YAŞ'ın başı..
YAŞ’ın başında artık apolet yok yıldız yok, bir sivil tek başına… Fotoğraf çok güzel demokrasi adına, ancak mesele bu kadar basit basit değil.
Bir demokrat olarak siyaset üzerindeki askeri vesayetin kırılmasını kuşkusuz olumlu buluyorum, ancak bu yapılırken kantarın topuzu fazla kaçmıştır. Askeri vesayetten açık bir yargısal vesayete çoktan geçilmiştir. Hani şu referandumla tanzim edilen yargı.
Daha doğrusu bu değişiklikler, rövanşist ve hasmane duygularla yapılmıştır, yapılmaktadır. Bu keskin viraj ordunun itibarını ciddi oranda zayıflatmıştır, işte bu Türkiye’nin özel şartlarından ötürü yanlıştır. Geçiş daha yumuşak olmalıydı.
Ve keşke bunu gerçekten demokrasi için yapsalardı, içten içe beslenen ‘ŞİMDİ KAN KUSMA SIRASI SİZDE’ duygularıyla değil. Ne demiştik referandumdan önce, aynıyla gerçeğe dönüşmüyor mu!
Herşey apaçık ortada değil mi…!
Bakın size şunu söyleyeyim.
Demokrat Türkiye’de dışişleri bakanı Davutoğlu Şam’a gider…
Otoriter Türkiye’de ise Erdoğan dışişleri bakanı Davutoğlu’nu Şam’a gönderir. Yani gönderilir..
Şahin döndü serçeye
Kuşlar ihanet etti
Bülbül ötmez güllere
Başlar ihanet etti.
Umduğumuz olmadı
Halk yığını görmedi
Yalan talan düzeni
Aldı yine vizeyi.
Fenerbahçe’yi yedi
Şike var şike dedi
Nankörlüğün diz boyu
Şefin böyle mi dedi.
Ordu dönmüş kuzuya
Yargı almış sazı ya
Verdikleri cezaya
Hücreler yetmez oldu.
Korkmazsan bak Ata’na
Altındaki yatana
Cennet gibi vatana
Şaşlar ihanet etti.
HES’lerle, dere bitti
Kurt kuş dağıldı gitti
Bir doğamız var idi
O da yok oldu gitti.
Fırtınalar tabakta
Tayfunlar var bardakta
Artık bizim ocakta
Aşlar ihanet etti.
Delikanlı sahnede
Allah seni kahrede
Seyirciyi aldattın
Artık doğruları de……
İnsanı yüreğime, gergef gibi işledim
Güneşli günlerimi, mahpus gibi düşledim
Kapkara örümceği, tam kalbinden şişledim
Sımsıcak döşeğime, düşler ihanet etti.
İbrahim Erol
gazete54.com
7 ağustos 2011
YORUMLAR
Bu konuda içim hiç rahat değil. Ergenekon davasında ayyuka çıkan usülsüzlüklere rağmen kolunu kıpırdatmayan HSYK deniz feneri davasına jet hızıyla müdahale etti.
askeri vesayet tanımına ise asla katılmıyorum. evet, asker çok kere sivil otoriteye müdahale etmiştir, etmek zorunda kalmıştır. ama ele geçirdiği iktidarı, sivil otoriteye geri veren kaç asker vardır dünyada? keşke bütün bunlar olmadan demokrat olabilseydik ama askerin demokrasinin teminatı olması da ayrı bir ironi değil mi zaten?
bu tabloyu izledikçe demokrasiye olan inancım azalıyor, bağımsızlık olmadan demokrasi ne işe yarar ki? buyrun, ırak'a da getirildi demokrasi, şimdi bir çok ortadoğu ülkesine de getirilmekte ama neye yarar?
ama. bağcı dövmek olunca; VURUN ASKERE...