- 545 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇINARDA SALLANAN PEHLİVAN
Hüseyin, ikisi kız bir oğlan olmak üzere üç çocuk sahibiydi. Çocuklarının annesini kaybettiği için attığı her adımda çocuklarını düşünüyordu. Hüseyin, orta sayılabilecek bir gelire sahipti.Çevresinin saygınlığını kazanmış kibar bir beyefendiydi.Gittiği ortamlarda kendisine saygı gösterilmekte baş köşede yer verilmekteydi. Eşinin eksikliği her zaman hissedilse de mutlu bir yuvası vardı.Geliri nispetinde çocuklarını en güzel şekilde yetiştirmeye çalışıyordu.İriyarı bir yapıda olmasıyla birlikte mertlik ve cesarette herkesin takdirini kazandığı için o semtin pehlivanı olarak ün salmıştı.Cinsiyet ayrıma girmeden kızlarını da oğlu kadar yetiştirmeye çalışıyordu.Hüseyin, şunu çok iyi biliyordu : Bir ülkenin dinamiği olan nesillerin , yüksek ahlaki değerlere sahip olmasını sağlayan; onları yetiştiren, büyüten canından can katan kanından kan katan analardır.Allah izin verirse kendi kızları da okuyacak ev bark sahibi olduktan sonra kendi çocuklarına iyi bir vatandaş nasıl olunur? Kendine takılmadan nasıl başarılı olunur? Bunların yanı sıra ben değil biz düsturuyla çocuklarını büyütecekler.Çünkü sizden olmayanı bir başkasına veremezsiniz.Araştıran okuyan, gözlem yapan biri ile kafasının dikine yaşayan olaylara sadece kendi bakış açısıyla bakan biri aynı olmamaktadır.Bu itinayla çocuklarına sahip çıkan Hüseyin, oğlu üniversite sınavını kazanıp; ülkemizin en güzel okulunda eğitim hayatına devam etmeyi hak kazandı.Kızları da liseye devam etmekle birlikte okuldaki öğrencilerin imrendiği, öğretmenlerin övgülerle bahsettiği öğrencilerdi.Pehlivan lakaplı Hüseyin, çocuklarım sıkıntı çekmesin başkalarının ağzına bakmasın; onurlu bir şekilde öğrencilik yapsınlar da ben biraz sıkıntı çeksem de farketmez. Oğlu Büyükşehir de okuduğu için masrafları biraz fazla oluyordu.O gene de oğlunun istediği harçlığı göndermeye çalışıyordu.Mahalle sakinleri çocuklarını titizlikle yetiştirdiği için Hüseyin’e imreniyorlardı.Oğlu, bazen tatile geldiğinde babasının davranışlarını yadırgıyordu. Babasına biraz entel ol , giyim kuşağına dikkat et diyordu.Oğluma neler oluyor? Mert’im neden böyle davranıyor? Diye kendi kendine söyleniyordu.Kızlarından biride sınavı kazanıp üniversiteli oldu.Lise dördüncü sınıfa giden kızıyla birlikte zamanlarının dolu dolu geçiriyorlardı.Tabi ki üç öğrencinin masraflarını karşılamak kolay olmuyordu.Üniversiteli kızı da harçlığı bittiği zaman arıyordu.Kızlarını çiçeklerden daha narin, daha zarif olarak kabul ettiği için kızlarından büyüğüne Gül küçüğüne Nergiz adını vermişti. Gülde tatile geldiği zaman, abisinin yaptığı gibi babasının davranışlarını eleştirip duruyordu.Hüseyin nerde hata yaptım da çocuklarım beni beğenmiyor deyip gizliden gizliye ağlıyordu.Küçük kızı Nergiz’de abisinin ve ablasının davranışlarından rahatsız olurdu.Babasını bu şekilde görünce sanki vücudunu jiletleyip jiletlenen kısmın üzerine tuz serpiyorlardı.Babasına biraz teselli vermek için boynuna sarılıp; babacığım ben üniversiteyi kazınınca ağabeyimle ablam gibi davranmayacağım.Büyüdüğüm,yetiştiğim çevreyi yadırgamadan kabul