- 5430 Okunma
- 16 Yorum
- 1 Beğeni
Evlat acısı ve Kuyruk acısı
Fakir ve yaşlı bir oduncuydu, geçimini ormandan topladığı kuru ağaç dallarını kasaba da satarak sağlardı.
Günlerden bir gün o yaşlı oduncu yine ormana odun toplamaya gider. Tam odunları toplayıp iple sırtına denk yapıp da yola çıkacaktı ki, büyük bir ağaç kütüğünün önünde kocaman ve uzunca bir yılan çıkar karşısına.
Yaşlı oduncu bir an öylece donup kalır, saniyeler sonra yılan dile gelip yaşlı oduncuya seslenir...!
"Ey insan oğlu gel seninle bir anlaşma yapalım, sen her gün, sabah saatlerinde bana bir bakraç süt getir şu görmüş olduğun büyük ağaç kütüğünün kovuğuna koy, ben sütü içtikten sonra sana bir altın vereyim" der ve köylü sevinçle kabul eder. Yılan ağaç kovuğuna, köylü ise yoluna devam eder.
Ormandaki yılan ile yaşlı oduncunun anlaşması böylece sürüp gider... Günlerden bir gün yaşlı oduncu ağır bir hastalığa yakalanır ve hemen onüç-ondört yaşlarındaki oğlunu yanına çağırır ve derki; "Bak oğlum görüyorsun ben hastayım, iyileşinceye kadar ormandaki o yılana sütü sen götüreceksin"
Yaşlı oduncunun oğlu içinden istemiyerek de olsa, babasının bu dediklerini kabul eder ve "Peki baba ormandaki o yılana sütü sen iyileşinceye kadar ben götüreceğin ve dediğin gibi yılan sütü içer içmez verdiği altını alıp sana getireceğim... Bu böylece sürer gider ama çocuk gün geçtikçe bu süt götürüp altın getirme işinden açıkcası bıkar ve bir gün aklına kurnazca bir fikir gelir... Kendi kendine der ki " ya kardeşim ne uğraşıp duruyorum, yarın yanıma bir hançer alayım ve yılan sütü içerken boynunu vurayım ve ağacın kovuğundaki bütün altınları alayım"
Ertesi gün çocuk sütü alır ve ormana yola koyulur. Tam o büyük ağacın kovuğuna gelince durur eğilir ve sütü oraya koyar ve ağacın kenarında bekler... Yılan gelip sütü içmeye başlar, tam o sırada çocuk ani bir hareketle yılana hançerle hamle yapar fakat yılanın bunu fark edip de geri çekilmesiyle ancak kuyruğuna isabet ettirir hançeri... Yılanın kuyruğu kopar ve yılan o acıyla çocuğu sokar ve oracıkta ölür çocukcağız. Epey zaman sonra çocuğun eve dönmediğini gören kardeşleri gider çocuğun cesedini görürler, acı ve feryatlarla toprağa verirler.
Günler birbirini kovaladıktan sonra yaşlı oduncu iyileşir ve derki "Ormana gideyimde yine o yılanla eskisi gibi anlaşamızı sürdüreyim bari... Ne kadarda üzülsem oğlum geri gelmez artık hayat devam ediyor.... Tam ağaç kovuğuna gelir ve derki " Ey yılan kardeş gel seninle yine eskisi gibi anlaşmamızı sürdürüp yine dost olalım... Yılan ikinci ve sonkez dile gelip konuşur ve der ki... " EY İNSAN OĞLU BENDE BU KUYRUK ACISI VARKEN, SENDE DE EVLAT ACISI VARKEN BİZ ARTIK DOST OLAMAYIZ GAYRİ"
Evet saygıdeğer okuyucularım, bu öyküyü anlatmamın sebebi ne...? Şimdi gelelim asıl mevzuya... Bin yıldan beri Anadoluda Türk ve Kürt halkı kardeşçe yaşıyordu asırlar boyu, hem de en ufak bir sorun yaşanmazken... Şimdi son otuzbeş yıldır nasıl oldu da iki halk birbirine düşman edilmeye çalışılıyor...
