- 1043 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Aşk Umduğunu Değil Bulduğunu Yer
Bakmayın öyle üç harfli, kısa, bodur bir kelime olarak gözüktüğüne. Ne oburdur ne iştahlıdır bilemezsiniz. Aç olmaya görsün, duyguları,sevgileri,hüzünleri tek ağız hareketiyle bitiriverir. İştahı pek açıktır, doymak nedir bilmez. O tam bir Obezitedir!
Buraya kadar güzel. Yesin… Ama bir perhiz yaparlar değil mi günün birinde? Ne bileyim hüzün diyeti,kalp diyeti,ayrılık diyeti gibi. Ama ne inatçıdır o! Bırakın diyeti her gün daha fazla yer, tüketir!. Öyle zorlanmaya, ısrara, baskıya filan gelemez. Pek bir nazlı, pek bir kibirlidir…
Yemeyi en çok sevdiği,ona en çok lezzetli, çekici gelen “Güvensiz ilişkilerdir.” Bayılır güvensiz ilişki yemeye. Bir çırpıda götürür,hiç bir yüreğin ruhu bile duymadan. Aramızda kalsın ona en çok kilo kazandıran yemek de budur. Hatta içinde biraz şüphe,belirsizlik varsa yemez yanında yatar bir süre! Yoksa da her zaman mutfağında biraz şüphe, belirsizlik bulundurur.
Diğer bir sevdiği yemek de “İhanet barındıran” ilişkilerdir. Biri ihanet etmeye,aldatmaya görsün hemen orada biter. Sen misin ihanet eden demeden bir lokma da indirir midesine ilişkiyi. İhanetli ilişkilere de sos olarak yalan ve riya koymayı sever. Tabi yoksa ilişkinin içinde!...
Tatlısı olmaz mı aşkın mönüsünün içinde? Bayılır tatlıya. Tatlılardan da en çok nedensiz gibi görünen,hesap verilmeden biten ayrılıkları ve bir planın parçası olan haince terk edilişleri sever. Şansına da içinde bulunduğumuz dönemde fazlaca yaşanan duygu erozyonları işini kolaylaştırır. Her an her yerde yiyecek bir ilişki bulur tatlı niyetine…
Aşk umduğunu değil bulduğunu yer! Çünkü bulur! İstesek de, istemesek de! Çünkü mutlaka bir yerlerde aşkı bir araç olarak gören maskeli aşk korsanları bir ilişki dibinde pusudadırlar.
Bu avcılar, hain emellerine ulaşmanın çaresindeyken kurbanlarının hüzünlerini aşka yem olarak verdiklerinin farkında bile değillerdir. Onlar kandırmacalarla sadece şehvetlerini tatmin etmeye çalışanlardandır. Onlar aşkın obezite olmasını sağlayan ,aşk kavramını bulanıklaştıranlardandır.
Çünkü sahtelikler, çıkarlar, menfaatler, yalanlar, aldatmacalar olmasa aşk gerçeğine dönecek ve güzelliğine bürünecektir. Anlayacağınız yiyen o, bulduran biz! Yiyen o ,duyguları fütursuzca harcayan biz!
Yiyen o, aldatmaların eşiğinde tek gözü açık bekleyen biz! Yiyen o, yenilen biziz!...
Oktay Coşar
YORUMLAR
Hafta başı başlanan diyetleri anımsadım tam da bu yazı sonrası obur Aşk'a yem olmamak için ama bu diyetler hep başarısızlıkla sonuçlanır bunuda biliyorum ne yazık ki.O yüzden diyet değilde bir yemek prensibi geliştirmeli her bünye ve o aç göz mideye kimin söz sahibi olduğunu göstermeyede çalışmalı gibi gibi.
Aşk ölürse, acaba biz kime bağlı yaşayıp, kime vereceğiz içimizde ki sebepsiz sıkıntıları....Kimden alacağız ya da böylesini? İntiharların süslü yanı mı aşk; aşk hayalin tepeciği mi? Nerede esaslı birkaç adım; öleceğini bilse dahi onun yanında?
''Aşk umduğunu değil bulduğunu yer! Çünkü bulur! İstesek de, istemesek de! Çünkü mutlaka bir yerlerde aşkı bir araç olarak gören maskeli aşk korsanları bir ilişki dibinde pusudadırlar. ''
Yazının insanı rahatlatan ve düşünmesini sağlayan bir yanı vardı...Çok güzeldi bu yüzden..
Hürmetle...