- 874 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
PARLAMENTER DEMOKRASİNİN İFLÂSI
PARLAMENTER DEMOKRASİNİN İFLÂSI
Bir insanı tanımak istiyorsanız onu yüksek bir mevkiye getiriniz !`` diye veciz bir söz aklımda, lise çağlarından.
Söz konusu kamu olunca, kamu görevlilerinini attığı adımlar çok çok önemlidir. Bir vali, bir kaymakam, bir belediye başkanı , bir muhtar, bir aza, bir savcı , bir yargıç, bir öğretmen kamu adına görev yapan kişilerdir... Bu görevlilerinin aldıkları kararlar, her zaman yasaya uygun olmak durumundadır; aksi halde haklarında her zaman kamu hukuku açısından görev ve yetkilerin kötüye kullanılması her zaman kamusal hukuk açısından soruşturma nedenidir.
Ne zaman ki bir ülkede kamu adına alınması gereken önlem ve tedbirler belirli kişi, zümre azınlık ya da grubun çıkarları için kullanılmaya başlanmışsa orada görevi suistimal vardır.
Hukukun egemen olduğu bir ülkede, hiç kimse devletin olanaklarını keyfiyete bağlı olarak tasarrufu altında tutamaz. Bu yapılıyor ve savunuluyor ise, ciddi anlamda o ülkede ok yaydan çıkmış ve demokratik, sosyal hukuk devleti ciddi yaralar almış demektir. Hem de yapılanların sosyal devlet adına yapıldığı savunuluyor ise, atılan adımlardan devletin bekası adına ciddi anlamda kuşku duymak gerekmektedir.
Kimlerin ihtiyacı neye göre saptandı da bir seçim öncesinde beyaz eşya dağıtımı yapılıyor??? Kimi at arabasıyla kimi kamyonetle alan gidiyor, bir dağıtım furyası yaşanıyor da neden ülke genelinde, her eve, her mahalleye yapılmıyor bu yardımlar, soruyorum en çok ihtiyaç sahipleri Tunceli`de mi oturuyorlardı? En çok ödenek Tunceli Valiliğine mi aktarıldı? En çok fakir orada mı vardı?
Türkiye Cumhuriyeti 781.000 kilometre karelik bir yüz ölçümüne ve 71 milyondan fazla nüfusa sahip bir ülkedir; doğudan batıya 1600 kilometre, güneyden kuzeye 650 kilometre uzunluğu olan bir coğrafyadır ve 81 vilayetten oluşmakta ve iki kıta üstünde yer almaktadır.
Ülkemin çözüm bekleyen binlerce devasa sorunu var. Ben bildiğim doğruları, gücümü damarlarımdaki asil kandan alarak haykırmaz isem, kamu adına suç işlediğime inanıyorum .Zira doğruyu bildiği halde söylemeyen kişi içinde bulunduğu topluma karşı suç işlemiş sayılır.
Benim birazcık aklım, sağ duyum var ise, ki olduğuna inanıyorum, mantığım diyor ki; tüm yapılan bu uygulamalar millet iradesinin seçimler öncesinde, gayrı meşru bir yol izlenerek iktidarın zimmetine geçirilmesidir. Bunun böyle olmadığını, bağırmadan çağırmadan anlatmalıdır yetkililer ve sorumlular?! Sosyal devlet anlayışının bu denli tahrif edilerek masum görünenler, umarım bir gün her kuruşun hesabını vermek zorunda kalmazlar?!
Nerede benim dağ köylülerim, nerede benim şehit ailelerim, anasız babasız kalmış 17 Ağustos deprem mağdurlarım, bir tek eşeğinden başka hiçbir şeyi olmayana sıra ne zaman gelecek? Emeklinin eline 600 lira maaş; kimden kesiliyor bu yardım adıyla yapılan beyaz eşya bedelleri? Kimler zengin ediliyor? Kimin malı kime peşkeş çekiliyor; bana akıl ver yarabbim, bana sabır ver yarabbim?
Hani balık tutmayı öğretecektik herkese, herkese iş bulacaktık; ADALETİN BU MU DÜNYA ???
11.02.2009
YORUMLAR
Sayın hocam zeten bir denizler kaldı elimizde..o da giderse balık tutmayı öğrenmeye gerek kalmayacak...Saygılarımla...
Şaban Aktaş (Homerotik)
Hani balık tutmayı öğretecektik herkese, herkese iş bulacaktık; ADALETİN BU MU DÜNYA ???
....Yandaşların ellerindeki kokmuş balıkları devletin ve milletin paraları ile satın alıp
yoksul halka ( fakir-fukara, garip- gureba) dağıtalım. Yandaşların cepleri dolsun, gemicikler alsınlar
ondan sonra da, o herkesten birileri kalır sa eğer ya da derelerde tutulacak balık kalırsa ( HES'ler yüzünden)
işte o zaman balık tutmayı öğretirler innnnşaaallahhhh.
....Daha kırmızı kar yağmadı değil mi? Yazık yazık, çok yazık yine balık tutamayacğız.
....Fazla uzattım değil mi dostum. Kusuruma bakmayın bazen ben de böyle oluyorum işte.
....YÜREKTEN KUTLUYORUM. SAYGILARIMLA.