Bu güne kadar yaklaşık otuzbeş bin şehit verdik, hem de bin yıldan beri kardeşçe yaşadığımız bu topraklarda... Peki bütün bu acılardan sonra yine eskisi gibi, hiçbirşey olmamış gibi nasıl kardeşçe yaşayacağız bu topraklarda bunu hiç mi düşünmezler...?
Sözde özerkliklerini ilan ediyorlar, bu bir kere başlı başına çok yanlış bir düşüncedir çünkü, Türk ve Kürt halkları bin yıldır iç içe yaşayıp et ve tırnak gibi olmuşlardır. Birbirlerinden kız alıp kız vermişlerdir, çoğu birbirine akrabadır... Şöyle örnek verebilirim Türkiyenin çoğu vilayetlerinde Kürt kardeşlerimiz ikamet etmektedir.
Allah korusun ileride bir bölünme olursa (ki bu asla olmayacaktır) Ege, Akdeniz, Marmara ve İç Anadoludaki kürt kardeşlerimize haydi siz kürtsünüz doğru yerinize mi diyeceksiniz? İşte bütün bunlar çok yanlış şeyler. Amaçları kürt Kardeşlerimizi bizden ayırmak ve yıllar yılı bitmeyecek Kürt-Türk kavgasını Anadoluya yaymak, işte bunlar çok sakıncalı düşüncelerdir.
Bu anlattıklarımı, çoğu Kürt kardeşlerimin onaylamadığı ortadadır... Çok iyi biliyorum ki bu etnik ayrımcılığı destekleyen bir sürü dış güçlerin varlığı gün gibi ortadadır. Bu dış güçlerin kimler olduğu herkesçe malûmdür bunun bahsine hiç girmeyeceğim... Şimdi sonuca gelirsek... Tüm Kürt halkı bunun bilincinde olsun ki Türk-Kürt kardeştir asırlardır bu böyledir, böyle kalacaktır... Eğer bu konu böyle yıllarca devam ederse öykü de anlattığım gibi, "EVLAT VE KUYRUK ACISINA DÖNER BU MEVZU" ve bir daha da düzelmez.
Bütün Şair, Yazar ve okuyucu kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum...
YORUMLAR
Az tamah çok zarar verir derlerya.günümüzün çeteleri hırsızları ve mafyaları aynı düşünceye
sahipdir.Ne günde elli altmış liraya gün boyu yorulacağım düşüncesiyle kendilerini emeksiz
yemek yollarına vuruyorlar,bu fikir kendilerini hem yılan hemde süt götüren çocuğun yerine
koyuyor.kendilerini akıllı zanneden zavallılar,kendilerini zehirlediklerinin farkına varmadan
pisi pisine ölüm çukuruna yuvarlanıyorlar.güzel yazı idi tebrik eder saygılar sunarım.
Osman AKSOY
Alptekin Yazar
En derin selam ve saygılar.
Çok guzel bir anlatımla sunmussunuz hikayeyi ve söylemek istediklerinizi.Keyif verdi ve gerçeklerle bir kez daha buluşturdu beni.Aslında çıkarlarin catismasi ulkeler ve toplumlar arasinda bizim düşündüğümüzden de büyük.Belki toplumun büyük bölümü böyle düşünmüyor ama bu sekilde ifade edilmek isteniyor.Bize ülke olarak bir seyleri 100 yıl sonra yaptırmak veya yaptırmamak icin hiç düşünmediğimiz ülkeler hiç düşünmediğimiz sekilde çalışıyorlar.Çünkü bizle sıcak savaşta yüzyuze gelemeyecek kadar korkaklar.yıllar sonra bizi yenebilmek icin herseyimizi kendilerine muhtaç haline getirerek üretici bir toplum olmaktan çıkaran kim?Sektörlerde başarısız olmamızı sağlamak icin biz biliyor muyuz ki Harward, Yale gibi üniversitelerde projeler yapılıyor. kazanmak icin her yol mubahtir mantığı yok mudur?Bizim zayıf noktamız nedir ortada bir çok ırk ,din, dil, mezhebi icimizde barındırıyoruz. Biz çatışma halinde olalım ki onlarda kaymağı yesin. Ben Turk um demediğimiz sürece hep başarısızlık ve iç savaşla mücadele eder ve sonunda da istemediğimiz sonlara maruz kalırız.
