- 570 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kayıpolan Türkiye solu
____II.Paylaşım savaşından sonra, DP( Demokrat partisi ) Adnan Menderes öncülüğünde TC’e,ile ABD arasında askeri ,ekonomik,siyasi ve hayatın her alanında alt/lar-üst/ler de dahil antlaşmalarla kalınılmamış...gelişmekte olan ülkelerle ant-i Kominist haraketlerin baş düşmanı sayılan vede emperyalizmin ortak askeri güç/ü olan NATO’ya bağlanmıştır. Bununla M.Kemalın kurmuş olduğu ’’anti- emperyalist’’ devlet yapısı...yeni ve yarı sömürge konumuna girdiği için tartışılır duruma gelmiş hemde ekonomik olarak M.Kemalın TC’si ’’Devlet kaptalizim ’’ rejim tutarlılık konumundan ’’ İşbirlikçi Tekelci burjuvazi’’ konumuna geçiş yapmıştır.Milli burjivazı kendisini oluşturmadan yerini işbirlikci tekelci burjivazıya burakmıştır.O gün bu gün ülkenin milliği tartışılır hale gelmiştir.
____TC Sovyetlerle emperyalistler arasında ki soğuk savaşta emperyalistlerin safında yer almakla kalmamış...ülkemizde bir çok yeri ABD üstü haline getirmesi konumuyla ülkenin pazarlanması anlamına da diyebileceğimiz bir konuma sokulmuştur. o günden bu güne ,efendilerine daha sadık..daha şirin ve yağdancılıkla uşaklar gibi utanç bir durumla bu güne gelinilmiştir.
____Biz bu tarihte türk soluna bir göz atacak olursak :Türk solu içerisine Kürt azınlığının aydın, demokrat ve düşünce adamlarını alarak CHP/de kümeleştiklerini görmekteğiz bu da tavanı egemen sınıf ve milliyetcilerden ibaret, tabanı aydın ve sol yapılanmayla dünyada bir ılk olsa gerek ,böyle bir yapılaşmanın mayalandığını görüyoruz. CHP bir taraftan İtalyadan faşist Musollinin zamanındaki yasaları Türk hukukuna taşırken diğer yandan suya sabuna dokunmayan ağzı var , dili yokları parti çatısı altına toplamaktaydı.....Diğer bir başka sol örgüte baktığımız da önümüze (zamanın da ağa, bey, patron çocuklarının B.Avrupada okudukları zaman sosyalist rüzgarından esinlenerek ve KGB Ajanlarınında örgütlemeleriyle karınlarında taşıdıkları bu ’’sosyalist rüzgarını ’’ ülkemize taşımışlardır....Bu ağa ,bey ,patron çocuğunun taşıyacağı sosyalizim olsa olsa piç olurdu ki nitekim KGB güdümünden kullanılmakdan bir türlü yakasını kurtaramamıştır..
___1946’da Şefik Hüsnü ve arkadaşları tarafından kurulan ’TÜRKİYE SOSYALİST VE EMEKÇİ PARTİSİ’ 6 Aylık bir sürecin sonunda kapatılmıştır.Bu tarihten 1960 ’lara kadar Türk solu legal bir parti kuramamıştır.Çoğu CHP şemsiyesi altında yer kapmaca yarışı ile yarışmış bir çoğuda resim ,heykeltıraş, şiir ,müzük v.s kültürel dallarla uğraş düşlüyerek yoksul anadolu halkının makus talihini temalarında işliyerk sosyalizmin nüveleriğle kendilerini tatmin etmişlerdir.Ne onlar halkı tanımış nede halk onları tanımış...Türk solu zamanla türk devriminin önünde en büyük engelin CHP olduğunu geçte olsa öğrenmiştir.Gizliden DP ’yi destekleyen Türk solu seçimlerden sonra art arda tutuklanmaları ve ülkeyi ABD’ye peşkeş çeken Adnan Menderes ve parti arkadaşlarına savaş başlattıklarını görmekteğiz.Bu tarihten itibaren aydın adı altında yazar çizerin DP’sini hedef alarak orduyu DP’lilerin üstüne kışkırttıklarını gözlemliyebiliyoruz’LAİKLİK ELDEN GİDİYOR’ Sloganıyla başta MİT ;burokrat ve asker/i kuruluşlara yol kılavuzluğu yapan Türk solu emellerinde başarılı bir şekilde ulaşarak neticede ’1960 ASKERİ DARBE ’yapılmış, dünyada Askeri darbeye davetye çıkaran herhalde ilk olmalıyız ’’SOL veya SOSYALİST’’ adına
____1960 darbesi bence M.Kemalın ekonomik sisteminin de sonunun başlangıç tarihidir..