edeceğim.Geçen yıllarla birlikte üniversiteyi kazanan Nergiz, gerçekten kendi kişiliğini değiştirmeden oynadığı sokakları, en önemlisi cefakar, vefakar babasını yadırgamadan ellerine sarılmasıydı.Oğlu okulu bitirir bitirmez bir işe girmiş artık bayramdan bayrama uğruyordu aile ocağına. Büyük kızı okulu bitirmek üzereydi.Bir gün eve telefon açtı. Baba ben okuldan tanıştığım bir arkadaşımla evlenme kararı aldım bilgin olsun.dedikten sonra babasının cevap vermesini beklemeden telefonu kapattı.Ahize Hüseynin elinde kaldı.Artık tek bir Nergiz’i kalmıştı İnşallah Nergiz’im bu davranışları sergilemez diye ağlaya ağlaya dua etmeye başladı.Nergiz tatile geldiğinde babasını biraz daha ihtiyarlamış beli biraz daha bükülmüş saçları seyrekleşmiş olarak gördü. Babacığım deyip boynuna sarılıverdi. Ne oldu baba sana ? Ne oldu mahallenin pehlivan dediği babama ? Zorluklara göğüs geren fedakar dimdik duran baba ne yaptılar sana deyip hüngür hüngür ağlamaya başladı.Hüseyin, kızının kolundan tutup gel kızım şöyle oturup dertleşelim.Bak kızım ablan geçen gün telefon etti okuldan tanıştığı bir çocukla evlenecekmiş. Ağabeyinin ne yaptığını dahi bilmiyorum.Halbuki ben eğitimim aile bağlarını daha güçlendirdiğine inanıyordum. Nerde hata yaptım ablanla ağabeyin çevredeki arkadaşlarından etkilenip bu davranışları sergiliyorlar.Demek ki çocuklarımın kişiliği oturmamış.Kızım görüyorum ki sen onlardan farlıklısın sende üniversitede okuyorsun senide etkilemeye çalışan arkadaşların olmuştur. Fakat sen başkasından etkilenmezsin dedikten sonra kızı göz yaşlarını görmesin diye yüzünü diğer tarafa döndü birkaç damla göz yaşı döktü dökülmeyen göz yaşların da içine akıttı. Durdurulmayan zamanla birlikte Nergiz, okulunu bitirdi işe girdi.Babasına karşı en ufak bir saygısızlık yapmadığı gibi babası kimseye muhtaç olmasın diye bütün ihtiyaçlarını kendisi karşılıyordu.Nergiz, babam ölünceye kadar evlenmeyeceğim diyordu.Kendisine evlenme niyetiyle arkadaşlık teklif eden kişilere şuanda evlenmeyi düşünmüyorum diyordu. Çünkü benim hayattaki amaçlarımdan biride babama en güzel şekilde hizmet etmek.Babası bunun farkına vardığında kızım, bir tanem benim için bu kadar fedakarlık yaptın artık biraz da kendin için yaşa ev bark sahibi ol.Her gün birileri seni istemeye geliyor bunlar içerisinde senin kafana uyan biriyle evlenirsen beni daha çok mutlu edersin. Benim bir ayağım zaten çukurda.Babasının dediklerini düşünen Nergiz, iş yerinde kendisine evlenme teklifi yapan birisiyle evleniverdi. Nergiz, evlendikten sonrada babasının evine gitip geldiği gibi onun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyordu.Babası da bu hizmetten çok memnun olduğu için kızına hep dua ediyordu.Geçen zamanla birlikte başka şehirde çalışmak zorunda kalan Nergiz, babasıyla görüşemeyeceği için çok üzülüyordu.Hüseynin artık Nergiz’i de yoktu yalnız başına hayatın çekilmez olduğunu düşündüğü için mahallesindeki yıllara meydan okuyan bir çınarda boynuna geçirdiği iple intihar etti. Bunu gören mahalle sakinleri hey gidi pehlivan adam kendini yıllara meydan okumuş bir çınarda sallayıverdin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.