Saygılarımla
G.C
Alptekin Yazar
Yazınızın başlığını okurken konunun nereye varacağını çok iyi biliyordum hikaye bildik bir hikaye keşke benzetme yapmadan direk konu ile alakalı bir hikaye yazsaydın daha güzel ve özenli olurdu mademki benzetme hikaye ile konuyu ele aldınız bende bildik bir benzetme ile cevap vereyim bir söz var çeken bilir sen ya hiç o belgeye gitmedin yada o belgeyi hiç görmedin yada tv programları sizi çok etkilemiş olmalı ve ya türk medyasına tamamen inanmışsın gel gelelim kuru fasulye nın faydalarına bir çok lezzetlidir iki ishal eder üç gaz yapar sevgili kardeşim asıl savaşı istiyen ankara dır kürtlerden asker militan korucu polis vatandaş beş farklı konularda görevli veya siz bir isim veriniz insan ölüyor türkler den bir polis iki asker ölüyor benim için fark etmez insan insandır ölüm acıdır buna kim dur diyecek asker ve ya polis öldüğü zaman türk karedeslerimiz dünya ya ayağa kadiriyor lar kürtler barış diye diye her gün meydanlarda polis ten dayak biber gazı yiyor yada gözaltına alınarak bedelini ödüyor bi de uludere de insanların üstüne misket bombaları yağdırıl dı tam otuz beş sivil vatandaş feci şekilde katledildi türkiyenin hayvansever insanları bir kedi yavrusu için ortalığı birbirine katanlar dan bir allahın kulu çıkıpta ne dir bu zulüm nedir bu katlıyam nden bu insanlar öldürülüyor öldürüldü de bu hatayı işleyenler neden yargılanmıyor demdedi ler kürt oldukları için mi yoksa yılan oldukları için mi siz bir aydın olarak kürtlere yılan sıfatı türklere insan sıfatı vermişsiniz buna mi kardeşlik diyorsun asıl kardeşlik halkların itifak içersinde savaşa dur demesi bir asker ve ya pkk li yada vatandaş öldüğü zaman hem devlete hem pkk ye karşı tepki göstermesi kirli savaşı kınamasıdır yazınız çok tartışılacak bir yazı AMERIKA BIZI BIR BIRIMIZE DÜŞÜRÜYOR yani amerika kürtleri kışkırtıyor diyorsun sana hak veriyorum ama tek kürtleri değil türkleri de hata bütün dünyayı kışkırtıyor akılı olasaydık da kendi davamızı aramızda etmiş olsaydık bu gün bu olanlar yaşanmazdı halen de geç kalınmış sayılmaz zararın neresinde dönsek kâr işte benim masal ve ya misal ım büyük bir okyanusta güzelim bir ada varmış üç kafadar öküz adaya giriyorlar ve adayı ele geçiriyorlar bütün okyanus hayvanlarına adaya girmeyi yasaklıyorlar günler aylar hata yıllar bu durum böyle devam eder uzak diyarlardan ormanlar kralı aslan bunu duyar kurnazca bir plan yapar adaya gelir öküzler e seslenir öküz ler gelir ne var derler aslana aslan ya kardeşler sizinle gurur duyorum der siz yenilmez bir güç olmuşsunuz öküz ler gururlanarak evet öyle derler aslan benim gibi biri ni aranıza alsanız daha da yenilmez oluruz der öküz ler aslanı arkadaş olarak kabul derler aslanı aralarına alırlar bir kaç gün sonra aslan sarı öküz ile kara öküz e kardeşler biliyormusunuz kızıl öküz hain der öküz ler öyle mi aslan evet öyle öküz ler o zaman kızıl öküz ü öldürelim derler kızıl öküz ü öldür ler ardan