- 1511 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Diyar-ı D£Li
Başına sıcaklar nedeniyle güneş geçmemiş. Kışın da soğuklar nedeniyle kafayı üşütmemiş akıllı adamlar ve dahi hanımlar arıyorum. Elimde fener diyojen misali hala normal birilerini bulacağımı hayal ediyorum.
Etraf açık hava tımarhanesi gibi. Sokakta yollar onların malikanelerinin bahçesiymiş gibi aheste ve burnundan kıl aldırmayacak kadar kibirle dolaşan yaşlı -genç, kadın ve erkeklerle dolu. Bunların genlerini taşıyan çocukları da aynı özellikleri taşıdıkları için sokakları babalarının mülkü zannediyorlar. Hızlı yürüyene, elinde yükü olana, yoldan geçmek isteyene büyükbaş hayvanlar misali ters ve boş bakmayı ebeveynlerinden uygulamalı olarak sokaklarda öğreniyorlar. Birçok defa bu cinslerin veletlerinin annelerini istedikleri şeylere ikna etmek için tepinirken yaptıkları gayri tabi hareketler nedeniyle düşme tehlikesi geçirmişliğim vardır. Bunların anneleri çocuklarının 10 misli kiloda olmaları hasebiyle vücut üstünlüklerini en iyi kalabalık yarmakta kullanmaktadırlar. Kalabalıkları yarmak için tüm vücutlarıyla ittikleri insanlardan birisi de birçok defa yine ben olduğum için önümdeki insanlarla beraber zincirleme olarak düşme tehlikesinden kurtulmuşluğum maalesef pek çoktur.. .
Sokakta yürüme adabı diye birşey öğretilmez mi? Bilmiyorum. Bana öğrettikleri için olacak herhalde mecburiyet dahilinde işim olmadıkça sokakları ve toplu taşıma araçlarını işgal etmemeye, otobüse binerken sanki eski zamanlarda gelin olmuş da ata biniyormuş gibi yavaş ve törensel binenlerin kul hakkına girdiklerini düşünerek olabildiğince seri olmaya azami dikkat sarfediyorum.
Elinde yükü olanların bari üstüne üstüne yürümeseler nasıl olur? Kaldırımlarda yapışık üçüzler gibi dolanan karşıdan gelenlere yol vermediği gibi kendileriyle aynı istikamette ama süratli yürüyenlere de yol vermeyenlere Allah’ım sen insaf ve iz’an ihsan eyle. Amin! Bir de bebek arabalarıyla kaldırımları, yolları işgal eden süt anneler var. Bunlar genel olarak devamlı çocuk bakımıyla ilgilenmekten dolayı asosyalleştikçe topluma kin duyan yaratıklara dönüştükleri için, evde aile fertlerinden bebeği büyütürken bekledikleri yardım anlayış ve şefkatin aynısını sokakta da beklemeye devam eden sorunlu ve depresif tiplerdir. Sokağa çıktıklarında gördükleri tüm tanıdıklarıyla caddenin en orta ve işlek yerinde dakikalarca konuşmaktan kesinlikle çekinmezler.
İşi olan insanlara sözüm yok. Ama işi olmadığı halde kendini gezdirmek için kaplumbağa hızında sokaklarda yürüdüğünü zanneden aslında iki ayak üstünde emekleyen tiplere ne demek lazım bilemiyorum! Allah akıl fikir noksanlığı vermesin.
Adab-ı muaşeret diye bir kavram unutulunca olacağı budur. Allah bu memleketin sonunu hayır eylesin. Amin!
YORUMLAR
Yazılarınız beni gülümsetiyor Allah da sizi güldürsün. Kızmakta çok haklısınız. İnce düşünmekten ne kadar da uzaklaştık. Nezaketten ne kadar da koptuk.
Anneler çocuklarına artık kibar, düşünceli olmayı filan değil akıllı ve gözü açık olmayı öğütler oldular. Daha güzel insan daha güzel toplum olmak için yıllarca işlenmiş görgüler çamaşır suyuna basılmış antika kanaviçeler gibi solduruldu, renkleri birbirine karıştı. Hani sokakta sakız çiğnemek, birşey yemek, bağırarak oradan oraya seslenmek ayıptı? Bizim annelerimizin öğrettikleri yeni müfredatta yok.
Yine de umutsuz olmayıp doğruda sebat etmek lazım. "Pisin çokluğu seni hayrete düşürse de pisle temiz bir olmaz" .
Böyle özellikli konulara değindiğiniz için teşekkürler.
Edeb-i Şiirsel
ve gülmekten alı koymasın..
Edeb-i Şiirsel
Teşekkürler,saygılar :)