- 973 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gülce ve Fecr'i Ati
Fecr-i Ati Edebiyatının Özellikleri:
-20 Mart 1909’da Hilal Matbaası’nda toplanan Şahabettin Süleyman,Yakup Kadri, Refik Halit, Cemil Süleyman, Köprülüzade Mehmet Fuat, Tahsin Nahit, Emin Bülent, Ali Süha, Faik Ali ve Müfit Ratib gibi yeni bir hareket başlatmayı planlar. Ahmet Haşim de bu harekete katılır. Böylece Fecr-i Ati Encümen-i Edebisi Beyannamesi, 24 Şubat 1910’da yayımlanır. Fecr-i Ati edebiyatı, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Servet-i Fünûn dergisinde yayımlanan bir bildiriyle başlar.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ :Edebiyatımızda ilk edebi bildiriyi (beyannameyi) yayımlayan topluluktur. Edebiyatımızda ilk edebî topluluktur.
GÜLCE: 1990 sonrası şiir arayışlarında önce, internet ortamında yeni şiir türleri önerip(15.01.2006), ardından edebî bir topluluk haline gelerek(13.09.2008) kendisine AKIM adını veren bir harekettir.
Ve Gülceciler, kendileri ile diğer akımların ve anlayışların farkını ortaya koymuşlar, yayınladıkları "manifesto" ile de Atatürk’ün "Gençliğe Hitabesi" ni çağına ve gelecek çağlara karşı sorumlu olan, dil mimarları edebiyatçılara-şairlere "hitabet-manifesto" halinde sunup yayınlayan bir edebiyat(şairler) topluluğudur.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ : Servet-i Fünûn edebiyatına tepki olarak doğmuştur.
GÜLCE : İnternet çağının şiir dünyamızı toz duman içine soktuğu bir ortamda,aydınlık bir duruluğa ve yeni bir edebî akıma olan ihtiyaç sebebiyle; millî ve dinî konularda duyarlı, has şiire hasret şairlerin bir araya geldiği ve serbest şiiri yapaylıktan, hece şiirini kopyacılıktan, aruzu da unutulmuşluktan kurtararak, yeni şeyler söylemek için ortaya çıkmıştır. Kendisinden önce veya sonra çıkmış ve çıkacak her edebî akım ve topluluğa saygılı olduğunu ve onlarla kardeş olacağını kabul etmiş bir topluluktur.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ: “Sanat şahsi ve muhteremdir.” (Sanat kişisel ve saygıya değerdir) görüşüne bağlıdırlar.
GÜLCE : Sanat kişisel olmanın yanı sıra, millî ve everenseldir. O nedenle, sanatçının omuzlarında gökler dolusu bir sorumluluk vardır.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ :“Edebiyat ciddi ve önemli bir iştir, bunun halka anlatılması lâzımdır.” görüşüne sahiptirler.
GÜLCE : Edebiyat ciddi bir iştir. Türk edebiyatı hususiyetle de Türk şiiri, dünyada hak ettiği yere ulaşmalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ : Batıdaki benzerleri gibi dil, edebiyat ve sanatın gelişmesine, ilerlemesine hizmet etmek; gençleri bir araya getirmek; seviyeli fikir münakaşalarıyla halkı aydınlatmak; değerli ve önemli yabancı eserleri Türkçeye kazandırmak; Batıdaki benzer topuluklarla temas kurmak, böylece Türk edebiyatını Batı edebiyatına yaklaştırmak, Batı edebiyatını Türk edebiyatına tanıtmak amacındadırlar.
GÜLCE : Günümüz genç şairleri, Türk Şiir ve kültürünün temel köklerinden tamamen uzaktadırlar. Genç nesli, öncelikle kendi kültür köklerimizle buluşturacağız. Edebiyat tarihinin raflarında tozlanmaya terkedilmiş, kendisine uzanacak araştırmacı şair elleri bekleyen köklerimizi güzelim dilimiz ile ve kendi öenerdiğimiz şiir türleri ile yeniden işleyeceğiz. Batı, doğu veya dünyanın bir başka köşesindeki şiir tür ve edebî gelişmeleri de sıkı takip edeceğiz. Maksadımız, diğer ülkeler edebiyatını buraya çekmek değil, onlara Türk edebiyatını kendi tür ve anlayışımızla ve gerekirse onların tekniği ile onlara da anlatmaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ : Servet-i Fünûn’a bir tepki olarak ortaya çıkmasına rağmen, şiir sahasında bu edebiyatın özelliklerini sürdürürler. Şiirlerinde işledikleri başlıca temalar tabiat ve aşktır. Tabiat tasvirleri gerçekten uzak ve subjektiftir. Dil bakımından Servet-i Fünûn’un devamıdır. Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, günlük dilden uzak ve kapalı bir şiir dili oluşturmuşlardır.
GÜLCE : Tabiat ve aşkın yanı sıra, şiire konu olamayacak hiç bir şey olamaz, ancak, edebiyatın edepten kaynaklandığı ilkesinden vaz geçmeden. Tasvir ve anlatım, uzak veya yakın, gerçek veya hayâli, içten veya dıştan; nasıl ve ne şekilde olursa olsun, şairin özgürlüğü kapsama alanındadır. Dil, anlaşılır ve yaşayan Türkçe olmalıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ :Aruz veznini kullanarak serbest müstezat türünü daha da geliştirmişlerdir. Fecr-i Aticiler tiyatro ile yakından ilgilenmişlerdir. Şiirde özellikle Sembolizmin etkisi söz konusudur. Hikâyede Maupassant, tiyatroda ise Henrich Ibsen örnek alınır.
GÜLCE : Aruzu heceyle, aruzu aruzla buluşturan bir anlayıştır.Aruz’da İbrahim Alâattin Gövsa’ nın geleneksel aruz kalıpların yerine "SEVMEK" fiiliyle oluşturduğu kalıpları "gülce aruz" başlığı ile sunmaktadır. Aruz da Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal; Hece de Faruk Nafiz Çamlıbel, Necip fazıl Kısakürek, serbest de Arif Nihat Asya; destan şiirinde Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu örnek alınmıştır.
--------------------------------------------------------------------------------
FECR-İ ATİ : Belli bir sanat anlayışında, belli değer ölçüleri etrafında birleşmeyi değil, ferdi hürriyeti ve bunun sonucu olarak da çeşitliliği savundukları için kısa sürede dağılmışlardır. Dağılmalarında özellikle Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp’in çıkardıkları Genç Kalemler dergisi etkilidir. Yani Milli Edebiyat hareketinin başlaması Fecr-i Ati’yi bitirir(1912). Fecr-i Ati, Edebiyat-ı Cedide ile Milli Edebiyat arasında bir köprü görevi görür. Fecr-i Ati’nin en önemli temsilcisi Ahmet Haşim’dir.
GÜLCE : Önermiş olduğu 19 değişik şiir türü üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Hece, Aruz ve Serbest’e karşı duruş sergilemedikleri, aksine, onları bulundukları noktadan daha ileriye götürmek istedikleri için, her üç vezne dayalı dergi ve yayınlarla barışık bir akımdır Gülce. Akım olarak "kalıcı olup olmayacaklarına dair kararı"n da "Edebiyat tarihi ve de Türk milleti tarafından verileceğine" inanmaktadırlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.