uzun bir zaman sonra aslan bu kez sarı öküz e kardeş kara öküz bize bir tuzak kuruyor bizi öldürecek der sarı öküz öldürelim der karayı da öldürür ler sarı öküz tek kalır aslan sarı öküz e lan eşek oğlu eşek siz kim oluyorsunuz da adaya yasak getiriyorsunuz der ve sarı öküz ü de öldürür ada nın kapısını hayvanlar alemine açar biraz fazla uzun oldu herhalde bu gün dünyanın bir çok ülkesi öküz konummünda dır amerika ise aslan her gün bir şeyi bahane ederek bir ülkeyi suçlayarak o ülkeyi işgal ediyor dün afrika bugün irak yarın ıran ertesi gün türkiye bu böyle devam eder gider nede olsa enayi çok barış huzur mutluluk savaşsız kardeşçe insanların haklarının ihlal edilmediği bir ülke de bir yaşamak dileği ile SAYGILAR VE SEVGILERIM İLE
Beşeri Aşkların Şairi tarafından 1/19/2012 5:39:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Alptekin Yazar
2-Bu ülkede yaşayan her vatandaş kanunlar karşısında eşittir, ülkemiz şu veya bu kökenli vatandaş ayrımı yapmaz.
3-ülkesine karşı isyana ve bölücülük yapanlara karşı da ülkemiz güçlüdür. Eğer bölücüsü varsa ama içeride ama dağdakilere gereken cezayı verir.
4-Siz her halde ülkemizi çapulcu Arap ülkeleriyle karıştırdınız.
5-Ülkemiz tarihe nam salmış bir ülkedir, hele Amerika şeytana uyup ta bir yanlışlık yaparsa eğer, biz Fatih’in, kanuni’nin Atatürk’ün torunlarıyız hemen hadlerini bildiririz öyle veya böyle, Çünkü milletimiz tarihte her müşkül durumda bir kurtarıcısını çıkarır ortaya.
6-Bu gün bölge vatandaşlarına bir anket düzenleseniz eğer, kesinlikle dağdaki kadronun Kürt halkının yararına bir iş yaptığını söylemez… Ancak yöre insanlarına korku salmasını ve ölüm korkusu vermesini bilir.
7-ülkemiz yönetimine iştirak eden Tarihimizde bir çok Kürt siyasetçisi gelmiş geçmiştir bu güne kadar. Bu da ayrımcılık yapılmadığını göstermez mi?
8-Ülkemiz, gerek ülke yönetiminde gerekse diğer alanlarda Kürt-Türk ayrımı yapmamıştır.
9-Neden ülkemizin diğer bölgelerinde sokak hareketleri olmaz da sadece o bölgede olur. Güvenlik güçleri o bölgede yapılan kanunsuz gösteri ve sokak hareketlerine neden göz yumsun bir ayrıcalıklarımı var ülkemizin kanunları karşısında.
10-Barış kelimesinden bahsediyorsunuz, Barış, Dünya devletleri literatüründe garantör iki devlet arasında olur. Bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin eşit hak ve yükümlülükleri olan aynı zamanda ayrımcılığı olmayan öz be öz bu ülkenin vatandaşlarıdır.
11-Siz yazımı tam olarak okumamışsınız ki çok TV izlediğimizi söylüyorsunuz. Diş güçlerin amacı KÜRT VE TÜRK Kavgasını Anadolu’ya yaymaktır.
12-Mesela, yarın bir bölünme olsa Anadolu’da ki Kürt insanlarına “Hadi siz Kürtsünüz doğru bölgenize” mi diyeceğiz.
13-Sözlerime son verirken bu konuda daha sağduyulu düşünmenizi size Dostça tavsiye ederim. Selam ve saygılarımla.
Beşeri Aşkların Şairi
İşaallah bu vatan hiç bir zaman bölünmeyecek üstadım.
kıssadan hisse aldım, sayfanızdan ayrılıyorum.
hayırlı seneler hocam.
