- 789 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GENELKURMAY’DAKİ İFTAR YEMEĞİ
20 nci yüz yılın son ramazan ayında Genelkurmay’da verilen iftar yemeği beni çok düşündürüp imrendirdi . Bu yemek Allah’a saygının , inançlara ve insanlara gösterilen saygı,sevgi,hoş görü ve toleransın sergilenmesi açısından da tarihi bir yemek olmuştu .
Geleneksel hale gelen ve bu sene üçüncüsü gerçekleştirilen iftar , pek farklı ve muhteşem geçmiş , erinden generaline kadar her rütbeden askerin katıldığı iftar yemeğinin şeref misafiri de bir tümamiral olmuştu .
Ordudaki imam subay sayısı da her geçen yıl artıyordu . Askerlerin dini vecibelerini yerine getirebilmeleri , ibadetlerini kolaylıkla yapabilmeleri için bir dizi çalışma başlatılmış , imkanlar sağlanmıştı .
Yemekte ilk konuşmayı yapan Tümamiral , sözlerine Müslümanların ramazanlarını kutlayarak başladı ; dini tolerans (tahammül) , saygı ve hoş görü konularına temas etti .
“ Orduda niye dini hoş görü var ? “ sorusuna da şöyle bir açıklık getiriyordu : “ Orduya katılan her fert anayasayı ve vatanı koruyacağına , gerekirse bunun için savaşacağına dair yemin eder . Din ve vicdan hürriyeti anayasanın en önemli maddelerinden biridir . Bunu korumak ve yaşatmak her yurttaşın , ordudaki her askerin görevidir . “
Her rütbede askerin kardeşçe , sevgi ve saygıyla kaynaşıp iftar yemeği yediği salonda konuşmasına devam eden Tümamiral : “ Ülkemiz laiktir ama ordu içindeki askerlerimizin dini görevlerini yapmaları ve dini duygularının kuvvetli olması bir problem teşkil etmez . Dindar insan disiplinlidir . Disiplinli insan da daha iyi askerdir . Biz bütün askerlerimizin dini ihtiyaçlarını karşılamak için görev yapıyoruz . Bu görev anayasal bir hakkın gereğidir . Bunun için görevlendirildik . Şu iftar yemeğinde görünen manzara hoş görünün lafta değil uygulamada olduğunun açık bir göstergesidir .” diyerek konuşmasını tamamladı .
Biraz sonra Genelkurmayın derinliklerinde yankılanan ezan sesleriyle heyecan biraz daha arttı. Bir Yarbay’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim ve Yüzbaşı’nın kıldırdığı akşam namazında bambaşka güzelliklerle tanışıldı .
70’li yıllardı ; Edremit’te yüzbaşı olarak görev yaptığım kışlanın içinde bir cami vardı . Öğle namazını kılmak için yakındaki camiye gittim . Koca camide benden başka dört asker daha vardı . İmamlık yapacak eri mutfağa çağırmışlar , biraz bekledik . Gelmeyince erlerden biri mihraptan sarığı , cübbeyi alıp başıma dikildi . Beni imamet makamına davet ediyordu . Hayatımda hiç imamlık yapmamıştım . Savaşta ağzımızdan çıkacak tek bir kelimeyle ölüme gidecek olan bu Mehmetçiklere şöyle bir baktım . Onlar beni , Allah’ın huzurunda önder olmaya davet ediyorlardı . Üniformamın üzerine cübbeyi , başıma sarığı geçirip mihraba yürüdüm . Tecvit yok , kıraat da sessiz olduğundan bir problemim kalmamıştı . Niyet edip tekbirle namaza başladık . Daha ilk secde de alnım yere değince başımdaki sarık düştü . Namazı salimen bitirdik ama içimde gizli bir mahcubiyet vardı .
Sarık neden kafamdan düştü ? Meğerse sarığı da kafaya koymanın usulü varmış. Alnı açıkta bırakıp tamamen geriye doğru kaydırmak gerekiyorken asker kepi gibi düz takınca sarık kafamda durmamıştı .
Aklıma geldikçe gülerim .Bizim vekil imamlığımız da ancak bu kadar oldu .
Gelelim Genelkurmay’daki iftar yemeğine . Sakallı , sarıklı , takkeli general , subay ve erlerin görüntüsü hayli hoş bir manzara oluşturmuştu .
Bu arada Müslüman askerlerin iftarlarını paylaşmaya gelmiş olan rahip subayların konukluğuyla , dini hoş görünün güzelliğiyle ABD Genelkurmay’ı olan Pentagon’da muhteşem bir ramazan akşamı yaşandı .
Rahip Amiral Black , teni ve soyadı “ siyah “ olmasına rağmen bembeyaz üniforması içinde , pırıl pırıl , ışık saçan gülümsemesiyle konuşmasına devam etti .
YORUMLAR
teşekkürler...böyle güzel bir yazıyı ele aldıgınız için...bizler müslüman bir devletiz..haliyle başımızdaki büyüklerimiz.ve ordumuzda müslüman şerefli bir ordu..yakışanda budur...hepsinden YÜCE ALLAH RAZI OLSUN.....TEBRİKLER..GÜL DİYAEINDAN SELAMLAR