- 2601 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BAŞKOMUTAN MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL
BAŞKOMUTAN MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
Öyle tatlı bir duygu ki güneşin doğuşu, gecenin içinden yükselişi ufka doğru,
yükseldikçe, ’Gül parmaklı şafağın’ * önce yüksek dağların doruklarını gül rengine boyaması,
tepelerin güneşe bakan yüzlerinin aydınlanması,
ardında kalan yamaçların gölgelenişi ve giderek kentlere, ovalara, köylere yayılması ışığın,
içini insanın seher yelllerinin ferahlığının bürümesi, başını göklere,
gün ışığına uzatan ağaçların tepelerinde taze sürgünlerle fışkıran hayat!
Dallarında ağaçların, ötücü kuşların, serçelerin, kumruların, sabah duasına durmuş ahengiyle
aydınlığı terennüm ederek, doğuşunu kutsamaları güneşin,
doyumsuz bir mutluluk ve yaşama sevinci,
’ Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi’ dedirten cinsten...
Büyük, güzel umutlarla doğmuştun sevgili biricik Ata’m,
büyük önderim, eşsiz başkomutanım, dünya liderim;
bir 19 Mayıs sabahı Samsun’a ufuktan!
Attığın her adımda geriliyordu karanlık...
Gökyüzü mavisini gözlerinden alıyordu.
Kararlı, bilge, azimli, vatan sevgisi dolu her nefesin,
yüreğin bağımsızlık kurtuluş ve isyan ateşi ile çarptıkça, demir dağları eriten,
Ergenekon Destanı’nı yazan yiğitlerin körüklerinin ateşini taşıyordu
inip kalkışı göğsünün çağlar ötesine...
Her sözün doğru, güven verici, mantıklı, inanılır, dürüst ve sağlamdı.
Sözünün eriydin, hiçbir zaman geri adım atmadın, söylediklerinin hiçbiri eylemlerini yalanlamadı. Hep hakikatlere damga bastın!
Müthiş bir düşünce adamı olduğun kadar, aynı ölçüde başarılı bir eylem adamıydın
’Tatbik eden, icra kılan, karar verenden daima üstündür!’ diyerek eylemi öne çıkarmıştın.
Bütün gücünü, kendi ulusunun derin tarihi köklerinden,
çağdaş pozitif bilim ve felsefenin doğru yol gösterici ışığından aldın.
Bir kez olsun yabancıların ayağına gidip, fikir danışmadın, el aman demedin, dilenmedin.
İstilacı düşman güçlerinin emellerini, hangi tehlikeleri getireceğini, sonuçlarını önceden sezinleyip, şaşmaz bir doğrulukla görebilendin.
Tehlikeyi bertaraf edecek önlemleri,
atılması gerekli en doğru adımları kararlılıkla atmakta en küçük bir tereddüt göstermedin!
Ecnebilerin ’Hasta adam’ dedikleri Osmanlı Devleti’den
yeni bir Türkiye Cumhuriyeti yaratacak reçeteyi kendi ellerinle yazdın,
ulusunun bağımsızlık hamurunu ve mayasını özgürlük ateşiyle
ve ulusunun yürek, azim iman ve bilek gücüyle kardın.
Sadece kendi ulusunun değil, tüm mazlum ulusların kurtuluş meşalesi oldun tüm dünyada!
Kişisel çıkarlarını asla ulusal çıkarlara tercih etmedin.
Buna tevessül edenlerin, seni sevmemesi bundandır.
Her fırsatta bu yüzden senin yüce değerlerine hayâsızca saldırmaları bu yüzdendir.
Çok değerli aziz başkomutanım, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
bu yüce millet seni lâyık olduğun en yüce mertebeye taşıdı, seni hep lâyık olduğun sıfatlar ile anmaya ve gösterdiğin yolda kararlılıkla ilerlemeye devam edecek!
Ancak özünde ihanet mayası bulunanlar, senin de işaret buyurduğun gibi ’Şahsi çıkarlarını istilacı güçlerin emelleri ile tevhid edecek dahili ve harici bedhahlarına’ karşı gereken dersi her zaman vermeye hazır olacaktır.
Aziz Ata’m; bugün Elli yedi yaşındayım, benim yaşımdayken hayata gözlerini yumdun.
Fakat kendi hayatına sığdırabildiğin zafer, başarı ve eylemlerinin yanında,
kurduğun çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ferdi olarak,
73 Milyonda birini yapabildiğime inanabilirsem,
o zaman gözlerimi huzur içinde ben de ebediyete kapatabilirim.
Ölümlerin en acısı, sana olan borcumu ödeyemeden ölmektir.
Bu bilinç ve ruh ile yaşıyorum. Özgürlüğümü ve varlığımı sana borçluyum.
Bunu gelecek kuşaklara tarihi bir miras olarak bırakmak benim de yuttaşlık görevimdir.
Yüce Türk ulusunun, yüreği vatan sevgisi ve bağımsızlık ateşi dolu her ferdi,
bize armağan ettiğin Türk dünyasının 30 Ağustos Ulusal Zafer Bayramı ile birlikte
ve kültürel mirasımızın bir teveccühi bir tezahürü olarak çakışan dini Şeker bayramımız dolayısıyla,
sayende, dindaşlarımızın da bu kutlu duyguları, bayram sevincini terennüm etmelerinin mutluluğu içinde, manevi huzurunda saygıyla bir kez daha eğilip, minnet ve şükranlarımı sunarken ruhun şâd olsun derim. Rahat uyu aziz Ata’m!
Tüm İstiklal Savaşı gazilerine ve şehitlerine ve bugün için de canlarını esirgemeden,
göğsünü siper eden, şehit düşen kahraman Mehmetçik’lerimizin ruhlarına sonsuz saygılarımla...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Şaban AKTAŞ
29.08.2011
( *) Gül parmaklı şafak / İlyada- Homeros
YORUMLAR
Yazınız, enliliğine çok uzun...
Aşağıya aldığım bu satırda 125 harf saydım:
"gerekli en doğru adımları kararlılıkla atmakta en küçük bir tereddüt göstermedin! Ecnebilerin ’Hasta adam’ dedikleri Osmanlı Devleti’den yeni bir Türkiye "
Şaban AKTAŞ
Daha dar olursa okuyucuya yardımcı olursunuz diye, affınıza sığınarak bildirdim...
Bayramlarınızı tebrik ve Selâm ederim.
Kadir Yeter. 30 AĞUSTOS 2011- TRABZON.
Şaban Aktaş (Homerotik)
Ben de sizin bayramınızı mutluluk dileklerimle kutlarım. selamlar saygılar.
Değerli dostum Zafer bayramınızı ve şeker bayramınızı kutlarım. Günü üzülerek izlemekteyim. Zafer bayramlarını da artık başkumandan sıfatı ile siyasi otoritenin cumhurbaşkanı kabul edecek mişşşşş. Bakalım daha neler göreceğiz güzel ülkemde.
Sevgiyle kalın.
Şaban Aktaş (Homerotik)
"Kişisel çıkarlarını asla ulusal çıkarlara tercih etmedin. Buna tevessül edenlerin, seni sevmemesi bundandır.
Her fırsatta bu yüzden senin yüce değerlerine hayâsızca saldırmaları bu yüzdendir."
Yazınızı büyük bir keyifle okudum. Tebrik ederim.
30 ağustos Zafer Bayramınızı ve Ramazan Bayramınızı kutlar, saygılarımı sunarım.