- 736 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Türban.
Türban!
Yani tesettür,
Yani Örtü.
İnanan Bayanların,
Allahın emri olduğundan dolayı kullandıkları
Bir örtünme aracıdır.
Bunun başka adı olamaz.
Örtünme!
İnanan bir bayan için ibadet sayılır.
Ama yapar ama yapmazlar
o da onların bileceği bir şey.
Nasıl ki namaz, oruç Allah’ın emri olduğu halde,
Herkesin kılıp
tutmadığı gibi.
İbadet!
Yapanın kazanıp,
Terk edenlerin,
Hem vazifesini terk etmenin sorumluluk cezasını çekeceği gibi,
vadedilen mükâfatı kaybettiği hayata anlam kazandıran manevi bir sorumluluk,
Ruh’a huzur ve mutluluk kazandıran ilahi bir motivasyondur.
İnkâr veya düşmanlık edenlerin ise!
Dinden çıktığı büyük ve GERÇEK MANADA kazancının büyük,
Kaybının çetin olduğu hayatın en ciddi TİCARETİDİR.
Çünkü dünya hayatında kazandığımızı zan ettiklerimizi burada bırakıp giderken
DEĞERLİ ÖMRÜMÜZÜ NASIL DEĞERSİZ ŞEYLER uğruna kaybettiğimizi anlarız.
Ama ne fayda!..
Dün başkalarının olduğu halde,
Yarın da bir başkalarına kalacak olan şeylerin
Ebedi bizim olarak kalacağının yanılgısı içinde,
Anlamsız kavgasını veriyoruz.
Hayatı sonu sıfır olan dramatik bir sahne;
Veya idam emri verilmiş,
İnfaz gününün beklendiği bir hapishane olmaktan çıkarıp;
Sonuna nurlu bir nokta koyarak,
Cennet’i kazandıran,
Bir ticaret hane haline getirmeliyiz.
Yoksa yaşam süresince
Çektiklerimiz zaten insanı dünyaya geldiğine
Bin defa pişman etmiyormu?
Gençlik!
Ne zaman, nerede,
Nasıl geçtiği bilinmeyen yorucu
bir rüya gibi;
Bugün sokaklarda yaşlı diye haline acıdığımız büyüklerimizin
dün denilecek kadar kısa bir zaman önce!
Sokakta kısa pantolonla gezip ip atlayan, çizgi oynayan masum çocuklar,
Sonrası ise
Hayat mücadelesi veren,
aslan gibi yiğitler,
Baktığının yüreğinin yağını eriten
Ceylan gözlü,
Huri endamlı kızlar olduğunu
asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
Eğer Allah ömür verir ise
hiç beklemediğimiz ve ummadığımız bir şekilde
yaşlanarak belimizin büküldüğünü,
dizlerimizin bizi taşımakta zorlandığını,
gözlerimizin hizmetimizde yetersiz kaldığını
görecek kadavra halini alacak!..
EYVAH aldandık,
şu fani hayatı ebedi sandık,
O ZAN İLEDE ONU BÜSBÜTÜN KAYBETTİK.
Heyhat!
Hayat bumuydu?
Meğerse yalancı bir hayal,
Çölde görülen bir SERAP imiş.
Kendimi feda edip,
Ömrümü uğrunda TÜKETTİĞİM,
MÜCADELENİN SONU BUMU OLACAKTI?
DEMEKTEN KENDİMİZİ ALAMAYACAĞIZ.
Tabi yaşadığımız gaflet içindeki yaşam süresince
hakikati görüp
doğru düşünme yeteneğimizi henüz kaybetmedi isek.
Hayat iman ile
GÜVEN,
İbadet ile
ANLAM kazanır.
İşte her ibadet gibi,
Örtü İNANAN BAYANLAR için,
Namaz, oruç, hac VS. gibi
Allaha karşı sorumlu oldukları bir kulluk görevidir.
!
Tabi bunları batının,
batıl düşünceli
Materyalist mantık taşıyan
Hayatın hakikatine karşı KÖR filozofları
ve bir de aklının onların kirli cebine bırakan zavallılar anlayamaz.
YORUMLAR
Çünkü dünya hayatında kazandığımızı zan ettiklerimizi burada bırakıp giderken
DEĞERLİ ÖMRÜMÜZÜ NASIL DEĞERSİZ ŞEYLER uğruna kaybettiğimizi anlarız.
Ama ne fayda!..
