuz . Sevgi ve selamlar ..