Önceden dediğimiz gibi her şey devlet kapitalizmle idare edilmekdeydik ...bu tarihten ihtibaraen yerini ’’OLİGARŞİK ’’ yapılanmayla ’’İşbirlikci tekelci burjivaziye’’ yerini devir ettiğini söyüyebiliriz yani devlet tekelinin sonunun başlangıçıdır.Milli burjuvazinin devrinin kapanma tarihi de diyebiliriz..Egemen sınıf içerisinde tutucu milli burjuvazi ile işbirlikci tekelçi burjuvazi arasındaki değiş tokuşun sancısıda ülkemizde baş göstermiştir.Darbeden sonra DP’nin oylarını AP/Süleyman Demirel kırlardan oy patlamasıyla iktidara gelirken bazı işçi kuruluşlarının örgütlü olduğu yerlerden ve Kürd bölgelerinden 15 sosyalist millet vekili TİP (Türkiye İşçi Partisi )adı altında meclise girmeğe hak kazanmışlar.Bu 14 millet vekili ’Milli demokratik Devrim ’ dedikleri ve her sözlerine ’Bağımsızlık’ her cümlelerine ’Demokrasi ’sloganları atarken TBMM sinde yumuruklaşmalara ve küfürleşmelerle varacak derecede küçülmeleri kitleler önünde antipeti ile karşılanmış..Bu ’SANDIK SOSYALİSTLERİNDEN ’bir maydanoz olmuyacağını anlamışlardır.Türk sol devrimçileri kendi yönlerini bulması..Kürt bölgelerindeyse Kürt küçük burjuva gençliğinin haraketliliğini görebiliyoruz.
____Zamanla Sovyet , Çin catışması dünya da olduğu gibi Türkiyede sosyalist örgütlenmeler daha yeni kurulmalarına rağmen birbirleriğle çatışır durumuna gelmişlerdi..Derken güney Viatnam’a ABD asker çıkarması ve G:Viatnam halkının ABD askerlerini ülkelerinden bu açık işgalın püskürtülmesi tüm dünya solunu cesaretlendirdiği gibi Türk solunu da cesaretlendirmiş sokaklar bir anda savaş haline gelinilmişti.. Marksist klasiklerinin Türkçşeye çevrilmesi ve şidetti temel alan örgütlere her gün bir yenisi eklenerek çoğaldıkca çoğalıyordu...Aslında sınıfsal özü iyice kavrıyamadan halktan kopuk bu haraketler bir çoğu macaraperest’e diğebileceğimiz sapma örgütler olduğuda bir geçekti..CHE GUEAVERA’dan etgilenen THKP-C grubu buna paralel Çin yanlısı ’AYDINLIK ’ THKO, bunlardan ayrılan TKML TİKKO,Şimdi tümünü saymaya kalksam 60’a yakın örgütler hergün bir yenisi kurulıyor ve bir birlerine kurşun sıkıyorlardı. Tabi bu keşmekeşliğe başda MİT,MOSSAT Ve CİA’da burnunu sokunca kan gövdeyi götürmekteydi..
_____Savundukları halk/sa bu örgütlere çocuk oyuncağı ve anarşist gözüyle bakmaktaydılar...THKP-C ,THKO,Ve TKP-ML Kendi isimleri kendilerinden daha büyük konumun/da olmalarına rağmen ne yazık ki kitleler merkezden kopuk merkez halktan kopuktu.
____Özde devrimçi durum :Var olan İktidarı ele geçirmeden önce ’EVRİM’ nesnel koşullarının oluşumundan sonra ele geçirmek için eylem planının adıdır.Bu durum ilk önce kendi çelişkisini kendi içinde taşıması gerekir.
Lenin şöyle der :’ Marksislere göre ,devrim için elverişli bir durum olmaksızın...bir devrim olanaksızdır .....’Normalda hem ’EVRİMSEL’ durum( Objettif şartların ),hem ’DEVRİMSEL’ durum ( Yani parileşme sürecinin tamamlamasının diğer adı olan Subjektif durumun) o tarihlerde oluştuğunu söylüyebiliriz..ne yazık ki o zamanın devrimçiyim diyenlerin yanlış tutumundan bu tren kaçmıştır..Saygılarımla
Kadir Haktan TÜRKELİ