Evli ve çocuklu bir kadına mektup


Telefonuma gelen mesajda şu satırları okudum. ‘’Ben senin için ne ifade ediyorum, aklına geldiğimde sende nasıl bir duygu yoğunluğu oluşuyor. Bana anlatır mısın?’’
‘’ Sorduğun sorunun zamansız olduğunu biliyorsun değil mi? Hayatıma nasıl girdiğini de.’’
Hayatıma öyle bir girdin ki, bana bu güne kadar hiçbir kadının yapmadığı bir şeyi yaptın. Bu güne kadar hayatıma karışan hiçbir kadın benim düşündüklerimi benden evvel benim yüzüme söylemedi. Bu durum benim hayatımda karşılaşmadığım bir şeydi. Bu konuda fazla ısrarcı olmamanı isterdim. Sana olan gerçek düşüncelerimi daha ileriki günlerde söylemeyi düşünüyordum. Çünkü önümüzde daha önemli bir konu var. Ben bu güne kadar evli hiçbir kadına bakmadım ve bakmayı da düşünmedim.
Beynimin yarısı kayıtsız şartsız sana teslim olmamı söylüyor gülüşün, bakışların, seni seviyorum deyişin gözlerimin önünden gitmiyor.
Ya beynimin öbür yarısının söyledikleri yenilir yutulur gibi değil, yanlış yapıyorsun hemen karar verme bu işin sonu kötü bitecek. O evli ve çocuklu bir kadın. Gitmek istediğiniz yol yanlış çabucak aklını başına topla ve doğruyu bul. Neden hemen cevap vermek istemediğimi anlıyorsun değil mi?
Mesele seni sevip, sevmemem değil bir tanem. Benim değer verdiğim inançlarıma ihanet edip etmemem Bilmelisin ki bu yazdıklarım kalbimin sesi değil mantığımın sesi.
Zaten kalbimin sana neler söylediğini hiç saklamadım ki.
Hoşça kal bir tanem öğrendin işte senin için neler düşündüğümü.
15.09.2011.Perşembe
tugrulpekel.com