- 2243 Okunma
- 25 Yorum
- 0 Beğeni
***...Sensizliğin Sularında Gezindim Yine...***
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İçim çok acıyor yine. Çok acıtıyorsun çok bilmem ki neden, niye? Hani görmezlikten geleyim, takmıyormuş gibi yapayım diyorum defalarca kendime. Her defasında başka bir şekilde yeniliyorum işte üstelik her şeyi bile bile.
Dostlar dem vuruyor “bu adam sana göre değil” diye. Hoş bundan sonra adam mı beğeneceğim gönlüme göre. Ne de umarsız söyleyiveriyorlar halden dilden anlamaz bir şekilde. Durup onlara kızıyorum her şeyin suçlusu onlarmış gibi içten içe. Sonra bağırıyorum bütün seslerin sustuğu yerde… “Neden bunları bana yapıyorsun” diye avazım çıktığı kadar bağırıyorum sonra da susuyorum o çaresizlikle. Elden de dilden de fazlası gelmiyor işte.
Baktım yine uzun uzun gönderdiğin en son resme. Tutmasam çıkacaktı yine kalbim yerinden neredeyse. Nerdesin, ne hallerdesin kimseler bilmeye. Çıkıp geliversen diye ekledim düşleri yine peş peşe. Ne sen geldin ne de düşler yarıştı gerçekle. Özlemlerim artıkça hüzünlerim de artmakta bu yürekte.
Dertlerim depreştikçe konuşuyorum böyle kendi kendime. Kendim söyleyip kendim inanıyorum beni sevdiğine. Hiç demedin ki şöyle ağız dolusu, dobra dobra “seni seviyorum” diye. Hep satır aralarından topladım ben o sevgi kırıntılarını biliyorsun ya sen de. Bak işte bir gün daha düştü takvimden yine. Sensiz geçen bir gün daha bitti diye düştüm kişisel tarihime. Günüm değişti, gecem değişti, miladım değişti sen gittiğinde. Doğmadı güneş doğmayacak da sen gelmezsen yüreğimde.
Bekledim bütün gün, belki her şeye rağmen, yine de gelirsin diye. Ne sen geldin ne de sen. Öylece kaldık baş başa sensizlikle. Çıkıp gelmedin, alıp götürmedin buralardan beni de düşlerimi de. Kızdım, söylendim, bağırdım çağırdım ama gelmedin, gelmedin işte. Ne demeli bilemiyorum ki senin gibi umursamaz, kendini çok beğenmiş birine. Sitemi siteme ekliyorum içinde sen olan her şeye. Dedim ya sensizlik dokunuyor bana en çok da bu mevsimde.
Sararan bir yaprak gibi düşüveresim geliyor yüreğine. Sarıp sarmala istiyorum bütün kuruyan dallarımı sararan yerlerimi ellerinle ama en çok da yüreğinle. Bak şöyle uzun uzun, sensizlikten kör olmuş gözlerime, damla damla eriyen yüreğime. Tutunacak dalım kalmamış ki düşmüşüm ben de senin bahçene. Hiç tanımıyormuş gibi ne olur sen de basıp geçme üstüme.
Ben gideyim şimdi seni düşünüp demleneyim kendimce. Biriktireyim sana dair olanları kenara köşeye. İliştireyim sonra bir bir düşlerime. Atlayım uçan bir halıya geleyim senin düşlerine. Kaf dağının ardındaki düşlerde buluşalım gizli saklı seninle. Bilmesin kimseler, görmesinler sakın senli benli halleri…
Hadi bekliyorum şimdi seni düşlerimde… ama sakın bu sefer gelmemezlik etme…
25/11/07-Pazar/00:14
YORUMLAR
Anlamsız Yalnızlıklar...
Ey sevdasına bu canı hiçe saydığım yar,
Bilirsin, yüreğimde daima yerin var...
Ondan mıdır? ukala suskunluğunla arsız,
Üzerine giyindiğin anlamsız yalnızlıklar...
Gidene öfke duyma can...
Çevrene bakın sadece...
Ne kadar çok yaşama sebebin var?
Görsen şaşırırsın...
Ve
En sonmuş gidene ağlamak fikri,
Sürgün sürerken yüreğinde,
Yemyeşil umutlarla el ele...
Hayat…
Seviyorum seni diyerek...
İçinden haykırmak gelecek,
İşte, o zaman tutma kendini can...
Haykır, yırtsın gökleri bu sevinçle,
Baskı altına aldığın ses...
bu güzel yazı bana bu eski dizelerimi anımsattı...
sanırım yazmam gereken yoruma eşit gelebilir...
saygı ve selam ile...+
Ben gideyim şimdi seni düşünüp demleneyim kendimce. Biriktireyim sana dair olanları kenara köşeye. İliştireyim sonra bir bir düşlerime. Atlayım uçan bir halıya geleyim senin düşlerine. Kaf dağının ardındaki düşlerde buluşalım gizli saklı seninle. Bilmesin kimseler, görmesinler sakın senli benli halleri…
ÇOK ETKİLENDİM BU SATIRLARDAN.ELLEİRNZİE SAĞLIK
Bekledim bütün gün, belki her şeye rağmen, yine de gelirsin diye. Ne sen geldin ne de sen. Öylece kaldık baş başa sensizlikle. Çıkıp gelmedin, alıp götürmedin buralardan beni de düşlerimi de. Kızdım, söylendim, bağırdım çağırdım ama gelmedin, gelmedin işte. Ne demeli bilemiyorum ki senin gibi umursamaz, kendini çok beğenmiş birine. Sitemi siteme ekliyorum içinde sen olan her şeye. Dedim ya sensizlik dokunuyor bana en çok da bu mevsimde.