Evet değerli dostlar ikinize de katılmamak mümkün değil.
Dikkat ederseniz yazımda bir dayatma yok sadece hayatın gerçeklerini biraz daha yakıdan gösterme çabası var.
İnsan niçin yaşar?
Haytan ne bekler?
Neyi niçin yapar?
Yolların sonu nereye çıkar?
Orada bizi neler bekler?
Başta kendim olmak üzere!
Herkesi bir daha bu sorular üzerinde düşünmeye davet için yazdım.
Konu sadece Türban ile sınırlı değil.
Maksat türban girizgâhından iman, itaat, ibadet, muhabbet, sadakat adalet ve muhabbet hazinelerine bir kapı aralamaktı.
İlginizden ve değerli yorumlarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Dini öğretilerin hayatımıza girerek bize yön vermesinden daha doğal bir şey yok. Bu hayatımızın her alanında olabilir. Biz daha çıkış noktasında bayrağı havaya kaldıramadık. Hadi o kadar umutsuz konuşmayayım bayrak kalktı koşuyoruz tamam yol da alıyoruz ama ikide bir başladığımız noktaya dönmüyor muyuz sizce. Bence bu iş beyinlerde çözülmedikçe ve kalplerde cevabını bulamadıkça zor ...Çok zor...
Düşündüren kaleminize sağlık...
Selam ile...
Necdet EREM
DEĞERLİ ÖMRÜMÜZÜ NASIL DEĞERSİZ ŞEYLER uğruna kaybettiğimizi anlarız.
Ama ne fayda!..
Evet değerli dostlar ikinize de katılmamak mümkün değil.
Dikkat ederseniz yazımda bir dayatma yok sadece hayatın gerçeklerini biraz daha yakıdan gösterme çabası var.
İnsan niçin yaşar?
Haytan ne bekler?
Neyi niçin yapar?
Yolların sonu nereye çıkar?
Orada bizi neler bekler?
Başta kendim olmak üzere!
Herkesi bir daha bu sorular üzerinde düşünmeye davet için yazdım.
Konu sadece Türban ile sınırlı değil.
Maksat türban girizgâhından iman, itaat, ibadet, muhabbet, sadakat adalet ve muhabbet hazinelerine bir kapı açmaktı.
İlginizden ve değerli yorumlarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Kim ne giymek istiyorsa giymeli, ben bir tek kimlik açısından yüzün görünmesi zorunluluğu taraftarıyım. Bir kadın (affınıza sığınarak söylüyorum) nasıl ki memesini göstermek zorunda değilse, saçlarını da göstermek zorunda değildir! Ha dini zorunluluk olmuş, ha kişisel tercih; fark etmez... Sonrasını irdelemek anlamsız.
Kaldı ki bir kadın başını örtünce kopmuyor kıyamet, mesele beynini örten erkeklerde! Başı açık olan eşini eve kapatan, annesine bile yalnız başına göncermeyen erkek de tanıdım; eşi başörtüsüyle rahat edeceği için o şekilde misafirliğe gelen ama kardeş bellediğimiz dostlukta kadının aynı sofrada yer aldığı erkek de...
Mesele beynini örtmemek de, saçından bana ne!!!
iş arkadaşımdı ve devlet memuru olduğu için başını açmak zorundaydı. Bir keresinde ''kendimi çıplak gibi hissediyorum'' demişti, bunu hissettirmeye ne hakkımız var bir insana?
Necdet EREM
DEĞERLİ ÖMRÜMÜZÜ NASIL DEĞERSİZ ŞEYLER uğruna kaybettiğimizi anlarız.
Ama ne fayda!..
Evet değerli dostlar ikinize de katılmamak mümkün değil.
Dikkat ederseniz yazımda bir dayatma yok sadece hayatın gerçeklerini biraz daha yakıdan gösterme çabası var.
İnsan niçin yaşar?
Haytan ne bekler?
Neyi niçin yapar?
Yolların sonu nereye çıkar?
Orada bizi neler bekler?
Başta kendim olmak üzere!
Herkesi bir daha bu sorular üzerinde düşünmeye davet için yazdım.
Konu sadece Türban ile sınırlı değil.
Maksat türban girizgâhından iman, itaat, ibadet, muhabbet, sadakat adalet ve muhabbet hazinelerine bir kapı açmaktı.
İlginizden ve değerli yorumlarınızdan dolayı teşekkür ederim.