- 840 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde ihanet-3/ Son nefeste Veda Bölüm-10
Dilinde Aşk vardı Yüreğinde ihanet-3/ Son nefeste Veda Bölüm-10
İhtiyar’ı Laboratuvar ana ünite hariç her yeri gezdirdim. Öğleden sonra saat on altıya doğru oteline bıraktım. Yemek saat yirmide İhtiyar’ın konakladığı otelin lokanta bölümünde yenecekti. İhtiyar’ı oteline bırakır bırakmaz Holdinge Şirvan’ın yanına döndüm. Odasında beni bekliyordu.
Emir:
_ İlk intibalarını öğrenmek isterim. Bu iş olur mu? Ama ihtiyar bu gün karşına barış çiçeği ile çıktı diğer taraftan beklentilerini de açık, açık ortaya koydu.
Şirvan:
_Önce ilk soruna cevap vereyim. Oldu bile hem de beklediğimden daha kolay. Diğer soruna ise, şimdilik iki cambaz bir ipte oynuyoruz. Ne zaman ki birbirimize güvenmeyi öğreneceğiz o zaman her şey çok daha iyi olacak. Burada en büyük yük sana binecek. Hangimiz yanlış yapma hatasına düşersek hemen sen devreye gireceksin.
Emir Dağlı:
_Benim görevim de bu değil mi?
Şirvan:
_ Geziniz nasıl geçti?
Emir Dağlı:
_ Bir numaralı laboratuvar hariç her yeri gezdirdim. Sorun çıkarmadı ama esas görmesi gereken yerlerin gösterilmediğinin farkındaydı. Bunu bana bir şekilde hissettirdi.
Şirvan:
_ Güzel şimdilik bu kadarı yeterli daha sonra sürpriz bir davet daha yaparız ama şimdi değil. Sabretmeli. Şimdi de biraz geceden bahsedelim. Bence gelmeden evvel güzel bir sakal tıraşına ihtiyacın var. Tanışmanı istediğim değerli konuklarım olacak. Bir de yemek sekiz de başlayacak sana vermiş olduğum bir işi bahane ederek yarım saat geç katıl ki ben de bu arada senin sekreterin işini halledeyim.
Emir Dağlı:
_ Bak bunu iyi düşündün. Bir de bana yapacağım bir iş versen
Şirvan:
_ Tamam bugün akşama kadar ki işin Fuar alanını dolaşmak tamam çünkü bu sene Fuarda bir stant açmak istiyorum. Fikirlerine ihtiyacım var Dayı. Bana öyle bakma şirkette Seyfi babam var ama hiç dayım olmadı.
Birkaç gün önce
‘’ Hatırlıyor musun anne? Birkaç sene önce senden izin almadan günlüğünü karıştırmıştım da bana çok kızmıştın’’. ‘’ Evet ne olmuş yani ters bir zamanıma gelmiştir kızmışımdır şimdi nereden aklına geldi bu günlük?.’’ ‘’ O günlükte okuduğum bir paragraf yıllarca aklımın bir köşesinde takılıp kaldı. Sen yıllarca bizden hep bir şeyler sakladın.
Yasmin:
_ O satırlar diyordu ki ‘’kalbimin anahtarını ufacık bir sandığa koydum. Ve bir gül ağacının dibinde toprağa gömdüm bir daha hiç kullanmadı o anahtarı. Hep kilitli kaldı duygularım.
Şebnem:
_ Sonra babamla karşılaştın. Onunla mantık evliliği yaptın. Önce ben doğdum sonrada prenses. Babamın rüzgarı bizi İstanbul’dan alıp buralara getirdi.
Yasmin:
_ O adam uçağa binip giderken bana ait her şeyimi de alıp götürmüştü. Kendimi toparlamam çok zor oldu kızım. Babanla karşılaşmak benim için bir şanstı. Ben sadece bu şansı kullandım. Mantık evliliği. Ama Allah şahidimdir ki bunu babana hiç hissettirmedim.
Şebnem:
_ O meşum kaza olmasaydı hayatımız çok daha değişik olabilirdi. Sen üzerine düşen görevi fazlası ile yaptın anneciğim biz böylede mutluyuz. Ama benim anlatmak istediğim çok daha başka bir şey. Birkaç gün evvel şirkette çok tuhaf bir şey oldu. BU arada sana söylemeyi unuttum. Başımıza İstanbul’dan yeni bir genel müdür geldi. Yaseminin bana uğradığı gün Yaseminle karşılaştılar. Emir bey Yasemine Yasmin diye hitap etti farkında olmadan. Sonradan özür diledi. Tanıdığı birine o kadar çok benziyormuş ki aynı böyle söyledi
Yasmin:
_ Sen adı ne demiştin?
Şebnem:
_ Emir, Emir Dağlı.
Yasmin:
_ Aman Allah’ım. Emir dağlı Demek kaderimizde yine karşılaşmak varmış.
Şebnem:
_Anne, sen bu adamı tanıyor musun?
Yasmin:
_ Eğer tahmin ettiğim adamsa evet tanıyorum.
Şebnem:
_ Bu akşam davetli olduğumuz yemek, o ve arkadaşı için veriliyor. Yasemin nerde kaldı. Yemeğe gideceğimizi biliyordu. Akşam sekizde orda olmamız lazım.
Yemekte
Otele geldiğimde saat sekizi yirmi geçiyordu. Lobiden lokanta kısmına geçtim. Kalbim heyecandan neredeyse duracak gibi idi. Başımı kaldırıp ileri doğru bakamıyordum. Bütün cesaretimi toplayıp yürümeye başladım yıllardır hayalini bir türlü gözümün önünden çekip alamadığım kadın orada tam karşımda oturuyordu. Beni önce Şirvan gördü. Hemen ayağa kalktı. O anda Yasmin de başını kaldırınca ikimiz de birbirimize inanılmaz gözlerle bakıyorduk Ağzımdan tek bir kelime çıktı ‘’Yasmin’’
Yasmin:
_ Evet Emir dağlı Kader bizi yine karşılaştırdı.
Sanki özellikle bırakılmış gibi tek boş yer Yasmin’in karşısındaki boş sandalyeydi. Oturdum Hala gözlerimizi birbirimizden ayıramıyorduk.
Emir Dağlı:
_ Nasılsın?
Yasmin:
_ Seni gördükten sonra çok daha iyi oldum. Duyduğum kadarıyla artık Şirvan Hanımla beraber çalışacakmışsın?
Emir dağlı:
_ Evet. İnşallah daha sık karşılaşırız.
Şirvan:
_ Anlaşılan her kes burada birbirini tanıyor O zaman kaldığımız yerden devam edebiliriz. Sen ne yaptın dayı?
Emir Dağlı:
_ tamam gerekli araştırmaları yaptım yarın detaylı bir rapor hazırlarım.
O gece belki de son zamanlarda yaşadığım en güzel geceydi
yenen yemek, yapılan konuşmalar benim için sadece bir teferruattı. Ertesi gün İhtiyarı İstanbul’a yolcu ettim Önümüzdeki ay daha teferruatlı bir buluşma daha gerçekleştirme kararı aldık. Şirvan’ın ilk işi Yasemin’e yapmak oldu ama kesin bir cevap alamadı biraz düşünmek için zaman istemiş. Ne yapalım biz de bekleriz
Temmuz 2011/Haznedar
Tugrulpekel.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.