ciğerimi yakan paragraftı bu. bu ne güzel yürek bu nasıl ifade. harikasın tek kelimeyle. kalemine sağlık
Sahi biz seninle hiç üçü bir arada’lardan olamadık.
Çünkü iki ayrı şehirde, iki ayrı sevdaydık.
Sen vazgeçilmezlere gittin, ben imkansızlara…
Aramızda kaldı mutluluk.
devamı olan bir mektup okudum gibi oldu ve yine çok ama çok güzeldi.
tiryakin oldum.
Kutluyorum
Tahsin Lülecioğlu tarafından 12/14/2007 1:12:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
bu korkuların umarım bir gün farklı bir düşünceyle yeni imgeler kazanır.korkularlar yaşar insan bu çok iyi dile gelmiş fakat çok ümitsizlik sezdim,düşlere inanan ve onların gerçekleşmeyeceğini bile bile kendini inandıran.naif bir o kadar''da düşünmeye sevk eden...
ben olsam böyle imseyi beklemezdim eminim umurumda bile olmazdı hele böyle kendimle bir karmaşa içindeysem ama yinede sen iyi olanı yazmışsın...
sevgimle...dostça...bülent yalçınkaya...
Dertlerim depreştikçe konuşuyorum böyle kendi kendime. Kendim söyleyip kendim inanıyorum beni sevdiğine. Hiç demedin ki şöyle ağız dolusu, dobra dobra “seni seviyorum” diye. Hep satır aralarından topladım ben o sevgi kırıntılarını biliyorsun ya sen de. Bak işte bir gün daha düştü takvimden yine. Sensiz geçen bir gün daha bitti diye düştüm kişisel tarihime. Günüm değişti, gecem değişti, miladım değişti sen gittiğinde. Doğmadı güneş doğmayacak da sen gelmezsen yüreğimde.
............................
Çoğaldıkça gönlümüzün yağmur suları, denizlerin göğsü kabarır, çalkantıları artar, geceleri kayaları sessizce avuçlar. Çoğaldıkça yüreğimizin suskuları, hayat denen muamma gerçeğimizi tırnaklar, en çok de geceleri kanar. Belki de trajik bir öyküdür bu, kendi saltanatımızın ütopyasına damgasını vuran. Akışlara ve geçişlere şiirler sürmemiz, yara bereli bir yürekle dolaşmamız da bundandır...
Yürekten tebriklerimle...
iç acıması, sitem üstüne sitem eklemeler, içteki susku dolu haykırışlar, düşü düşe düşürüp birbiri ile yarıştırma, satır aralarından toplanan kıymık gibi batan sevgi kırıntıları, sonbaharın kucağından döne döne düşen sararan yapraklara özenme, tutunacak dalların eğim eğim eğilmesi, özlenilenin yokluğunun göze perde olması, bağdat diyarı uçan halılar ve öze dönüş kendi içindeki sırlara doğru, gizli saklı Kaf Diyarı'na çağrılar...
büyük bir tutku var yazının içinde çağrı yapılana, sitemkar sözcüklerle kolkola masalsı bir çağrı...
acı pişiriyor iç dünyada yaşayan yüreği ve olgunlaştırıyor, öğretiyor ve binbir duygunun harmanlandığı başka boyutlara taşıyor, serüvensi...
yazı canlı bir yazıydı, okuyanı düşüncelerinin kulağından çekip alıyordu kurulan cümlelerin misafir odasına, bağdaş kurup dinliyorsunuz içsel yaşanmışlıkları, etkilenmemek elde değil..
tebrik ve teşekkür ediyorum
saygı ve selamlarımla
hidayet dal tarafından 12/13/2007 12:41:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevmek;Yandıkça “İnsan” olunduğunun farkına varabilmektir!..
Sevmek;Her şeyden önce gururunu yenebilmektir!..
Sevmek;Her karara saygı gösterebilmek,
Sevmek; Neden ne olursa olsun, kin beslememek, nefret etmemektir!..
Sevmek; İncinsen de, kırılsan da asla küsmemek,
Sevmek;Sanki hiçbir şey olmamışçasına, çarpıp gittiğin kapıdan dönebilmektir!..
SEVGİYLE..
Ahhhh.......... diyorum...
hal ilmini bilenler aşıkların dilinde Ahhhhhh.. demenin Allah demek olduğunu...
Mürebbim yüreğine serinlik versin,seni sahili selamete çıkarsın. hem sen bu adam sana göre değil diyen dosta da aldanma. halt etmiş o :))))
beyzade tarafından 12/13/2007 11:27:09 AM zamanında düzenlenmiştir.