Alptekin Yazar
Selam ve saygılar.
Yazınızı okurken en başından bağdaştırmayı tahmin ettim. Bu zor değildiki yaşadıklarımızı düşünürsek... Türk milleti olarak bizler çok bağışlayıcıyız ve emin olun unuturuz.. Olan genç yaşlarında gidenlere olur. Hayatı yaşamadan toprağa girenlere olur.... Olsun ve hayrolsun bakalım. İnşallah kardeşi kardeşe vurdurmazlar. saygılar yazara.
SES
Kendine militan mı dersin,
Döktüğün o kanda boğulacaksın .
Farkında mısın bilmem .
Etle tırnak nasıl ayrılacak .
Almışız kız oğlan .
Kıblemiz bir iken camimiz mi ayrılacak.
Bin yıl beraberdik .
Şimdi gitmekte neyin nesi !
Sevda türküleri söylenirken .
Sen orada olunca ,
Denize nasıl gireceksin.
Pasaport mu soracağız sana..
Sana akıl veren Amarika’ya baksana ,
Yetmiş iki millet ,farklı mı dilleri.
Kimi zenci,yerlisi,Çinli ,İngilizi,Korelisi,Almanı ..
Domuz vurup yedik yazmış dağdaki,
Müslüman olmadığın belli.
Müslüman müslümana etmez bu eziyeti.
Ben birşey istemezken.
Kendi kendine olmuşun gelin güveyi.
Sonumuzu iyi etsin yüce yaradan
Yazınızda belirtiğiniz gibi haydi sizde buradanmı diyeceğiz .Son bölümünüzdekilerle ayni olduğunu düşündüm ekledim.Tebrik ederim saygılarımla.
Alptekin Yazar
Hikaye bilindık ama anlatımınız etkileyeci okurken sonun nasıl bıteceğını merak etmıştım harıka bır paylaşımdı paylaşımınız için çok teşekkürler ....Ayrıca bu vatan topraklarında bu bölünme asla olmayacak bizde otuz beş bin evlat acısı onlardada kuyruk acısı varken bilmiyorum nasılda dost kalinacak ...selam ve saygılarımla...
Alptekin Yazar
Çok güzel bir yazı olmuş Alptekin Bey. Güzel bir benzetme ile günümüzün en büyük sorununu kaleme almışsınız. Teşekkürler. İnşallah dediğiniz gibi unutulmayacak dereceye gelmez,Evlat ve Kuyruk acısına dönmez. Ellerinize sağlık. Saygılarımla...
Alptekin Yazar
İçimizi yakan büyük sorunu çok güzel anlatmışsınız ...benim oğlumda gatada okudu ailemiz hep asker yazınızı okuyunca duygulandım ...teşekkürler
Alptekin Yazar
çok iyi bildiğimiz hikaye güzel yazan kalemle ve benzetmesiyle duru anlatımıyla ilk defa duymuş gibi büyük keyif veriyor.....saygılar gardaş
Alptekin Yazar
Alptekin Yazar
Baştaki hikayeyi okurken böyle sonuca bağlanacağını bilmiyordum Güzel benzetmeydi.
Yazıdada belirttiğiniz gibi bu yapmaya çalıştıkları bölünme asla gerçekeşmiyecek.
Devlet buna izin verse halkımız vermez. Yazınızdan dolayı sizi kuluyorum. selamlar saygılar.
Alptekin Yazar
Güncele ait değişik bir anlatım, keyif verdi. Sizin de değindiğiniz gibi, etnik ayırımcılık, bir arada yaşama alışık Türk-kürt halkına ait değil ve ayırımcılığın hamileri yok olduğunda kardeşlik varlığını belli edecektir. Yazınıza "miş"li geçmişle başlayıp, "geniş zaman" ile devam etmeniz, sanırım sehven yapılmış bir hata idi, yoksa özenli bir yazı... Saygıyla.
Alptekin Yazar
Anlamlı hikaye...Çok ders çıkarmalıyız..
Teşekkürler paylaşım için.