- 1926 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Beni Unutma Sevgili Çocuk
Manav tezgâhına düşmüş; olgunlaşmadan tadıma bakın diyen bir meyve gibi hissettin kendini bu hapur hupur dünyama düştüğünde… İlk önceleri darağacın gibi gördün her şeyi ve aşkın ipine asılmayı böylesi isteyen bir mahkûm olmadı; kendi içinde başka bir “ben” vardı, onu aldın terkine uzak yollara savurdun, kaybettin eski benliğini… Yeniden doğdun küllerinden bir yetim gibi, ıtır kokuyordu hücrelerin, bakışların çok değişmişti, “ne varsa sende”ndir derken, diyordum ki bak kendi içine! Ben bir menzil değilim çocuk!
Yüreğinin derinliklerinde yeni hissettiğin bir duygu değil bu! Yetim yalnızlığına sahip çıkabilme gücü çok eskilerden beri vardı hücrelerinde; sadece varamamıştın oraya; zaman içinde kalem yazdı, kitap kokladı seni, okudun yazdın kendini; yandın! Cümlemiz yandık; kendini çektin aldın yangının içinden, küllerinden yeniden doğuşun yalnızca kendinden...
“Vuslata erince yakacağım şiirleri”, diyordun, şimdi sen şiir oldun, yürek yanığı bir hançer var içinde; leylaya döndün kendi yörüngende yana döne; kanın aktı, canın acıdı, bilenmiştin kınında, yüreğini bir el sıktı, takıldın peşine, “nar”a belendin acı duydun, mesut oldun… Şah damarına soktun “şimdiki sen”i bir kalem ucuyla; kalemi mi sevdin beni mi bilemem; neticede kendini ayakta tutan sensin. Artık tutunacak bir dal arama! Kendi ağacın duruyor karşımda; onu sen ektin. Bütün kırılganlıkların yerle bir oldu, şad oldun hayata, kırk vuruşlu silleler yıkamaz artık bendini, gözyaşların gözyaşlarımdır; sil artık; ne sana ne de kendime kıyamam!
Şimdi Karac’oğlan şiirleri tadındasın, vurulmuşluğun içinde… Dostluktan, doğadan, aşktan nerden dem vurursan vur içindesin artık şiirce, yaslan mısralara, sokul kendi sözcüklerine dokunuyormuşçasına… Gün gibi güneş gibi, yaşarsın kendin içre şiiri… Eskiye dair ne varsa sende, attın hiçliklerin kaynar kazanına, yaktın sahteliklerini, “od” oldun harelendin; bir ay yüzlü olarak doğdun kendi kucağına…
Düşüp kalktığın küskün yüzlü çocuk yok artık… Bütün ilencin kendineydi, tersine çevirince bakışlarını bağrına saplandı oklar, duyduğun koku kendi kanının kokusu… Bu koku ile birlikte, içinde dalgalanan sayrılığı boğdun… Nihayet kendi yarattığın iç sularda bir balık; derya deniz devrilen kayıksın!
Seni unutmayacağım; sen de beni unutma sevgili çocuk!
Hidayet DAL/Can Sokağı Lambaları
****Şimdi gün boyunca dinlemekten usanmayacağın bir şarkı armağan ediyorum sana...
Fecri Ebrioğlu ve Norayr Demirci’yi saygıyla analım...
Kalbi Kırık Serseri Beste (1970)
Söz: Fecri Ebcioğlu
Müzik: Norayr Demirci
--------------------------------------
Kalbim aşkının bir esiri seven kalpse bir serseri
Sevgi Tanrı’nın bir eseri sevdim oldum serseri
Ne gündüzüm gecem var koca dünya bana dar
Çok üzgünüm kederli kalbi kırık serseri
Kalbim aşkının esiri oldum avare sevgili
Çekilmez oldu bu hayat veda edip gitmeli
YORUMLAR
Okumak çok keyifli. Hele de sesin yankısı gibiyse. Fakat sanıyorum ki, ses geri dönerken yedi perdenin bir yerlerinde bir engel var. aslı bulamıyor galiba. bir sır var. erdirmiyor turaba...
bir gün kuyudaki taşı çıkartmanın bir yolunu muhakkak bulacağım...
Tebrik ediyorum ayıklanan her şey gibi pırıl pırıl bir gönülden gelen mazruf gibi eriyor sözleriniz.